DOĞRUNUN YANINDA YER ALMAK…
Peygamberimiz bir hadis-i şerifinde; “Kim olumlu bir çığır açarsa Allah onu mükâfatlandırır. Açtığı çığır nedeniyle kazanılan sevapların aynısı ona da verilir, iyiliği yapandan her hangi bir şey eksilmez. Kim de kötü bir çığır açarsa, açtığı çığır nedeniyle kazanılan günahlar kadar ona da verilir. Kötülüğü yapandan her hangi bir günah eksilmez” buyurmuştur.
“Hak ve Batıl mücadelesi” Kur’anın konu yaptığı ve insanlığa bilgisini verdiği önemli bir realitedir. Hak ve Batıl mücadelesi devam ederken mutlaka tarafları da olacaktır. Bu mücadele insanların imtihanı için söz konusudur. Böylece, mücadelede taraf olanların taraf oldukları yere ve mücadelelerinin dozuna göre ahirete dönük karşılıkları olacaktır.
Batıl tarafında yer alıp, yaptıkları olumsuzlukların ve inkarların dozuna, insanlığa ve insanlara verdikleri zarara, akıttıkları göz yaşı ve emdikleri kana göre ahirette karşılık bulacaklardır. Yerleri de Cehennem olacaktır. Belki Cehennemin dereceleri dikkate alındığında kendi içinde ağır ya da biraz hafif karşılık bulacaklardır. Bu sonuç onların elleri ile dünyada yaptıkları ve bulundukları taraf nedeniyledir. Onlar şer cephesinde yer almıştır. İlahi fıtrata muhalefet etmiş, Gayretullaha dokunan işler yapmış, Sünnetullaha uygun hareket etmemişlerdir.
Hak ve Batıl mücadelesinde “Hak” tarafında olanlar da yine bulundukları tarafta yaptıklarına göre ahirete dönük mükafat alacaklardır. Yerleri de Cennet olacaktır. Ne zaman Cennete girecekleri ve Cennetin hangi bölümünde yer alacakları, ne gibi iltifatlarla karşılaşacakları dünyada elleri ile yaptıklarının dozuna, insanlığa sundukları hürmet ve hizmete, Allaha karşı yerine getirdikleri sorumluluklara göre değişecektir. Yüce Allahın “İnsanları imtihan etmek için yarattım” buyuruşunun karşılığı bunlardır.
Mülk suresinin ilk ayetlerinde Yüce Allah, ölümü ve hayatı insanları denemek için yarattığını beyan buyurmuştur. Dünya hayatının oyun ve eğlenceden ibaret olduğu tarifi kainatı ve insanları yaratan Yüce Allah’a aittir. Esas olan ebedi alemdir, ahiret hayatıdır. Dünya yaşamı ahiret için sermaye oluşturma yeridir. Ebedi olan ahiret hayatı dünyada kazanılacaktır. Yapılan her iş ve işlem ebedileşecek, kişinin ahiretteki yerinin belirlenmesine neden olacaktır.
O halde ! Akıllı, hikmetli ve ibretli olmak, imanı imkanlara kurban etmemek, hayatın şekillenmesinde imanı esas almak, hayırlı işlere motor şer işlere ise fren görevi yapmak gerekir. Sevgili Peygamberimiz; “Hayra anahtar şerre kilit olunuz. Ne mutlu o kimselere ki hayra anahtar, şerre kilit olurlar. Yazıklar olsun o kimselere ki şerre anahtar hayra kilit olurlar” buyurmuştur.
Hayırda yarışmak Allah’ın emridir. Hayırlı işlerle toplumun karşısına çıkmak “Hak” tarafında yer almaktır. Vakıf insanı olmak ve kendini Rabbına ve yarattığı insanların hizmetine vakfetmek Cenneti kazanmaktır. Hayra motor olmak kadar şerre fren olmak da önemlidir. Ahireti kazanmak için hayırlı hizmetlerin motoru ve anahtarı olmak lazımdır.
Müslüman için esas olan; hak ve hakikatin yanında yer almak, şerre fren olup hayra el atmak, kötülüklere kilit, güzelliklere anahtar görevi yapmaktır. Bu Müslüman için, imani bir gereklilik ve zorunluluktur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.