HADDİ AŞANLAR
Bir tv kanalında program yapan A.A. adında bir bayan, konuk olarak katıldığı kendi fikri anlayışına sahip bir başka bayan programcının, programının sonunda; "Allah'a emanet olun, Kandiliniz mübarek olsun, Rabbim sizi korusun" ifadelerinden rahatsız olduğunu söyledi.
Bu da yetmedi, aynı ton ve dozdaki değerlendirmesine devam ederek; "Hayırlı Cumalar diye başlıyorlar mesela Cuma günleri programa... Cumanın kutsal bir gün olduğunu zannederek... Cuma günü kutsal bir gün falan değil, eskiden Cumaları topluca beraber olunurmuş, tatil niyetine... Bu kadar şuur kaybına uğradık artık..." diyerek değerlendirmesini tamamladı.
Bu cümleleri sehven söylemiş olamaz. Yirmibeş yıl canlı yayın programı yaptım mahalli televizyonlarda. Hem konuk oldum, hem konuk aldım, hem de monolog konuşmalar yaptım. Yaklaşık, 2000 canlı tv programım olmuştur, bir o kadar da canlı radyo programı. Bugüne kadar sehven bile olsa maksadı aşan bir cümle çıkmamıştır ağzımdan.
Yani, söylenen cümleler mutlaka bilerek ve maksatlı söylenir programcılar tarafından. Şimdi, biz bu söylenen cümlelerin neresini düzeltelim. Kafasının ayarı bozuk olan bininin cümlelerini düzeltecek kadar konforlu zamanımız yok. Bu gibileri dikkate değer bile görmüyoruz. Aksine, böyleleri olmalı ki, o gibilerin nasıl bir taş devri zihniyetine sahip olduklarını görmüş olalım.
Aslında A.A. yaptığı değerlendirmesiyle, kendisi gibi düşünenlerin tercümanlığını yapmıştır. Onları muhatap alıp; ne düzlemimize çekeriz, ne de onların düzeysizliklerine düşeriz. Biz işimize bakarız, ara ara o gibilerin de, beyin olarak hangi çağda olduklarını takip etmek için onlara da bakarız şimdi olduğu gibi. Ama; onlarla kavgaya girmeye, tartışma ortamı oluşturmaya ve onları muhatap almaya hiç gerek yoktur.
Yazımıza konu olan A.A. gibiler yıllarca ideolojiden beslenen, besleme tiplerdir. Ağızlarından salya sümük, burunlarından salya akar bunların. Sümük bunların burnunu bile beğenmeyip ağzına kaçar, salya da çıkış yeri bulamadığı için burundan çıkar. Aktör tiplerdir bunlar. Konjöktürel yazar ve programcılık yapar bu gibiler.
Başlarını kuma gömmüş kuşlar, burnunu toprağa sokmuş kurtlar gibidirler. Önlerinde bulunan çiçeği, böceği yiyerek yaşarlar, dışarıda neler olur bil(e)mezler. İdeolojik saplantıları; fıtrat olarak lütfedilen beyenlerini örter bu gibilerde. Beyinlerinin tozunu almaya kalksanız, beyinsiz oldukları ortaya çıkar bunların.
"Bu beyinsizler yüzünden bizi helâk eyleme Alah'ım" duası boş yere tavsiye edilmemiştir. Beyinleri yok ki doğru ifade kullansalar, var olan et parçasıyla da ancak böyle değerlendirme yaparlar. Haddini aşan bu beyinsizler, inanmadıkları dinin kurallarını da inşa etmeye çalışırlar. İşte, böyle yaptıklarında da hadlerini iyice aşarlar. Allahın dinini kendi nefislerine göre değiştirmeye çalışanlar; haddi aşarlar.
Ey A.A. haddinizi aşmayınız. Allah'ın dinini değiştirmeye kalkmayınız. Müminlerin işine karışmayınız. Müslümanlarla alay etmeyiniz. Siz, kendinize benzeyenlerle birlikte kendi dininizi yaşayınız. Allah'ın rahmet sıfatı, sizin de Allah'ın mülkünden istifade etmenize fırsat vermektedir korkmayınız.
Allah'ın dini; kimsenin tekelinde olmadığı gibi, hiç kimsenin de kurallarını hafife alacak bir değerlendirme yapmasına müsâde etmez. Kurallarını, elçisi olan Peygamberlerin bile değiştirme yetkisi olmayan kutsal dinler üzerinde kasdı aşan tarifler yapmak tak kelimeyle "Daddi Aşmak"tır. Haddi aşanların yeri de cehennemdir.
Halkının %99'u müslüman olan bir ülkede, insanların inandığı İslâm dininin temel ibadetlerinden biridir cuma namazı. Evet ! Cuma namazı müslümanların toplanma ve birlikte olduklarını ilân ettikleri günleridir. Ama, bu birliği sağlayamadıkları, cumanın ruhuna uygun davranamadıkları için; A.A.gibiler müslümanlara din tarifi yapacak cesareti bulmaktadır.
Cuma; günlerin efendisi ve günler içinde insanlar için daha hayırlısıdır. Kur'anı Kerim'de "Cuma" adıyla ve cuma gününü konu alan bir sure de vardır. Bu surede, müminlerin cuma günü, cuma namazına icabet etmeleri emredilir.
Cuma; hayırlı bir gündür. Müslümanların birbirlerinin cuma gününü kutlamaları da güzel, doğru ve günün ruhuna uygun bir davranıştır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.