GELECEK KAYGISI
Gelecek kaygısı, sahip olma arzusu ve rahat yaşama hayali; insanların günlük hayatının akışını belirlemektedir.
Günümüzde, sahip olmak için her şeyi mübah gören bir mantık da yaygın hale gelmiştir.
Hatta, “Haram helal ver Allah yiyemezsem al Allah” diye çok iğreti ve itikadi değerlere muhalif olabilecek bir söylem de halk arasında mevcuttur.
Bazı kimseler de, “Bana haram gitmiyor, elime bir haram geçse hemen çıkıyor veya birkaç katı elimden gidiyor” gibi bir açıklama ile “Haram” konusuyla ilişkisini ifade etmeye çalışıyor.
Bazıları da vardır ki ! Açlığa, yokluğa, fakirliğe razı oluyor ama asla malına, cebine ve evine haram girmesine razı olmuyor.
Zaman zaman, gururla, “Ben çoluk çocuğuma haram yedirmedim. Aç kaldım, açıkta kaldım, gece gündüz çalıştım ama asla evime haram lokma sokmadım” diye durumunu ifade edenleri görüyoruz.
Rızık, Allah c.c. tayinine göre tahsis edilir. Evet ! Çalışmak esastır ama bu kulun görevidir. Her çalışan emeği kadar sonuç alacak anlamına da gelmemektedir.
Bazen çok çalıştığı halde şu veya bu nedenlerle, kazanamayanları ve yokluk içinde olanları, bazen de el ense yattığı halde bir takım sebeplerle bir çok şey elde ettiği görülmektedir.
İnsana düşen, hesap yapmadan sorumluluğunu yerine getirmek, yani çalışmaktadır. Gerisi Yaratanın takdiridir. İstediğine verir ve varlık sahibi yapar, istediğini de yoklukla imtihan eder.
Gelecek kaygısı ve sahip olma arzusuyla asla haram peşinde koşulmaz. Hele Müslüman bunu hiç yapamaz, hatta düşünemez bile.
Haram köpük gibidir. Peygamberimiz haramı köpükle izah etmiştir. Köpük, asıl gibi değildir. Çeşitli kimyasal ve farklı fıtrat nedenleriyle köpük aslını çok gösteren bir hal oluşturur.
Köpük en yüksek düzeye geldiğinde artık aslına dönmek üzere dökülür veya sökülür. En çok olduğu görüldüğü zaman hiçbir şey olmadığı fark edilir.
Haram da böyledir. Köpük gibi çok olduğu görülür. Dışardan bakıldığında sahip olduğu alan ve oluşturduğu yoğunluk bakımından aslının belki on katına ulaşmıştır.
Ama aslına, alın teriyle değil başkasının hakkı ile ilave olduğundan dolayı köpük gibi sanal bir şişme oluşturmuş olur. Yani, bereketi yoktur. Bir şekilde hiç anlamadan elden gider.
Haramdan elde edilen, “elde bulundurulan”dır. Asla ona “sahip olunan” demek doğru değildir. Çünkü haramın sahibi elinde bulunduran değildir.
Peygamberimizin; “Haram”ı, köpükle tarif etmesi çok manidardır. Haram; köpük gibidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.