Bizim derdimiz Samsun

Samsun"da doğdum, Samsun"da büyüdüm, Samsun"da okudum, Samsun"da yaşıyorum…
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Samsun İl Başkanı Aylin Tat, siyasette kadın olmanın zorluklarını, Türkiye"de yaşanan olayları, Samsun"un sorunlarını, CHP"nin çözüm politikalarını ve kongre sürecini gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Miraç Öztürk"e değerlendirdi…

 

 

 

                        

Miraç ÖZTÜRK:  Sayın Başkanım, öncelikle hayırlı olsun. Kısa sürede başkanlığa adapte oldunuz. Bu sürede hiç zorluk çektiniz mi?  Özellikle de siyaset yapan bir bayan olarak, nasıl bir dönem yaşadınız ve yaşıyorsunuz?
Aylin TAT:
  Öncelikle teşekkür ederim. Ben siyasete 2004 yılında Altınkum Belediye Başkan adayı olarak atıldım. Aileden  gelen bir Cumhuriyet Halk Partisi anlayışı olduğu için, ben de CHP ilkeleriyle büyüdüm. Eğitimci kimliğimin de verdiği hassasiyetle siyasete atılmamın ilk vesilesi bu oldu. Daha sonra seçimlerden sonra Altınkum Belediye Başkan adaylığı,  il saymanlığı, il sekreterliği görevlerinde bulundum.  İl Başkanlığı görevine gelene kadar partinin bütün kademelerinde görev aldım.
AMAZON RUHUM BANA GÜÇ VERDİ
İl Başkanlığı öyle tepeden inme gelmedi. Süreç beni buraya getirdi. Ben belki de Amazon ruhumdan kaynaklanan bir güçle yılmadım hep dik durdum. Tabi ki zorluklarla ve sıkıntılarla karşılaştım. Şunu iyi ayırt etmek gerekiyor, erkeklerle aynı ortamda bulunuyorsunuz, bayan olmanın size bir avantaj sağlayacağını düşünüyorsanız, bunda hataya düşersiniz. Bayan olmanın verdiği kırılganlığı siyasette bir kenara bırakıp erkeklerle aynı platformda yürüdüğünüzü kabul edeceksiniz. Bunu kabul ettiğiniz zaman birçok sorun ortadan kaybolacaktır. Bu konuda hem ailemden hem yakın çevremden bu konuda çok destek almadım.
ÖZTÜRK: Samsun'da ana muhalefet partisinin il başkanı olmak nasıl bir duygu? Zorlukları var mı?
DOĞRU BİR ŞEY YOK Kİ SÖYLEYELİM

TAT:  İktidar partisinin yaptığı bizim gözlemlediğimiz doğru bir şey yok ki, biz doğruyu söyleyelim. Muhalefetin görevi nedir? Var olan yanlışları halka hatırlatmak, doğru olanı söyletmek, zaten halk sizden bunu bekliyor. Halk yanlışları görüyor. Sanki o yanlışın doğru adresi sizsiniz, o doğruyu siz ancak noktalayabilirsiniz gibi geliyor. Onun için muhalefet olmak zor bir şeydir.  Genel merkez düzeyinde biz de Samsun"da bunu hissettirmeye çalışıyoruz. İnsanlarla sürekli iç içeyiz ve sorunlarıyla ilgileniyoruz ve uğraşıyoruz.
ÖZTÜRK:  Ülke gündemine kısa bir göz atsak... Demokratik açılım, sokak olayları, ekonomik kriz, diyalog sorunları... Ne düşünüyorsunuz, Türkiye'nin geleceği ile ilgili?
TAT:
Gerçekten çok acı bir tablo yaşanan süre煠 Ekonomi inanılmaz kötü gidiyor. Yüzde 6 buçukluk bir daralma, Türkiye İstatistik Kurumu raporlarının yansıttığı işsizlik rakamlarını  biz daha önceden söylemiştik, söylemeye de devam edeceğiz. 1950 yıllardan bu yana 10 yıllık kalkınma rakamlarına baktığınızda, 2000'li yıların başından bu zamana kadar en kötü sürecin yaşandığını görebilirsiniz.
NE OLDUĞU BELLİ OLMAYAN AÇILIM
İşsizlik, istihdam rakamları , yaşanan yoksulluk bir de bunlar yetmezmiş gibi ne olduğu belli olmayan açılım…  Bu açılımı devlet politikası olarak ortaya koydular. Bunun adına "Kürt Açılımı" dediler daha sonra "Demokratik Açılım" dediler daha sonra "Milli Beraberlik Projesi" dediler…  İktidar partisi önceden ortaya koyacağı projenin planlamasını yapacak sonra bunun ismini koyacak daha sonra ne yapacağınıza adım adım karar vereceksiniz, birtakım girişimleri sonra gerçekleştireceksiniz. İktidar partisi ne yapacağını bilmez halde bu projeyi attı ortaya. Anaların gözyaşlarını dindireceğim dedi attı. Fakat yaşananlar ortada insanlar sokakta, asayiş bitmiş durumda, polisin yeterli gücü yok, gerçekten çok kötü günler geçiriyoruz. Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz . İnsanlar günaydın derken bile çok garip başlıyorlar  güne…
ÖZTÜRK: Sizce Samsun açısından süreç nasıl işliyor? Yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz? Siyasi, ekonomik, insani boyutlarıyla…
TAT:
  Samsun açısından süreç ciddi… Kent  bir çöküntü yaşıyor. Bir kere Samsun coğrafi konumu itibariyle Türkiye"nin çok önemli illerinden bir tanesi fakat geldiği noktada birçok potansiyeli olmasına rağmen bu kullanılamıyor. Sahip olduğu sanayi bölgeleriyle, turizm potansiyeli,  tarım ve ticari olanakları olduğu halde bu potansiyelleri etkin bir şekilde kullanabilecek kent düzeni yok.
GENÇ NÜFUS DEĞERLENDİRİLEMİYOR
Samsun"da nüfus oranını incelediğimiz zaman genç nüfusun yoğunluğu göze çarpıyor. Bu genç nüfusu aktif bir şekilde kullanabilecek ve donanımlandırabilecek eğitim çalışması yok, alt yapı ve sanayi yok. Bunlar olmayınca istihdam alanları da  doğal olarak oluşmuyor. Ben 39 yaşındayım. Samsun"da doğdum, büyüdüm, üniversiteyi burada bitirdim. Meslek hayatıma burada atıldım. Şunu söyleyeyim, ben çocukken kötü bile olsa denizin kokusunu hissederdik. Şimdi gezerken de arabamızla sahile yakın bir yerden geçerken de denizi göremez olduk.
Çarşamba ve Bafra gibi iki tane verimli ovamızda yapılan yanlış tercihlerle Samsun tamamen tarım ili olmaktan çıktı. Havza ve Vezirköprü gibi ilçelerimizde, geçimini büyük veya küçük baş hayvancılıkla sağlayan  yerlerde biz öğrenim görürken,  gelinen şu noktada  bu özelliklerin hepsini kaybedilmiştir. Bu özelliklerini kaybettiği noktada ilimiz şuan başka bir yöne doğru gidiyor. Mesela ilimiz sağlık alanında önemli bir noktada, sağlık turizmi için çok önemli.  Çarpık yapılaşmanın getirdiği birçok eksiklik var, bugün otopark sorunu yaşıyoruz, otopark sonunu Belediye Başkan adaylarımızın da çok önemli projeleri arasındaydı.
ÖZTÜRK:  Sizce Samsun'un en büyük ilk üç sorunu nedir? Çözümleri nasıl olmalıdır?
TAT:
  İşsizlik, bununla beraber yoksulluk oranı ,çarpık kentleşme ve daha sayamadığımız bir çok sorun var ki, seçemiyoruz. Hava kirliliği, mesela dışarı çıktığınızda bir nefes aldığınızda karbon monoksit gazının ciğerlerinize dolduğunu hissedebiliyorsunuz. Kıyılara giderseniz kıyılarda inanılmaz bir kirlilik var. Biz denizin yakın olduğu noktalarda küçükken denize giredik. Şimdi bunu yapamıyoruz. 
ÖZTÜRK: Peki bu sorunların çözümü için ne diyebiliriz?
UN VAR ŞEKER VAR AMA…
TAT:
  Bu sorunların çözümü için öncelikle Samsun sahip olduğu potansiyel gücün farkına varmalıdır. Bunların başında coğrafi konumu,  turist kenti, liman şehri, sivil toplum örgütlerinin çok güçlü olduğu bir şehir,  Bafra ve Çarşamba Ovası"nın sahip olduğu potansiyel belli.  Karadeniz"e kıyısı olan ülkelerle ticari ilişkileri ortada. Bu potansiyeller varken bunları en iyi şekilde kullanmalıdır. Un var, şeker var ama bunları bir araya getirebilecek ve tatlı yapabilecek ele ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Bu konuda tabi ki yerel yönetimlere büyük işler düşüyor.
ÖZTÜRK:  Sizin, Samsun'da hayata geçirmeyi çok arzuladığınız bir proje var mı?
TAT:
  Çocukluğum burada geçtiği için sahil kenti olma isteğim hep olmuştur. Bunu turizmle ve sağlık alanındaki gelişmelerle yaşanacak istihdamla gerçekleştirebiliriz. Şu proje dersek çok yetersiz olacaktır. Samsun"un gerçekten çok büyük sorunları var. Bütün bu saydığımız sorunları alt alta koyup bütün bunları çözüme kavuşturabilme gücümüzde var. Genç bir nüfusa sahibiz ve bu genç nüfusu dinamik hale getirdiğimizde tüm sorunları aşabileceğimize inanıyorum.
ÖZTÜRK:  Sizce bir erken seçim söz konusu mu?  CHP Samsun"da erken seçime hazır mı?
TAT:
  Türkiye çok çabuk gündem değiştirebilen bir ülkedir. Aslında böyle olmamalı.  Erken seçim olabilir ama yüzde 100 olur mu derseniz, yüzde 50 olur diyorum. Olursa Haziran 2010'da olur diye düşünüyorum. Biz CHP olarak yarın seçim olacakmış gibi çalışıyoruz. Biz kendimizce hesaplar yaptığımızda Samsun"dan 4 veya 5 milletvekili çıkaracağımızı  hesaplıyoruz.
ÖZTÜRK: Samsun'da TDH büyük bir çıkış yaptı, bu çıkışı nasıl değerlendiriyorsunuz? Genel itibariyle CHP üzerinden eleştirileri var. Ve CHP'den çok sayıda katılım olduğu belirtiliyor? Samsun'da CHP'den TDH'ye katılım nedir?
TAT:
  Yok… Bir elin parmağını geçmeyecek sayıdadır. CHP 86 yıllık geçmişe sahip olan köklü bir partidir. İlkeleri ve tüzüğü var. Bir kere bir partinin tüzüğü partinin anayasası gibidir. Eğer siz o partide siyaset yapmayı istiyorsanız bilinçli bir insansanız, önce tüzüğünü okuyup, tüzüğünü benimsedikten sonra o partinin içinde olmalısınız diye düşünüyorum.
ORTADA PARTİ YOK BAŞKAN VAR
Ben doğduğum andan itibaren CHP'liyim ama partiye katılmadan önce tüzüğü ve programını okuduktan sonra  bunların doğruluğunu kabul ederek bu siyaset yapmaya başladım. Şimdi Türkiye Değişim Hareketi"ne giden ve orada siyaset yapmayı düşünen arkadaşlarıma şunu sormak isterim neye karşı bunu yapıyorlar. Yani önlerinde bir tüzük ve program mı var. Bu ülke için ne yapmayı düşünüyorlar? Şu anda bir hareket içindeler. Değişim hareketi, daha partileşme olmamış, partinin olmadığı yerde başkanlardan söz ediyoruz.
TDH TABELA PARTİSİ OLARAK KALACAKTIR
 İşte il başkanı, ilçe başkanı diye söz ediyorlar. Ben soruyorum, hangi partinin il başkanı? Yarın yaşanacaklar şimdiden beli oluyor aslında. Bir partinin başkanlığına birisi geliyorsa önce o kişi o partinin programını ve tüzüğünü  belirleyerek  üyelerinin önüne koyması lazımdır. Birde insanları partine davet ederken işte tüzüğüm işte programım siz bu konuda ne düşünüyorsunuz diye insanlara sunması lazımdır. Kongreleri vardı 2010 Ocak"taydı bildiğim kadarıyla Mayıs'a ertelendi bunlar vatandaş açısından hep güven oyu kaybetmesine yol açar. Bir hareket olarak kalacaktır. Parti olacağını düşünmüyorum. Bir tabela partisi olarak kalacaktır.
ÖZTÜRK: Önümüzdeki ay kongre süreciniz başlıyor.   Geçen kongre, Samsun için biraz sancılı geçmişti. Bu sene nasıl bir süreç izleyeceğiz?
TAT:
  Yok… Biz tüzüğümüzü anayasamız olarak kabul etmiş bir partiyiz. Onun için tüzük ne gerektiriyorsa bunu delege seçimlerini  gayet şeffaf bir şekilde seçerek gösterdik. Genel süreçtede asla bir sıkıntı yaşanacağını düşünmüyorum. Ocak ayı içersinde 17 ilçenin başkan seçimleri bitmiş olacak, peşinden il seçimi için tarih belli değil. İlçe Başkanlığı seçim tarihini  il Başkanlığı tarihini belirliyor. İl Başkanlık seçim tarihini de Genel Merkez belirliyor. Ocak ayı içersinde ilçe seçimleri bitiyor. Sonra İl daha sonra kurultay seçimleri gerçekleşecek. Tabi ki erken seçim olursa seçimler bir yıl ertelenebilir. Bu süreçte gençlerle aramız çok iyi durumda, partimize yeni katılımlar var. Genç oluşumu partimizde giderek artıracak ve onları etkin bir yere getireceğiz..
ÖZTÜRK: Peki Samsun"un varoş mahalleleri ile ilgili bir çalışmanız var mı?
TAT:
  Varoşlarla ilgili Cumhuriyet Halk Evleri projemiz var. 80'li yıllardan sonra insanlar partilere soğuk bakmaya başladılar. Ailelerin kendileri gibi çocukları da partilere sıcak bakmıyor korkuyorlar. İnsanlara partiye gel dediğimizde o insan sempatizan ama çekiniyor. Biz bunu kırmak için Cumhuriyet Halk Evleri projesini yürürlüğe koyduğumuz zaman insanları partimize daha kolay çekebileceğimizi zannediyorum.
ÖZTÜRK:  Son olarak Samsunlulara iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
TAT:
Samsun tıpkı ülke genelinde olduğu gibi, huzursuz, zor günler geçirmekte… Esnaf inanılmaz zorluklar yaşıyor. Her gün maalesef yeni bir iş yeri kapanıyor. İnsanımız mutsuz. Ama ben Samsun halkına şunu söylemek istiyorum. Elimizdeki değerleri kullanmasını bilirsek, refah ve huzuru yakalamak çok kolay olacaktır. Bu yüzden halkıma diyorum ki, CHP"ye güvenin ve ona sahip çıkın. Ona bir şans verin… Samsun halkı, desteğini CHP"den esirgemesin…
ÖZTÜRK: Sayın Başkan"ım bize zaman ayırdığınız ve bu güzel sohbette sorularımızı yanıtladığınız için çok teşekkür ederim…

TAT:  Ben de sizlere, Samsun"a mesajlarımızı iletmemize aracı olduğunuz için teşekkür ederim. Yayın hayatınızda başarılar dilerim…

Fotoğraflar: Zekeriya FIRAT

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Pazar Sohbeti Arşivi
SON YAZILAR