Gerçekten sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. Her geçen gün yeni haberler, vakalar, tedbirler derken insanlarımız televizyonlarda gördüğü kıpkırmızı 'son dakika' başlıklarından bunaldı artık.

Bir yandan gelişmeleri takip ederken bir yandan da kendisini ve ailesini korumaya çalışan bir baba, bir ağabey, bir kardeş, bir evlat düşünün. Hepimiz aynı derdin içerisinde bir çözüm yolu arıyoruz.

Devlet her geçen gün alınan tedbirlere yenilerini ekliyor, vatandaşlar ise bu yeni tedbirlere uymaya gayret gösteriyor. 

Elbette bu tedbirlere uymayan vatandaşlarımız da var, bazen gülümsüyor bazen canımız sıkılıyor ama onları dışlamaya veya hor görmeye hakkımız yok. Bir çekirdek acı çıktı diye bütün paket çöpe atılmaz. Uyaracağız, tekrar uyaracağız ve bu sorunun üstesinden hep birlikte geleceğiz. 

Ne diyorduk? Koronavirüs aldığımız tedbirlerden daha güçlü değildir. Toplum olarak tedbirlere uyarak, kişisel hijyene önem vererek elimizden geldiğince dikkatli davranarak bu günleri aşacağız.

Evet, koronavirüs aldığımız tedbirlerden daha güçlü değil ama maalesef gelinen noktada bazı 'fırsatçılar' cebimizde kalan üç beş kuruştan çok daha güçlü...

Dezenfektan ve kolonya fırsatçıları için de söyleyeceklerim geçerli ama özellikle maske fırsatçılarından bahsedeceğim. Bildiğiniz gibi son alınan tedbirlerle birlikte ulaşımda, toplu alanlarda, market ve pazarlarda maske takılması zorunlu hale geldi.

Maske bizi doğrudan bu hastalıktan korumuyor ancak eğer biz hastaysak özellikle de asemptomatiksek yani belirti göstermiyorsak bu virüsü bir başkasına bulaştırmanın önüne bir miktar geçmiş oluyoruz. Böylece hastalığın topluma yayılma zinciri kırılmış oluyor.

Bu zinciri elbet kıracağız, bu işi atlatacağız ama bazı vicdanlardaki zinciri nasıl kıracağız?

Vatandaş sabah evinden çıkıyor, işine gidecek, toplu taşımaya binecek. Maskesi var mı? Yok. Maske nerede? Eczanede. Ne kadar? Dört saat ömrü olan tek kullanımlık bir maske beş lira altı lira. Nasıl olacak bu iş?

Vatandaş sabah evinden çıkıyor, markete gidecek. Maskesi var mı? Yok. Maske nerede? İnternette. Ne kadar? Nasıl bir üretimden geçtiğini bilemediğimiz, sertifikasız, klinik onay almamış bir maske on lira on beş lira. Nasıl olacak bu iş?

Şimdi ne oluyor biliyor musunuz? Vatandaş güç bela bulduğu bir maskeyi alıyor, atmıyor, günlerce kullanıyor. Bir sefer kullanılabilecek bir maske, yıkanıp yıkanıp tekrar kullanılıyor. Bu değilse de 'yıkanabilir maske' alıyor, yıkıyor ve kullanıyor.

Evet vatandaş çağrılara kulak veriyor, kendince önlemini alıyor. Sağlıksız da olsa, bilinçsiz de olsa, el mahkum da olsa gidiyor klinik onaysız, nerede üretildiği belli olmayan maskeleri takıyor. 

Çünkü bu yazıyı yazdığım tarih itibarıyla her gün kullanılması gereken tek seferlik bir maskenin 50'li kutusu internette 120-130 lira civarında. Bazı medikal malzemecilerde ise tanesi 3 lira, 100'lü kutu alsa edecek maliyeti 300 lira.

Bu ülkede yeri geldiğinde cebindeki 50 kuruşun hesabını yapan insanlara reva mıdır bu durum? Bahsettiğim vicdan zinciri budur, bunu nasıl kıracağız? 

İnsanlara maske lazım. 

Peki, toplum içinde her fırsatta iyi, temiz ve dürüst insanı oynayan, Allah'ı, dini, kitabı dilinden düşürmeyen, vatan millet denildiğinde mangalda kül bırakmayan bu stokçuları ne yapacağız? Fahiş fiyatlarla böylesi zor bir zamanda halkın cebindeki üç kuruş paraya göz diken fırsatçıları ne yapacağız?

Çıkarın yüzünüze taktığınız o 'dürüst ve vicdanlı insan' maskelerini.

Çıkartın ki normal fiyattan, kavga dövüş olmadan, kuruş hesabı yapmadan, birlik beraberliğe çok fazla ihtiyaç duyulan bu kritik zamanda üstelik de sağlık söz konusuyken takabilelim maskelerimizi. Belli ki siz yüzünüzdeki maskelerinizi çıkartmadan biz vatandaşlar olarak maske takamayacağız.

Elimizden gelen kişisel ve toplumsal tedbirlere uymaktır. Devletten beklentimiz ise bu stokçu ve fırsatçılara gerekeni yapmasıdır. Yetkililer, fahiş fiyatlarla hizmet veren satıcı ve stokçuların maskelerini düşürecek, onları tespit edecek ki bizler olması gereken fiyatlardan maskelerimizi alalım.

Bu arada Sağlık Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın ücretsiz maske dağıtma kararına ve Samsun özelinde Büyükşehir'in başlatmış olduğu toplu taşımada ücretsiz maske dağıtımına teşekkür ediyorum ancak sözlerim hala geçerlidir. Vatandaşların istedikleri vakit normal fiyatlardan maske satın alması bir gerekliliktir.

Kısa vadede tüm vatandaşlarımızın maskelere insancıl fiyatlarla ulaşmasını, uzun vadede ise sağlıklı günlere uyanmasını diliyorum.

Mümkünse evde kalın, hoşça kalın.