İki emanet
Kulluk için yaratılan insanoğlunun dünyada yaptıkları ve yapmadıkları ahirette karşılaşacağı tabloyu ve kendi sonucunu belirleyecektir. Neler yapması gerektiği ve kulluğun kapsamı yaratan Yüce Allah tarafından insanlara Kur’an ve Peygamber yoluyla bildirilmiştir. Bu kural sadece ümmeti Muhammed için değil tüm insanlık için geçerlidir. İnsanlığın tarihi Peygamberlerle başlamış, Peygamberi mesajlarla devam etmiş ve Hz. Muhammed s.a.v’in sünnetiyle sona erecektir. Peygamberimiz veda hutbesini irad ettiği Arafatta; “Ben size iki emanet bırakıyorum onlara sıkı sıkıya sarılırsanız dalalete düşmez zulme uğramazsınız, onlar da Kur’an ve benim sünnetimdir” buyurmuştur. İlk insan aynı zamanda ilk Peygamber de olan Hz. Adem’dir. Hz. Adem ile başlayan insanlık yolculuğu Hz. Peygamberin yukarıda belirttiğimiz beyanı doğrultusunda Peygamberimizin sünnetiyle son bulacaktır. Böylece tüm insanlık tarihi ilk insandan son insana kadar ilahi mesajın muhatabı olarak ve bilgisi ışığında devam edecektir.
Yüce Allahın kulluk için yarattığı insanlara, onların her türlü ruhi ve bedeni yapasını bildiği için de, nasıl bir yaşam şekli insanı mutlu ve huzurlu kılacaksa, onların da kodlarını ilahi mesajlarla vermiş, bu ilahi mesajların anlaşılmasını sağlamak için de pratik yaşam modelleri olan rehber ve elçi görevliyle bazı insanları görevlendirmiştir. Allah’ın elçisi olan bu görevli Peygamberler insanların Allah ile aralarındaki hukuku, insanlarla olan hukuklarını ve canlılarla olan ilişkilerinin nasıl olması gerektiğini pratik olarak göstermişlerdir. Peygamberler maddi ve manevi yaşam şeklini, dünyanın anlam ve değerini, ahiret hayatının nasıl olduğunu ve ahiret-dünya ilişkisini insanlığı öğretmişlerdir. Dünyanın öncelikleriyle, ahiretin önceliklerinin neler olduğu ilahi mesajlardan öğrenilmektedir. Bu durum tüm insanlıkta istisnasız böyle devam etmiştir. Nüansları, şekilleri, yöntemleri farklı olsa bile her ümmet, yani tüm insanlar aynı sorumluluklarla karşı karşıya kalmış, sorumlulukları yerine getirme ölçüsünde de huzurlu bir hayat yaşayarak ahirete göç etmişlerdir. Ahiret hayatı da dünyadaki yaşam şekline göre düzenlenecektir.
İşaret edilen söz konusu huzurlu ve mutlu hayatın kodlarıyla ilgili özet soruları Peygamberimiz zaman zaman işaret ederek ümmetini uyarmış ve istikamet tayini sağlamıştır. Peygamberimizin her sözü ve davranışı insanlar için modeldir. Bu, bütün Peygamberlerde böyle olmuştur. İtikadi, ameli ve ahlaki değerler ile ahirete dönük mesajlar neredeyse birbirinin aynısıdır. Namaz, oruç, hac, zekat gibi temel ibadetler farklı yöntemlerle her ümmetin ibadet kuralları olmuştur. Hırsızlık, cinayet, zina, yalan gibi ahlaki davranışların olumsuz olduğu da yine tüm insanların davranışlarını şekillendirmiştir. Bu temel ortak insan hayatının sonuçlarıyla ilgili de aynı ortak kurallar ahirette de geçerli olacaktır. Bu nedenle de, Peygamberimiz hiç ayırım yapmadan kıyamet günü insanların karşılaşacağı ilk soruları ümmetiyle paylaşırken genel bir hitap şekliyle insanoğlu kavramını kullanmıştır. Her insan için kıyamet günü ilk soruların; ömrünü nerede harcadığı, gençliğini nerede geçirdiği, malını nereden ve nasıl kazandığı, kazandıklarını ve sahip olduklarını nereye ve nasıl harcadığı, öğrendikleriyle (Allah’ın vahyi ile) amel edip etmediği soruları tüm insanların kıyamet günü karşılaşacakları soru başlıklardır.
Kıyametin ilk sorularının cevabı dünyada verilmektedir. İnsanın dünya yaşamının özeti bu soruların cevabını teşkil etmektedir. Herkes ölmeden önce karşılaşacağı sorulara verdiği cevabı bilmektedir. Peygamberimizin bu tarifi, kıyamet sorularının cevap anahtarıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.