EBULEBALİS SAHTEKÂR DAVA VEKİLİ’NİN MACERALARI

     Bugün de her hafta sonu olduğu gibi tarihi Amisos kentinde yaşanan hikâyeler zincirimize devam edeceğiz. Hikâye kahramanımız, ailesi Rum Pontus İmparatorluğu’nun o günkü adıyla Kadahor bölgesinden Amisos şehrine göç etmiş fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş. Ailenin ekonomik durumunun iyi olmaması nedeniyle üç erkek çocuklarından ikisini okutabilmişler. Hikâye kahramanımız da üç kardeşin ortancası olup o günkü şartlarda darülfünun seviyesinde olan okulun hukuku insaniyye bölümünden mezun olmuş. Ancak kişilik yapısı itibarı ile o kadar enteresan bir kişiliğe sahipmiş ki anlatılması çok zormuş. O’na ikiyüzlü demek ikiyüzlülere hakaret olurmuş, O’na sahtekâr demek sahtekârlara hakaret olurmuş. Asıl işi Dava Vekilliği olmasına rağmen bina yapım işleri, kahvehane benzeri işletmeler çalıştırmaktan tutun da siyasetin her dalında her telden çalmayı o kadar mükemmel beceriyormuş ki O’na dönemin muharrirleri “şeytanların babası” anlamına gelen Ebulebalis yanı iblislerin babası lakabını takmışlar.

       Okul hayatından hemen sonra dönemin dehası olan Hanif Dininin Yıldızı adlı kişinin bolluk ve bereket fırkasının Amisos kentinde yöneticisi olarak siyasete atılmış. Kısa bir zamanda Reisi Vilaye, yani bugünkü anlamında il Başkanı makamına gelen Ebulebalis kişiliğinin gereği insanları biri birine verip aradan sıyrılma politikalarını yürüterek istediği makamları elde edermiş. İlk mesleği dava vekilliği olan Ebulebalis’in, hizbi iktidar olduğunda ilk işi olarak devletin istimlak ederek yol, su, elektrik gibi kamu hizmetlerini yapacağı arazilerin kamulaştırma bedellerini yükseltmek için tezyidi bedel davaları açarak büyük paralar kazanmaya başlamış. Ancak devletin nereleri istimlak edeceğini hizbinin iktidarda olması nedeniyle dönemin kamu görevlilerinden öğrenip arazi sahiplerine giderek onlara arazilerinin kamulaştırılacağını bu işle ilgili uğrayacakları zararları ortadan kaldıracak işlemler yapma imkânı olduğunu, hizbinin iktidarda olması nedeniyle bu ili çok rahat bir biçimde halledebileceğini söyleyip insanları kandırıp onlardan vekalet alıp davalarını alıyormuş. Yaptığı işin kanunen yasak olduğunu bilmesine rağmen bu işleri öyle ayarlamış ki aklınız durur… Mahkemelerdeki memurlardan tutun da kamuda birçok adamı ayarlayıp malı götürmüş.

     İmparatorluğun, Hanif Dininin Yıldızı’nın Hizbini kapatması üzerine bir müddet Medresei Yusufiyye’de kalan Ebulebalis bu mağduriyetini de daha sonra paraya tahvil etmede çok başarılara imza atmış. Ancak Dinin Yıldızı adlı Hizip liderinin Hizbinin kapatılmasının ardından kurulan Hizbi Ebyaz ve Hizbi Mutlululk hizipleri arsında Ebulebalis, Mutluluk Hizbi’ni tercih edip Hizbulebyaz hizbinin lideri olan Tavil Racul(uzun adam)’a verip veriştirmekten de geriye kalmıyormuş. Ama ne zamanki kendi hizbi iktidar olamayıp muhalefette kalınca iktidar olan Tavil Racul’un Hizbi Ebyaz’ına anında geçiş yapıp oradaki hizbin Amisos kentinin fırkasının başındaki kişiye yama olup işin içerisine girmiş. Ama adam o kadar büyük bir şeytanmış ki girdiği fırkayı anında fitne ve fesada boğup büyük bir kaos ortamı sağlayarak yapılan ilk seçimde adamı devirip onun yerine Reisi Fırkalığa oturmayı başarmış. Başarmış derken yaptığı fırıldaklar, dönme dolapları dahi geride bırakacak noktada fırıldaklarmış. Kazalardan Amisos kentinde oy kullanacak azaları tamamen uydurma kaydırma, tehdit, şantaj usulü ile yaparak seçimi kazanmış.

     Daha sonra bu ahlaksız, şerefsiz ve haysiyetsiz Ebulebalis İmparatorluğun temsilciler meclisine seçilmek üzere vazifesinden ayrılmak zorunda kalmış. Ama Molla Kasım isimli bir muharrir bunun tüm yaptıklarını dosyalayıp İmparatora dosya halinde sununca İmparator tarafından temsilciler neclisine alınmamış. Ebulebalis bu arada İmparatorluğun yaptığı özelleştirmelerle ilgili enerji konusundaki kurulun dava vekilliğini alıp buradan her aya elli bin akçe maaş almaya başlamış. Bu para o günkü şartlarda temsilciler meclisindeki bir temsilcinin aldığı maaşın tam dört katına denk geliyormuş. Üç dört yıl bu işi yaptıktan sonra bu kez toplumun her kesimi ile beraber olabilmek adına bir işrethane açar. İşrethanesinde el altından her türlü haltı yaptırmasına rağmen şehrin emiri konumundaki zatı muhterem de oraya gidip taş, kaya oyunları oynamaktan geri kalmazmış.

       Ebulebalis’in en büyük siyasi rakiplerinden ve düşmanlarından birisi olan Kervancıbaşı lakaplı siyasetçi de siyasette yalnızları oynamaya başlayınca Ebulebalisin mekânını kendisine mekân kılıp her akşam orada oturup şehrin emiri olan zatla ve Ebulebalis’le kaya ve taş oyunlarını oynamaktan geriye kalmazmış. Bu arada yaklaşan Hizbiebyaz’ın reisi Amisos seçimlerinde ahmak Kervancıbaşı en büyük düşmanı olan Ebulebalis’i reis olarak seçtirebilmek için gayret sarfetmeye başlaması O’nun da siyasi geleceğinin sonunu hazırlamakta imiş. Zaten İmparator tarafından dönemin terörist hareketi ile yaptığı işbirliği nedeniyle hakkında olumsuz kanaat hâsıl olmasına rağmen böyle bir yola başvurması da O’nun siyaseten intihar etme anlamına geldiğinin açık delili olarak ortaya çıkmış. Daha sonraki dönemlerde neler olmuş derseniz, izin verin onu da başka yazılarda yazalım. Bugünlük de bize ayrılan yer bitti. Kalın sağlıcakla.

      

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR