İlâhi manifesto

Yüce Allah, insanlığa; huzurlu ve mutlu, barış içerisinde yaşayacakları kuralsal yaşam tarzını ilahi mesajla sunmuştur. İlahi manifesto anlamına da gelecek bu kuralların büyük bir bölümü, Lokman suresinde, Lokman Peygamberin oğluna öğütleri bağışlığı altında verilmiştir.

“Gururlanma insanoğlu senden büyük Allah var.” Bu cümle insanlar arasında çok kullanılır. Aslı; “Gururlanma Padişahım senden büyük Allah var” cümlesinin güncelleştirilmiş halidir. Toplumuzun oluşturduğu ve atasözü olarak söylenen cümleler; ya ödenen bedellerin, ya görülen yanlışların, ya da ortaya çıkan mağduriyetlerin tercümesi olarak kullanılmıştır.

Gururlanmak, insanın zaaflarındandır. Yaratılış kodlamışında bu zafiyet imtihan sorusu olarak kodlanmıştır. Zafiyetinde “Gururlanma ve Kibirlenme” olan insanın bu duygusunu iman dengeleyecektir.
Yüce Allah Lokman suresinde, insanlara başta bu konu olmak üzere, bir çok insani zaafları bildirmiş ve bunlara dikkat edilmesi gerektiğini, Hz. Lokmanın oğluna vasiyeti üzerinden bildirmiştir. Hz. Lokman’ın Peygamber olup olmadığı hususunda ihtilaf olan, bazılarının anlayışına göre Peygamber bazılarına göre veli bir kuldur.

Bizim kanaatimiz Hz. Lokman da bir Peygamberdir. Zira Yüce Allah Hz. Lokman üzerinden kullarına mesaj göndermiş, oğluna vasiyetlerini insanlığa mesaj olarak sunmuştur.

“Her ümmete bir Peygamber gönderildi. Biz bir topluma Peygamber göndermedikçe onlara azap etmeyiz” gibi ilahi mesajları da dikkate aldığımızda Hz. Lokman’ın da bir Peygamber olduğu kanaatini taşımaktayız.

Velev ki; Hz. Lokman Peygamber olmasa dahi, Onun oğluna olan vasiyetlerini Yüce Allah Kur’ana konu yaparak, kullarına mesaj olarak göndermişse, bu bir vahiydir aynı zamanda da bu sözlerin ilk sahibi olan Hz. Lokman da Allah katında değerlidir. Kişisel davranışlar üzerinden, insanın zafiyetlerinin bildirildiği Lokman suresindeki, Hz. Lokmanın oğluna olan vasiyetlerine/tavsiyelerine kulak vermek gerekir.

Lokman suresi 13-18 ayetleri arasında, yazımıza konu başlığı yaptığımız “Gurur” fiili de vardır. Gurur; kendini olduğundan fazla görmek, üstünlük duygusu içinde olmak, gücünü ve kuvvetini davranışa dönüştürmek, varlığından aldığı kuvvetle diğerlerine karşı incitici olmak gibi toplumsal birçok izah yapılabilir.

Sözlere ve davranışlara, yürüyüşe ve oturuşa, yemeye ve içmeye, ilişkilere ve yaklaşımlara, bakışlara ve işitmelere kadar; insan tavır ve davranışlarının tamamına yansıyan gururlanma fiili İslam’a göre haramdır ve günahtır.

Hz. Lokmanın oğluna öğütlerini büyük günahlar kapsamında kullarına bildiren Yüce Allah Lokman suresinin ilgili ayetlerinde şöyle buyurmaktadır.

“Oğlum ! Allaha ortak koşma. Muhakkak ki şirk büyük zulümdür. Eğer yaptığın hardal tanesi kadar bile olsa ve bir taş içine girse, Allah onu ortaya çıkarır. Muhakkak ki Allah bütün işleri bütün inceliğiyle bilir. O her şeyden hakkıyla haberdardır. Namazını dosdoğru kıl. İyiliği tavsiye et, kötülükten sakındır. Başına gelene sabret. Şüphesiz ki bunlar uğurunda azim ve sebat edilmeye değer işlerdendir. Gururlanıp insanlardan yüz çevirme. Yeryüzünde kasılarak yürüme. Çünkü Allah büyüklük taslayan ve övünenleri sevmez” buyurmaktadır.

Yüce Allah’ın, Hz. Lokmanın bu öğütlerini kullarına bildirmesi; ilahi bir vahiydir. Üslubun yumuşak ve naif olması; Hz. Lokmanın oğluna yaklaşımını ve eğitim dilindeki metodu anlatmaya yetecektir.

Bu ilahi mesaj; çocukların yetiştirilmesi sürecindeki eğitimin; hem metodu, hem de muhtevasını belirtmektedir. Bir çok önemli konuyu dikkate sunan Hz. Lokman, içinde bulunduğu toplumun sıkıntılarını da özetlemiştir. Tamamı insani zaaflardan olan bu emir ve yasakları; bütün müminler özenle gözden geçirmelidir.

Gururlanmayı; insanlardan yüz çevirmek ve kasılarak yürümekle tarif eden Yüce Allah; bunun büyüklük, yani şirk olduğunu, övünme anlamına gelen bu büyüklenmenin de Allah tarafından sevilmediğini bildirmştir.

Hz. Lokman'ın tavsiyelerine kulak vermek ilahi emre itaat etmektir. Ayrıca, bu ilahi emirlere bugün çok da ihtiyaç vardır. Birey davranışında, aile içi ilişkilerde, toplumsal yaklaşımlarda, eğitimde ve ibadettetüm metotları sunan bu ilahi mesajlar toplumda anahtar görevi görmektedir.

Söz konusu bu ilahi anahtarları kullanan birey ve toplumlarda, ruhsal gerilim ve toplumsal kaos olmayacaktır. Ruhsal gerilimler ve toplumsal kaoslar; fıtrattan uzaklaşıp, beşeri yaklaşımla oluşturulan metotlar yüzündendir. Fıtrata uymayan her şey; kaosun ve gerginliğin de nedenidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR