Sayın Cumhurbaşkanımızın, 7 maaşını KORONAVİRÜS nedeniyle bağış olarak vereceğini ilân etmesiyle, tüm bürokratlar da maaşlarını bağışlamak için sıraya girdiler. Elbette çok güzel bir çığır açarak, hayır yapmaya vesile oldu sayın Cumhurbaşkanımız.

Bu kampanyayı gönülden destekliyor, herkesin katılmasını tavsiye ediyoruz. Kampanyanın sadece bağış toplanmasından öteye, milletçe bir arada olduğumuzu göstermesi bakımından ayrıca önemsiyoruz. Yardımlaşma, dayanışma, paylaşma;dinimizin en önemli ilkesin kurallarındandır. "HAYIRDA yarışınız" emriyle yüce Allah; hayır yapmayı emretmiştir.

Sosyal medyadan konuyu takip ettiğimiz kadarıyla; özellıkle bağış yapan bürokratların, ya havale dekontlarını ya da bağış yaptıklarını belirten yazılarını paylaştıklarını görüyoruz. Hayır yapmak için kampanyaya da gerek yoktur. Herkesin etrafında, hatta yakınları arasında yardıma muhtaç insanlar mutlaka vardır. Bağışların, öncelikle onlara yapılması en uygun ve doğru olacağı gibi, devletin verdiği hesaplara yatırmak suretiyle de yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşacağına gönülden inanıyoruz.

Teşvik bakımından yapılan hayırların paylaşılması belli bir ölçüde kabul görüyorsa da, özellikle bürokratların yaptıkları bağışları ilân etme yarışına girmelerinin, toplumun tepkisine neden olduğunu da görüyoruz. O kadar tepkiye neden olmaktadır ki; böylece sayın Cumhurbaşkanına selâm gönderildiği yorumlarına sebep olmaktadır.

Bürokratların; kendi kurumlarından bağış yapılmasını sağlamak için mutlaka kendi bağışlarını sosyal medyada ifşa etmeleri gerekmeyecektir. Bunu farklı yöntemlerle yapmaları daha uygundur. Görülen bu gibi örneklere tepki gösteren, onlarca vatandaşın sitemli ifadeleriyle karşılaşmaktayız.

Bağışları; daha hassas davranılarak ve olumsuz değerlendirmelere konu olmadan yapmak gerekir. Hayır yapmak için teşvik edeci olmak takdir edilecek bir davranış, ama yapılan hayırları ifşa etmek o hayrın bereketini azaltacak bir tavırdır. Yapılan bağışları herkes kendisi ilân edeceğine, her akşam bakanlık düzeyinde bir açıklamayla, günlük yardımların toplumla paylaşılması, işin ruhuna daha uygun olacaktır.

Hayırda yarışmak dinimizin önem arzettiği başlıklarındandır. Zekatın açık, sadakanın da gizli verilmesi Peygamberi bir yöntemdir. Zekât, fakirin hakkı olduğu için, onun açıktan verilmesinde hiçbir mahsur yoktur. Sadaka, iradi bir yardımlaşma ve paylaşma şekli olduğu için, enaniyetten ve riyadan uzak kalmasını sağlamak bakımından gizli verilmesi esastır. Verenin ilahlaşmaması, alanın da incinmemesi için sadaka gizli verilmektedir.

Küresel bir sorun haline gelen Koronavirüs nedeniyle, hem dünyada hem de ülkemizde ekonomik problemler oluşmakta, bu problemlerin krize dönüşmemesi için de bir takım tedbirler alınmaktadır. Yardımlaşma çağrıları da bu tedbirlerden bir tanesidir. Herkes kendi çapında etrafında bulunan ihtiyaç sahiplerine el atmaktadır. Ülkemizde, milletimiz; bireysel olarak bu sorumluluğu, gönüllü esasına göre zaten yerine getirmektedir.

Cumhurbaşkanımızın start vermesiyle kurumsal bir süreci de başlatılan yardımlaşmanın, ülke çapında yaşanılan ekonomik sorunlara kısmen deva olacaktır. Aslında, ülkemizin bu sorunun üstesinden gelecek ekonomik gücü vardır. Bu kampanya ile; millet-devet el ele, birlikte yardımlaşma ve paylaşma ile süreci çözeceğiz mesajı da verilmiş olmaktadır.

Genellikle ramazan ayında verilen ve yerine getirelen zekât ibadetini, ivedilikle şimdi yerine getirmeli, zekâtlar; bu yardımlaşma süreci içinde ihtiyaç sahiplerine verilmelidir. Kampanya hesaplarına yatırırken zekât olarak not düşülmesi halinde, zekât ibadeti de yerine gelmiş olacak, devlet; zekât konusunda zekât  verenin vekaletini üstlenecektir. Böylece bu,mali ibadet ruhuna uygun olarak devlet eliyle yerine getirilecektir.

Kur'anda zekât verilecekler arasında, zekât toplama memurları da sayılmaktadır. Bu ilahi mesajdan hareketle, gönül rahatlığı içinde zekâtlar; kampanya hesaplarına,  zekât notu düşülerek yatırılabilecektir. Yetkililer de bu notu dikkate alarak; yatırılan yardımları, bağışları, hibeleri ve zekâtları ihtiyaç sahiplerine, dini diyürlılık6ve kuralları da hesaba katarak vereceklerdir.

Hayırda yarışmak ilahi tavsiyedir ama bunu riyaya dönüştürmemek de dini bir hassasiyettir.