HAYIRLARA VESİLE OLSUN....
Bir yılı daha geride bıraktık. Herkesin hayatında çeşitli izleri olan 365 gün bitti.
Belki bu bir yılda şahsımızın ve ailemizin sevindiği ve üzüldüğü bir çok olaylar yaşandı.
Sevinci ve kederi ile bir yıla veda ederek miladi yeni bir yıla girdik.
Milletimiz için millî ve dini değeri olmayıp, sadece ülkemizin kullandığı resmi takvim olmasından kaynaklanan yeni bir zaman dilimine girmiş olduk.
365 gün önce de, şimdi eski dediğimiz 2015 yılına yeni girmiştik.
Güzel hayellerle girilen 2015 yılından belki bir çok kimse kederle çıkmış oldu.
Bu kimseler, kederlerini, "Kader" olarak isimlendirip, kendilerini teselli etmeye çalıştı.
2015 yılı, Ülkemiz ve Ortadoğu açısından "Kader" yılı olmuştur.
İslam coğrafyası olan Ortadoğu ülkelerinde gözyaşı ve kan tavan yapmıştır.
İnsanlık, Müslüman ülkelerde, aynı dinin müntesibi olan insanların birbirlerini "Allah ekber" nidalarıyla boğazladıklarına şahit oldu.
Peygamberlerin yaşadığı, sahabelerin defnedildiği topraklarda, caniler ve zaniler top koşturdu.
Kilometrelerce uzakta olanlar, Ortadoğu topraklarında harita mühendisliği yapmak için yarışa girdi.
Genelde, İslam coğrafyası, özelde ülkemiz üzerinde bir çok ayrıntılı hesaplar yapıldı.
"Arap Baharı" ile, İslam toplumları üzerinde başlayan operasyonlar ülkemizin sınırlarına kadar geldi.
Yaklaşık 40 yıldır ülkemizde devam eden terör mücadalesi farklı bir mecraya sürüklendi.
İyi niyetlerle başlayan "Çözüm Süreci", dış güçlerin de yönlendirmeleriyle kanlı sahnelere dönüştü.
Gelişen, değişen ve dönüşen ülkemizin bu hızlı temposunun önü kesilmeye, yönü değiştirilmeye çalışıldı.
Üniversitelerde olayların çıkarılmasıyla gençlik tahrik edilip, sokaklara sürüklenmek istendi.
İnsanımızın, yılın başında sahip olduğu imkânlarla elde ettiği varlıklar, yıl sonu itibariyle aleyhinde değere dönüştü.
7 Haziran ve 1 Kasım seçimleriyle, ülke insanımız, kendilerini yönetmeye talip olanlara dersler ve mesajlar verdi.
2015 yılı bazı insanların kazancı, bazılarının da zararıyla sonuçlandı.
Bu yılda, en büyük zararı, İslam âleminin birbirine düşürülmesiyle Müslümanlar yaşadı.
Hz. Adem ile, İslam coğrafyasında başlayan insanlık, günümüze kadar bir çok kanlı sahnelerin yaşandığı Ortadoğu bölgesinde, müslümanların birbirine girdiği bir sürece geldi.
Gelişmiş dünya ülkeleri olarak tarifi yapılan ve itikadi yapıları aynı olan başta ABD ve AB ülkeleri ile Rusya, kendi milletlerinin refahı için Ortadoğu Bölgelerine hakim olmak, ülkelerinin hakimiyetini devam ettirmek için de Müslümanları boğmak üzere işbirliği içine girdi.
Bu ve benzeri olumsuzlukların yaşandığı bir yılı geride bırakarak, yeni bir zaman dilimine başlamış olduk bugün.
Bugün, Mekke'nin Fethi sürecinin başlangıcıdır aynı zamanda.
İnsanlık için örnek teşkil eden "Fetih"lerin stardının verildiği gündür bugün.
Mekke'nin Fethi de çok zorlu ve sorunlu süreçlerden sonra oluşmuştur.
Kâinatın sahibi, yüce Yaratıcı'nın, "Habibim" diye tarif ettiği, Peygamberimizin ve ashabının malını, mülkünü, aile ve yakınlarını terk ederek başlayan bir sürecin sonucunda olmuştur Mekke'nin Fethi.
Müslümanlar bugün de, benzer sorunlarla karşılaşmakta, tek millet olan küfrün muhatabı olmaktadırlar.
Peygamberi bir yaklaşımla günümüz meselelerine çözüm aranırsa, süreçler de Peygamberi anlayışla sonuçlanacaktır.
2016 yılının insanlık ve İslam alemi için hayırlara vesile olmasını temenni ediyoruz.
Bu yılın Müslümanlar adına "Fetih" yılı olması için dua ve niyazlarda bulunuyoruz.
Müslümanların, birlik ve beraberliği için fırsat olmasını diliyoruz.
365 gün sonra gideceğimiz yeni yılda mutlulukları bu köşemizden paylaşmayı arzu ediyoruz.
Günümüz mutlu, hayatımız huzurlu, kazancımız bereketli, ömrümüz rahmetli olsun.
Bu yılın ilk gününde kutsal topraklarda ölüm haberini aldığımız gazeteci yazar Hasan Karakaya ve bir dönem siyasetin önemli simalarından olan sayın bakanımız Ekrem Pakdemirli'ye Allah'tan rahmet diliyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.