2018 yılı hac sezonu neredeyse sona erdi. Arabistan resmi açıklamalarına göre yaklaşık 6,5 milyon Müslüman bu yıl hac ibadetini gerçekleştirdi. Ülkemizden de 80 bin civarında vatandaşımız hac ibadetini yaptı. 17 Eylül itibariyle son kafilelerin de Arabistan’ı terk ederek ülkemize döneceği bilgisi verildi. Kayda değer her hangi bir sorunun yaşanmadığı hac süresince, ülkemiz vatandaşları 40 ila 55 gün arasında bir süre hac ibadeti için kutsal topraklarda kaldı. 17 Temmuz’da başlayan uçuşlar, 17 Eylül de sona erecek. İki aylık bir zamanda hac ibadeti tamamlandı. Gidiş gelişler ve otel durumlarına göre kafilelerin kutsa topraklarda kalma süreleri de belirlenmiş oldu.

Samsunda hizmet veren firmamız Herkan Tur A Grubu Seyahat Acentası organizasyonuyla, Çorum Aybike Turizm çatısı altında, biz de Samsunlu vatandaşlarımızla birlikte, hac ibadetini yapmak üzere 17 Temmuz’da kutsal topraklara gittik, 54 günlük bir süreçten sonra 8 Eylül tarihinde de ülkemize döndük. Arafat’ta Vakfe, Ziyaret Tavafı ve Şeytan Taşlama amellerini gerçekleştirerek hac ibadetini yaptık. Bunun dışındaki günlerde nafile umre, tavaf, namaz ve dualarla zamanımızı değerlendirdik. Mekke ve Medine’de bulunan tarihi mekanları ziyaret ederek, hacılarımızı bu konularda mahallinde bilgilendirdik. Sık sık irşat programları yaparak, hacılarımızın dini duyarlılığını zinde tutup, hac ibadetinden en üst seviyede istifade etmelerini sağlamaya çalıştık.

İbadetler Allah rızası için yapılır. Her ibadette görünen ve görünmeyen hikmetler vardır. Hac ibadeti de bir çok hikmetlerle doludur. Bu hikmetlerin bir kısmı gözle görülür, duygularla hissedilir ve dolayısıyla dil ile de ifade edilir. Bazıları da vardır ki insani değerlendirmeleri aşan, Allah c.c.’ın takdirinde hikmetlerdir. Müslüman, kazanımlarını hesap ederek ibadet yapmaz, her ibadette Allah’ın emrettiğini düşünür ve O’nun rızasını kazanmaya çalışır. Yapılan ibadetin faydaları zaten kendiliğinden tezahür eder.

Ülkemizden hac ibadetini yapmak üzere kutsal topraklara gidenler genellikle günahlarının aff olmasını, annelerinden doğdukları gibi günahsız hale gelmelerini hesaba katarlar. Bunu, zaman zaman soruya dönüştürerek de ifade ederler. “Hocam ! Bizim şimdi tüm günahlarımız aff oldu, değil mi ?” demek suretiyle hac ibadetinden elde edecekleri sonuç hakkında düşündüklerini belirtmiş olurlar. Hacılarımızdaki bu düşünce, kendilerini yönlendiren rehberlerin, haccın kazanımlarıyla ilgi daha çok günahların affını ön plana çıkarmaları nedeniyledir. Haccın, günahların af edilmesi için yapıldığı kanaati toplamsal bir kabule dönüşünce de, hacca gitmek isteyenler genellikle ömürlerinin son zamanlarını, ilerlemiş yaşlara gelmeyi beklerler. Ülkemizde de fotoğraf böyle görülmektedir.

Halbuki Hac; Sahip olunan malın şükrünü eda etmektir. Dünyanın her tarafındaki Müslümanların bir araya gelerek bilgi alış verişinde bulunup, ticari ilişkilerin oluşturulması için bir fırsattır. Bir daha, günah olarak ifade edilen yanlışların ve kötülüklerin yapılmaması için ahiddir. Dünya Müslümanlarının kardeşlik hukukunu geliştirecekleri en pratik ortamdır. Dünya çıkarları için gayret etmenin, birbirleriyle itişip kakışmanın ne kadar gereksiz bir düşünce olduğunun en üst düzeyde fark edildiği dönemdir. Zengin fakir, siyah beyaz, genç yaşlı, kadın erkek her kesin eşit şartlarda olduğunun ilanıdır. Dünya Müslümanlarının yıllık evrensel, ilahi davetli, yeri ve zamanı vahiyle belirlenmiş kongreleridir.