NANKÖRLÜK BU OLSA GEREK
Merhum babam 1978 yılında Çarşamba’nın Eğercili köyünden 15 dönüm arazi almıştı. Daha sonra üzerine iki katlı ev yaptırdı. 1984’ten 1987 yılına kadar üç yıl orada yaşadık. Daha sonra köydeki insanların komşuluk ilişkilerini sevmediğimden merhum babama ‘burayı satıp çıkalım buradan burası bizim kültürümüze uygun değil’ dedim. Babam da Allah razı olsun kırmadı beni. Evi ve araziyi gerçek değerinin yarı fiyatına satıp çıktık oradan. Allah’a büyük konuşmak istemem ama adam gel bu araziyi bedava vereyim sana burada otur dese gitmek istemem. Çünkü bizim yetiştiğimiz kültürle oranın insanının kültürü çok farklı. Erkekler kahvede oturup oyun oynarlar, zavallı kadınlar tarlada çalışıp evi bakarlar. Bizde ise durum çok farklıdır. Erkek çalışır, kadın evinin işine bakar veya kadın erkek beraber çalışıp üretirler, çocuklarına bakarlar. Eğercili köyü benim için hayatımın en sıkıntılı ve zevksiz geçen 3-4 yıllık yaşam dönemidir. Tarladaki mısır saplarını taşımaya traktör bulamadık, sırtımızda taşıdık. Mısır saplarının keskin ve kuru uçları boynumu yaktı, bir hafta boynum acıdı. Daha sonra orayı satınca bir kurban kesip Allah’a Hamdettim.
Bu detayı neden verdiğime gelince son günlerde kamuoyu gündeminde olan Eğercili köyünde yapılmakta olan biyoenerji dönüşüm santrali var. Orayla ilgili bundan birkaç ay önce birileri beni aradı ve haber yapmamı söyledi. Ben de olayın ne olduğunu araştırıp yazmak üzere konuyla ilgili detaylı bir çalışma yaptım. Zira bölge yakından tanıdığım ve çok iyi bildiğim bir yer olduğundan konuyla ilgilenmek zarureti hâsıl oldu. Yaptığım araştırma sonucunda öğrendim ki santral sanıldığı gibi çevre kirliliği yapacak bir santral değil. Tamamen bitki, gübre artıklarından ve buna benzer şeylerin yakılmasından elde edilecek enerjiyle çalışacak bir işletme. Yanacak bitki artıklarından çıkacak kül de çevredeki arazilerde gübre olarak kullanılacak bir atık olduğundan çevreye zararı bir yana, tam aksine bölge insanına iş imkânı sağlayacak, atıklarıyla arazileri daha verimli hale getirecek bir santral.
Kaldı ki bu konuda ben de tarafım. Nereden tarafsın derseniz o bölgede eşimin, kayın biraderlerimin, kayın pederimin arazileri var ve ortada bir zarar söz konusu ise herkesten çok ben isyan edeceğimden kimsenin en ufak endişesi olmasın. Ayrıca ne santrali yapan firmayı tanırım ne yetkilileri ile görüştüm ne de yetkililerden böyle bir teklif geldi. Sadece ve sadece olayın medyada yayınlanmasından sonra işin aslını siz değerli okurlarımla paylaşmak için müdahil olma zarureti hâsıl olduğundan bu yazıyı yazma gereği duydum. Olayı kaşıyanların başında kim var derseniz, başta kayınçomun bir yıl danışman yaptığı eski Irmaksırtı imamı olan arkadaş var. Bu arkadaşı tam kırk yıldır tanırım. İmam Hatip lisesini dışarıdan fark derslerini vererek bitirmiş, temel bir İslami eğitimi olmayan düz lise mezunu bir arkadaştır. Bana göre imamlık performansı da çok düşük bir arkadaş ama Irmaksırtı köy olduğundan oradaki insanların hoşgörüsüyle uzun yıllar imamlık yapmış bir arkadaş.
Bu arkadaş büyük kayınçom Cemal Köktaş’ın Vekile ısrarı sonucunda bir yıl süre ile hiç hak etmediği halde Milletvekili danışmanlığı yapmış bir arkadaş. Ondan değil Milletvekili danışmanı, sıradan personel dahi olmaması gerekirken büyük kayınçomun ısrarı ile danışman yapılmış ve yaklaşık olarak bir yıl danışmanlık yapmıştır. Bu dönemde vekil adına vekilin haberi olmadan neler yapmış onu da vekile sormak lazım. Zira gelen şikâyetleri duysanız hayretler içerisinde kalırdınız. İmamlık yaptığı dönemde sürekli olarak büyük kayınçom Cemal Köktaş’ın himayesinde olan bu arkadaşımız yine onun sayesinde vekile kızını işe koydurduğunu herkes biliyor. Görev yaptığı dönemde hakkındaki tüm şikâyetlere kol kanat geren de yine büyük kayınçom olduğunu çok iyi biliyorum. Hatta ve hatta ona defalarca maddi destek verdiğini ve verdiği desteğin geriye dönmediğini de ondan duymuştum.
Şimdi aynı hoca arkadaş, seçimlerden sonra danışmanlık görevi bitince ve kayınçom onu tekrar danışman yapmayınca anında aleyhine dönüp her yerde verip veriştirmiş! Bununla da kalmamış, kurulan bu santralle ilgili platform kurup platformda sanki bu işin öncülüğünü vekil yapmış gibi hakikatle uzaktan yakından ilgisi olmayan basın açıklamaları yapmış! Buna nankörlük denmezse ne denir? İnsan azıcık vicdanlı ve insaflı olur. Kendisini yıllarca kollayıp koruyan bu aileye saygılı olur. Çocuğunu işe koyan vekile minnettar olur. Santralle ilgili oluşan platforma bir bakın, kimler var orada? Marjinal sol gruplar, sol tandanslı sendikalar, eski CHP Çarşamba Belediye Başkanı vs. açıklamalar yapıyorlar. Şayet santral zararlı ise buna hepimiz karşı çıkarız ama olayın aslını astarını öğrenmeden sırf birilerine düşmanlık olsun diye yapılan bu tezviratın sadece ve sadece yıpratma politikası olduğunu da unutmayalım! Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.