Hucurat suresine aynı zamanda Ahlak Suresi de denmektedir. Muhtevasında bulunan ilahi ahlak mesajlarından dolayı bu ismi alan Hucurat suresi; insanlar arası ilişkilerin oluşmasının kurullarını da öğretmektedir. İnsan için en nihai olgunluğun adı ahlaktır. Ahlak; hem yaşamsal kuralları düzenlerken, hem de aynı zamanda insan için nihai olgunluğu sağlamaktadır. Kamil Mü’min diye Kur’anın tarifini yaptığı insan tipine bakıldığında, erdemli davranışların tamamına sahip olan insanı görmekteyiz. Peygamberimiz de güzel ahlakı tamamlamak için gönderildiğini bildirmiş, dualarında Yarabbi yaratılışımı güzel eylediğin gibi ahlakımı da güzel eyle niyazında bulunmuştur. Bir Peygamber olarak ahlakının güzelliğini Rabbından dilemesi, ahlaktaki nihai süreci de ifade etmektedir. Bu durum; ahlakın statik bir kurallar manzumesi olmanın yanında, ulaşılacak en nihai olgunluk olarak da anlaşılmaktadır.

Yazımıza başlık yaptığımız İnsani ilişkilerin formunu ve formatını da vahiyden öğrenmekteyiz. Bilginin kaynağını akıl değil, vahiy olarak kabul etmekteyiz. Vahyin muhatabını da akıl olarak görmekteyiz. Bu nedenle de; tüm yaşamsal kuralların bilgi kaynağının Kur’an olduğuna inanmaktayız. Hucurat suresinin de, insani ilişkileri düzenleyen vahyi mesajlardan bazılarını sunduğunu ifade ediyoruz. Bunları özetlersek; “Size birisi bir haber getirirse, araştırmadan o habere itibar etmeyin, mutlaka o bilgiyi araştırın ve doğruluğunu teyit edin. Her ne durumda ve kime karşı olursa olsun mutlaka adaletli olun. İnsanların arasını düzeltin. Kardeşlik hukukunun gereği olan barışı sağlayın. Üçüncü kişi olarak iki kişi arasındaki olumsuzluğun ve gerginliğin giderilmesine katkı sağlayın ve bunun için gayret sarf edin. Kimseyi küçük görmeyin ve alay etmeyin. Herkesin, Allahın yarattığı ve bu nedenle insani ve imani güzelliğini görün ve de Yaratan katında değerin takvada olduğunu hatırlayarak kimseyi küçümsemeyin. Kötü lakaplarla diğer insanlara hitap etmeyin. İnsanların rencide ve refüze olmasına neden olacak bir üslup kullanmayın. Bunun size yapıldığını düşünerek hareket edin. Sizi rahatsız edebilecek hiçbir tutum ve davranışı başkasına karşı kullanmayın. Diğer insanların kusurunu araştırmayın. Görülen kusur varsa örtmeye gayret edin. Kusuru nedeniyle insanların üzülmesine sevinmeyin. Kusur bir hatadır, maksatlı yapılmış olsa dahi mahcubiyet duyulan kusuru nedeniyle insanların daha da fazla sorun yaşamaları için bu konuyu gündem yapmayın. Zan üzere değerlendirme yapmayın. Eğer zan olacaksa hüsnü zanda bulunun. Birbirinizin gıybetini yapmayın.”

Hucurat suresinde sunulan bu ilahi mesajların benzerleri ve bir çoğunun da Kur’anın diğer sure ve ayetlerinde de bulunduğu bilinmektedir. Kur’an; insanlar arası ilişkilerin düzenlenmesini sağlayacak tüm ana kuralları insanlığa sunmuştur. İnsanlar ve insanlık; Kur’ani kuralları ve mesajları yaşamsal kılavuz olarak görmesi halinde, şikayete konu olan bir çok sıkıntıların kendiliğinden ortadan kalkacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. İnsanlar arası ilişkilerde, yukarıda özetle sunduğumuz kuralların uygulanması durumunda hiçbir kimsenin diğeriyle sorunu olmayacak, huzurlu bir toplum oluşacaktır. Bugünün en büyük toplumsal sorunları sıralandığında; insanların birbirleriyle olan kavgaları birinci sırayı alacaktır. Menfaat ve çıkarlar nedeniyle insanların birbirlerine belden aşağıya vuruş yapmaları, yukarıda sunulan ilahi mesajlara itibar edilmesiyle önlenecektir. Bu da; hem bireysel, hem de toplumsal huzur demektir. İnsani ilişkileri düzenlerken ve oluştururken Kur’ani mesajlar ölçü alınmalıdır.