İnsanların, geleceğini hesap etmesi ve buna göre planlar yapmaları beşeri bir duygudur. Peygamberimiz; “ademoğlunun bir vadi dolusu altını olsa, bir vadi dolusu daha ister, o da olsa bir vadi dolusu daha ister, ta ki onun gözünü kara toprak doyurur” diye buyuruştur. Bu Peygamberi mesaj da, insanoğlunun gelecek için plan ve program yaptığını anlatmaya yetecek önemdedir. Önemli olan, gelecekle ilgili plan ve programlar yaparken, hayallerin şekillenmesini hangi değerler belirleyecektir.

Dünyanın oyun ve eğlenceden ibaret olduğunu ilan eden Yüce Kur’anın bu beyanı dikkate alındığında, Müslümanın hayatını dünyevi unsurların şekillendirmemesi gerekir. Mal-mülk, çoluk-çocuk, eş ve evlatlar fitnedir buyuran Allah c.c.ın bu mesajı dikkate alındığında, bunların da hayatın akışını  belirlememesi gerekir.

Peki ! insanın istikbalini neler şekillendirecektir ?

Allah c.c. yaratmış olduğu kullarının acziyet ve zaafiyetlerini bildiği içindir ki, insanoğlu için doğru hareket etmesini sağlayacak ve nasıl bir hayat yaşaması gerektiğini belirtecek ilahi bilgiler göndermiş, bunları anlatacak ve gösterecek elçileri de görevlendirmiştir.

İnsanoğlu, hayatını iman ve Kur’an üzere şekillendirecektir. İstikbalinin kodlarını bu değerler üzerine kuracaktır. Allah c.c.’a inanacak, gönderdiği ilahi bilgiler manzumesi olan Kur’ani hakikatleri hayatının kılavuzu haline getirecektir. İstikrarlı bir istikbal ancak böyle sağlanır.

Yapılan plan ve programların her hangi bir olumsuzluğa uğramadan gerçekleştirilmesi, istikrarlı bir gidiş olarak tarif edilir. Böyle bir sürecin sağlanabilmesi, bu süreç için düşünülen yol haritasının, yapılan plan ve programların fıtrata uygun olmasıyla elde edilir. Fıtratın ihtiyacını bilen Allah c.c’ın ilahi bilgisi doğrultusunda hareket etmek isabetli sonuçların ortaya çıkmasını sağlayacaktır. Bu da, istikrardır.

Son zamanlarda çok sıkça duyduğumuz istiklal, istikbal ve istikrar, birbirlerini tamamlayan hususiyetlerdir.

İstiklal; tam bağımsızlıktır. Bağımsızlık geleceğin, yani istiklalin garantisidir. Garantili bir gelecek için takip edilen süreçte istikralı bir gidiş temin edilebilirse bireysel ve toplumsal, huzur ve mutluluk inşa edilmiş olur.

İstiklal, kulluğun özüdür. Kula, kul olmak  değil, Yaratana kulluk etmektir. İstikbal, güzel bir gelecek, mutlu ve huzurlu bir yaşamdır. Allah c.c.’ın istediği de budur. İstikrar, güvenli ve endişesiz bir hayat yaşamaktır ki malın, canın, aklın, dinin ve ırzın garantide olması demektir. İslam dinine göre bu beş unsurun korunmasını farz kılınmıştır.

Öyleyse ! İstiklal de, İstikbal de, İstikrar da, Allah c.c’ın ilahi bilgilerle bildirdiği, elçileri ile öğrettiği gibi bir hayat yaşamakla elde edilmiş olur. Bunun plan ve programını Allah c.c. göndermiştir. Kur’ani bir yol haritası, Peygamberi bir yaşam tarzı, istiklalin de istikbalin de istikrarın da garantisidir.