Ramazan ayının son bulmasıyla bir ay boyunca istirahat eden ve dinlenen vücudumuzu Ramazan sonrası yeme ve içmenin serbest hale gelmesiyle ile beraber dengesiz beslenmeye yönelirsek oruçla beraber edindiğimiz kazanımları yok ederiz. Özellikle Ramazan sonrası yemeğimize dikkat etmeliyiz, fazla miktarda yememeliyiz. yemeği ağzımıza aldığımızda iyi çiğneyerek yurkunmanın faydalarını uzman kişinin kaleminden anlayacak şekilde okuyalım.

Sindirim ağzınızda başlar. Dişleriniz yiyecekleri küçük parçalara ayırır, böylece sindirim sisteminizdeki enzimler daha iyi parçalanabilir. Yiyecekleri iyi çiğnemek sindirim sisteminizi daha az yoracağı için kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar.

Besin Emilimi Artar
Gün içinde tüketilen yiyeceklerden alacağınız besin değerlerini arttırmak için doğru besinleri seçmenin yanısıra yenilen şeyleri fazla çiğnenmesi gerekmektedir. Yiyecekleri hızlı yemek besin emilimini azaltır.

Mide Sorunları Azalır
Yiyecekleri iyice çiğnediğinizde, midenizin katı yiyecekleri ince bağırsağınıza giren sıvı karışımına dönüştürmek için daha az iş yapması gerekir. Çiğneme tükürük üretir ve daha uzun süre çiğnemeniz, daha fazla tükürük oluşmasında yardımcı olur. Tükürük, sindirim sürecini ağzınızdaki bazı karbonhidrat ve yağları parçalayarak başlatabilir. Midenizde tükürük, katı yiyecekle karıştırılan bir sıvı görevi görür, böylece bağırsaklarınıza sorunsuz bir şekilde geçer. Yemeğinizi iyice çiğnemek, sindirim için bol miktarda tükürüğe sahip olmanızı sağlar. Bu hazımsızlık ve mide ekşimesi gibi belirtileri önlemeye yardımcı olabilir.

Kilo Probleminiz Azalır
Hızlı yemek yeme alışkanlığı olan insanların çoğu fazla kilolardan şikayet ederler. Hızlı yemek yiyen insanlar acıktıklarında besinleri iyice çiğnemedikleri için büyük parçalar halinde yuttuklarından dolayı mide beyne tokluk sinyalleri gönderemez, böylece yemek yiyen insan daha fazla yemek yeme ihtiyacı duyar bu da alınan fazla kilolara sebebiyet verir. Yavaş yiyen insanlar besinleri iyice çiğnedikleri ve ağızda küçük parçalar haline getirdikleri için mide sindirme esnasında iyi çalıştığı için tokluk süresi dolunca beyne gerekli sinyalleri göndererek yemek yeme işlemini durduracaktır. Böylece almanız gerekenden fazla kalori almamış ve sağlığınıza dikkat etmiş olursunuz.

Dinç Hissedersiniz
Yiyecekleri hızlı tüketmek tüm sindirim sisteminizi hızlı çalışmasına sebep olacağı için kendinizi daha yorgun hissetmenize yol açar. Günlük koşuşturmanızın yorgunluğu yanında kötü çalışan sindirim sistemi yemek molalarından sonra yorgun ve isteksiz hissedilmesine sebep olur.
Besinleri yavaş tüketip gerektiği gibi sindirmek size gerekli olan enerjiyi sağlayarak dinç hissetmenizi sağlar.

İnsülin Seviyesi Dengelenir
Hızlı yiyip doğru çiğnemeden yutulan besinler kandaki şeker oranında ani bir artış ve düşüşe sebebiyet verir. Çağımızın hızla yayılan hastalığı diyabetik hastalığı ya da yatkınlığı olan kişiler bu konuya daha çok önem vermelidir. Besinleri iyi çiğneyerek tüketmek sindirim boyunca kandaki insülin miktarını düşürerek diyabete yakalanma riskinizi düşürür.

Olgun bir insanın ağzında 32 diş vardır. Bu sayının hikmeti yiyeceklerin 32 kere çiğnenmesi anlamına gelebilir. Dikkatinize sunmak istedim. Tıka basa yemek yemeyelim. Öğün sayımızı artıralım öğünlerdeki yemek miktarını azaltalım. Bu konudaki şu Hadis-i Şerif' i hatırlayalım. Ebû Kerîme Mikdâd İbni Ma’dîkerib radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Hiçbir kişi, midesinden daha tehlikeli bir kap doldurmamıştır. Oysa insana kendini ayakta tutacak bir kaç lokma yeter. Şayet mutlaka çok yiyecekse, midesinin üçte birini yemeğe, üçte birini içeceğe, üçte birini de nefesine ayırmalıdır.” Tıp diye bir terim henüs bilim dünyasında olmadığı bir zamanda yemek yeme" formülü ve reçetesini bize öğreten peygamberimize salât ve selâm olsun. Bu hadisin önemini doktorlar bize ne güzel de anlatıyorlar.

Az yiyin, çok yürüyün, suyu bol için, edeple ve adaba uygun yiyin, abur çubur yiyecek tüketmeyin, doğal beslenin diyor doktorlar. Aslında Hadis-i Şerif' i tefsir ediyorlar.
Bir Türk atasözü der ki: Az yiyenin hekimle, düz gidenin hâkimle işi olmaz.

Bir sıkıntın varsa sebebini önce kendinde ara. Anlatmak istediklerimin özeti budur.