Eski bir dost ile hoş ve duygusal bir sohbet

Dün eski il Milli Eğitim Müdürümüz Nevzat Bulut Bey ziyaretime geldi. Nevzat Bey uzun yıllar Milli Eğitim Müdürlüğü"nde idareci olarak görev yapmış, daha sonra müdürlük görevinden emekli olmuş, değerli bir dost, değerli bir ağabeyimizdir.
Uzun yıllar görev yaptığım İmam Hatip Lisesi okul aile birliği ve koruma derneğinde yaşadığım sorunların büyük bölümünü, Nevzat Ağabey sayesinde aştım desem abartmış olmam. Hiç unutmuyorum, Mehmet Sağlam"ın Milli Eğitim Bakanlığı döneminde Sayın Bakan okul koruma derneklerinde yardım toplamak yasak diye bangır  bangır bağırırken, bizim okulda üç blokta 5000 öğrenci vardı, okula merkezi hükümetin ayırdığı bütçe sadece bir bloğun yakıt ihtiyacını karşılamıyordu, sınıfların temizliğini yapacak hizmetlilerin maaşlarının nerede ise tamamını, dernek bütçesinden ödüyorduk.Kısacası dernek olmasa idi, okulun ayakta durması çok zor idi. Bizim mutlaka dernek  bütçesine para bulmamız gerekiyordu, bunu da en rahat kayıt dönemlerinde yapıyorduk. Ancak bakanlık buna karşı idi, durumumuzu çok iyi bilen Nevzat Bey bizi sürekli idare ediyor, şikayete gidenlerin  dilekçelerini işleme koymuyordu. Bir gün yardım toplamakta iken; öğrencisi sınava girip, sınavı kaybeden bir vatandaşımız gelip, çocuğum sınavı kazanamadı ama kaydını yaptırmak istiyorum deyince, olmaz sınav kazanamayan öğrenciyi alamayız, ancak bekle sınavı kazanıp, gelmeyen öğrenci olur ise onun yerine alırız dedik. Bunun üzerine hiddetli bir şekilde ben şimdi sizi milli eğitime gidip, para topluyorlar diye şikayet edeceğim deyince, istediğin yere git dedim. Ancak adamın tavrından bizi şikayet edip, milli eğitimdeki yöneticileri zorda bırakacağını görünce,  bende peşinden Milli Eğitim Müdürlüğü"ne gittim. Adamın dilekçesini yazıp, direk Nevzat Bey"in makamına gittiğini görünce, dilekçeyi havale edeceği Şube Müdürü"nün yanına gittim. Az sonra adam geldi, bizi şikayet ettiği yetmedi, peşinden başladı; Allah"a, kitaba, okula küfretmeye, sinirim tepeme çıktı. Ancak oradaki memur arkadaşımı zor durumda bırakmamak için kapıya çıkıp, adama hemşerim az gelirmisin bir şey söyleyip, işini halledeceğim deyince, adam bana doğru gelip tam odanın dışına çıkınca, yumruğu ağzının ortasına koymamla adamın dişleri kırılıp, ortalığın kan gölüne dönmesi bir oldu. Milli Eğitim Müdürlüğü"nün altıncı katındaydık, ancak sesimiz ta ikinci kattan duyuldu. Bazı idealist!.. Dava adamları kapılarını kapatıp, olayı duymazlıktan gelirken, birçoğu yanımıza gelip, olayı yatıştırmaya çalıştı. Sağ olsun Nevzat Bey olayı hiç büyütmeden kapattı, baş örtüsü ile ilgili 28 Şubat sürecinin en şiddetli olduğu dönemde herkes soruşturma geçirirken, Nevzat Bey hiç kimseyle ilgili en ufak bir soruşturma açmamıştır. Sizin anlayacağınız işini adam gibi yapan bir dosttur.
Nevzat Ağabey"in yanına gidip, işini halletmediği insan sayısı çok azdır. Mutlaka bir çaresini bulur, insanların işini hallederdi, böyle ilkeli, merhametli, iş görmekten mutlu olan bir insanı toplum hayli üzmüş olmalı ki dünkü sohbetimizde, bazı olayları ve insanları anlatırken gözlerinin dolduğunu müşahede ettim ve çok üzüldüm. Söylediği bir söz beni o kadar etkiledi ki anlatamam; ben her atasözüne inanır ve değer veririm ancak iyilik yap, denize at, balık bilmezse Halik bilir atasözüne artık inanmıyorum. Bu kafamda olsam yaptığım iyilikleri yapmazdım demesi beni o kadar üzdü ki, midem ağırdı. Keşke o insanı bu noktaya getirmese idik. Keşke vefalı olup, yapılanları unutmasa idik. Nevzat Ağabey"in bu topluma vermesi gereken çok şeyi olduğunu düşünüyorum, ama bu ruh haliyle nasıl yapacak onu, sorarım size?   
Dostluk  ve kardeşlik; kişilerin makam ve mevkilerine göre değil, karakterine, bilgisine ve samimiyetine göre kişilere değer verilmesini gerektirir. Aksi halde toplumların ayakta durması ve mutlu olması çok zordur. İyi pazarlar