DOĞRU TERCİH YAPMAK...
Mahalli seçimlerin süreci başlayalı bir hayli zaman geçti. Üç ay sonra seçmen tercihlerine göre yerel idareciler belirlenmiş olacak. Tercihler, aynı zamanda vekaleti ortaya koyacağı, beş yıllık çalışmanın kadrosunu oluşturacağı için özel önem taşır. Vekaleti verirken doğru tercih yapmak, tercih yaparken de gelecek beş yılın sorumluluğunu dikkate almak gerekir. Bu nedenle de tercihte çok hassas hesap yapmak lâzım gelir.
Tercih kriterleri kişileri göre değişkenlik arz eder. Ancak, temel belirleyiciler birbirine yakındır. Yüzde doksan dokuzu müslüman olan toplumumuzun dini kriterleri birbirine benzer. Milli hassasiyetlerden oluşan duygular da kezâ birbirine çok yakındır. Her ne kadar milletinizin etnik yapısı bir çok farklılıklardan oluşuyorsa da, milli hassasiyet konusunda gerek düşünce gerekse pratik harekat konusunda bilrirene çok yakındır. Bu iki ana unsur her zaman temel belirleyendir. Bunlar konusunda birbirine çok yakın olan milletimizin temel tercihleri de birbirine yakın olur. Tarih göstermiştir ki, milletimiz de, bu değerler dikkate alındığında, tercih yaparken kayda değer bir yanılma göstermemiştir.
İnsanımızın en çok konuştuğu bir kaç konu başlığından birisi spor, birisi din, bir diğeri de siyasettir. Bunlar güncelliğine göre öncelik oluşturmaktadır. Hatta, bu konular o kadar ortak sohbet unsuru olur ki, o günün her yerdeki konu başlığı neredeyse hep aynı ton, doz ve muntevada gerçekleşir. Bugünlerin lokal ve ulusal ölçekteki konu başlığı elbetteki seçimler nedeniyle siyasettir. Demokratik sistemin verdiği hak ve güçle herkes bu konuda, neredeyse her aklına geleni söylemektedir.
Ülke siyasetimizin kodlarını dikkatle okuduğumuzda partilerin liderleri tek söz sahibidir. İlk söz de son söz de ona aittir. Son yılların ülke gündemi, ülkenin yönetim sistemi değişikliği gibi konular göz önünde bulundurulduğunda tek belirleyici idarecilere ihtiyaç olduğu görülür. Riski üzerine alan tek belirleyici, elbetteki en güçlüdür ve önsöz de son söz de ona aittir. Toplumun göremediğini ve bilemediğini onun görmesi ve bilmesi çok tabiidir. Ona güvenmek ve bu güveni hissettirmek Onun daha rahat karar vermesini sağlayacaktır.
Konu başlığımızın açılımını yaparsak; yaklaşan seçimlerde hem aday belirlemede hem de belirlenen adayın desteklenmesinde doğru tercihler yapılmalıdır. Yazımıızın başında belirttiğimiz iki temel unsur bakış açımızı şekillendirmeli, tercihte belirleyen etkili güç olmalıdır. Yalan, yanlış haber ve duyumlara göre değil, somut belgilere ve muşahhas örneklere bakarak kararlar verilmelidir.
Siyasi düşünceyi belirleyen unsur ne ise, aday tercihinde ve desteklenmesinde de aynı unsur etkili güç olmalıdır. Kişilerin müktesebatı, karakteristik özellikleri, dünya gündemiyle ilişkisi, ülke sorunlarına bakma ve görme seviyesi, yönetim anlayışı, hizmet ehliyeti ve iş görme liyakati önemli göz önünde bulundurulmalıdır. Adaylar; etnik bir anlayışla değil, iyi ve faydalı insan olma ölçüsü üzerinden değerlendirilmelidir.
İslâm tek ilahi dindir ve sunduğu ilkeler insan fıtratı için huzurlu yaşamın adresidir. İslama inanan insan müslümandır, müslüman da ideali "kâmil" olan insandır. Müslüman günahkâr olabilir ama hain, zalim, riyakâr ve kibirli olamaz. Günah işleyen Hz. Adem cennetten kovulmuş ama tövbe edince de affedilmiştir. Kibir delisi olan şeytan, kibri nedeniyle cennetten kovulmuş, kibri ona kıyamete kadar günühkârlığın öncülüğünü ve memurluğunu kazandırmıştır.
Tercihlere yaparken, kutsalları ca değerleri gelenek ve örfleri dikkate almak gerekir. Dünya ile yarış etme gayretinde olan, iki milyar islâm dünyasının abiliğini yapan ülkemizde mahalle muhtarından devlet başkanına kadar tercihe konu olan her kademedeki yetkili için yapılacak tercih çok önemlidir. Bu tercihin başı da sonu da, süreci de sonucu da, dünyası da ahireti de vebaldir. Bugün sorulmayan sorular, ahiretin ilk sorusu olabilir. Doğru tercih yapmak için; tercih durumunda olan herkesin dikkatli davranması gerekir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.