GEÇMİŞE VEFA GELECEĞE MERHABA
2015 yılını kapatıp, 2016 yılına gireceğiz bu ece.Yeni bir yıla girerken bazıları eğlenecek, bazıları da ağlayacak.Bazıları yeni bir yıla girmenin sevinci ile kadeh tokuşturacak, bazıları da bir yılı geride bırakmanın hüznünü yaşayacak. Bazıları yeni yıla “Merhaba” diyecek, bazıları geçmiş yıla “Vefa” gösterecek. Bazıları yılbaşı kutlamalarına katılırken, bazıları da “Mekke’nin Fethi” programlarını takip edecek.Müslümanların hayatında önemli bir yeri olan ve İslam toplumunun oluşmasında kilometre taşı sayılan Mekke’nin Fethinin de miladi yılbaşına gelmiş olmasıyla, kutulamalar farklılık arz edecek.
Yılbaşı, miladi takvimin yıllık değişimidir. Müslümanın hayatında yılbaşının takvim belirleme görevinin dışında hiçbir önemi yoktur.Yılbaşı kutlamaları diye, belli bir formata da sahip olan kutlamaların Müslümanın hayatında yeri olamaz.Söz konusu kutlamalar Hıristiyan geleneğidir ürünüdür.Hıristiyanlar, Hz İsa’nın doğumu münasebetiyle bu geceyi kutlarlar. Aralık ayının son haftasında başlayan yılbaşı kutlamaları, bazı Hıristiyan milletlerde ocak ayının ilk haftasında yapılır.Her nasılsa bu gelenek milletimizin de rutin eğlence günleri arasında yerini almıştır.
Eğer yılbaşı Hz. İsa’nın doğum günü olarak bayram kabul edilip kutlanacaksa, bunun kutlama şekli böyle olamaz.Bir Peygamberin doğumunun kutlanması, ortadan kaldırmak için görevlendirildiği eylemlerin yapılmasıyla gerçekleştirilemez.Bir Peygamberin hatırlanması ve hatırlatılması, yasakladığı fiillerin işlenmesiyle yapılamaz. Elbette Müslümanlar da yılbaşını kutlamalıdır. Ama bu kutlama şekli Hıristiyan geleneğinin ürünü olan eylemlerle değil, kendi inanç değerleriyle şekillenen bir formatta olmalıdır.
Yeni bir yıl, geçmiş yılda yapılan hataların telafisi için önemli bir fırsat sağlayacaktır.Yeni yıla girerken bir kutlama yapılacaksa, bu kutlamanın merkezinde geçen yılın muhasebesi olmalıdır. Üç yüz altmış beş gün birlikte kederin ve sevincin paylaşıldığı kocaman bir yıla vefasızlık yaparak ona sırt çevirip, hiçbir gününün yaşanmadığı ve de nasıl geçeceği bilinmeyen bir yıl için karşılama törenleri yapmak, akılla da izah edilemez.
Müslüman yılbaşını kutlamalıdır, hatta bu zorunlu bir sorumluluktur. Ama kutlama şekli eğlence formatlı değil, tefekkür ve muhasebe merkezli olmalıdır.Geçmişe yıla vefa gösterilerek gelecek yıla merhaba denmelidir. Vefasız olanın merhabası da anlamsızdır. Geçmiş yılın şükrünü bir defa da son gecesinde, tefekkürle, muhasebeyle ve dua ile taçlandırmak, Müslümanın yılbaşı kutlama şekli olmalıdır.
Mekke’nin Fethi münasebetiyle de yılbaşı başka bir anlam kazanmış olmaktadır. İslam coğrafyasını işgal etmek için haçlı zihniyetinin ittifak ettiği günümüzde, haçlı zihniyetinin elinden mazlumları kurtarmak için Mekke’nin Fethini yaşamış olmak ayrı bir şükür gerektirir. Bu nedenle de günümüzde Mekke’nin Fetih ruhunu ve bu anlayışın izdüşümünü paylaşmak, Müslüman toplumun heyecanının artıracaktır.
2015 yılı İslam coğrafyası için hezeyan yılı olmuştur. 2016 yılının heyecan yılı olmasınıdiliyorum.Bu vesile ile, hem yeni yılın hem de Mekke’nin Fethinin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Rabbım, Müslümanlara 2016 yılını Fetih yılı olarak takdir eylesin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.