İŞ AHLAKI
Yüce Allah (c.c.) Necm Sûresi, 39-40-41’ inci ayetlerde; “Hakikaten insan için kendi çalıştığından başka bir şey yoktur ve muhakkak onun ameli yarın (kıyamette) görülecek, sonra ona en değerli mükafat verilecek.” buyurmaktadır.
Peygamberimiz (s.a.v.) iyi bir Müslümanı tarif ederken; “Sizin en hayırlınız ahiretini dünyası için, dünyasını da ahireti için terk etmeyenlerdir. Hayırlı Müslüman; dünyasını da, ahiretine çalışan, her ikisinden de nasibini alandır. İki gününü birbirine eşit yapan aldanmıştır.” diye buyurmuştur.
Müslüman hem dünyası, hem de ahireti için çalışandır. Her türlü huzur ve mutluluk çalışmakta, her türlü felaket de tembelliktedir. Kötülüğün kapısını tembellik açar, ocaklar söndürür, her türlü ahlâksızlığa yol açar. Çalışmak; Allah’ın (c.c.) emridir. Başta ilim ve zenginlik olmak üzere, sahip olunan her şey çalışmakla elde edilir.
İslâmiyette kişinin çalışıp rızkını kazanması, geçimini sağlaması (kadın ve erkeğe) farzdır. Çalışmak; helal mal kazanmak demektir. Yaşamak için lazım olan mallara, helal yoldan sahip olmak için, çalışmak gerektir. Peygamberimiz (s.a.v.) “Beş vakit namaz kılmaktan sonra, çalışıp helal kazanmak, her Müslümana farzdır.’’ buyurmuştur.
Kimseye muhtaç olmamak için helalden kazanmak üzere çalışmak; cihattır. Çalışmak ibadettir ve diğer nafile ibadetlerden çok daha üstündür. Bir gün Peygamberimiz (s.a.v.) ashabı ile otururken, bir genç, hızlı hızlı yanlarından geçerek, dükkânına gitti. Sahabe-i kiram: ‘Yazık, keşke bu erken vakitte din işine baksaydı!’ deyince, Rasûlullah (s.a.v.) : “Öyle söylemeyiniz. Eğer başkalarına muhtaç olmamak için gidiyorsa, Allah (c.c.) yolundadır. Övünmek için gidiyorsa şeytanın yolundadır. İnsanlara muhtaç olmayıp, dünyalığını helalden kazanan, komşularına ve akrabalarına iyilik yapan, kıyamet günü yüzü ondördüncü gecedeki ay gibi olur. Ticaretle uğraşınız; zira insanların rızkının onda dokuzu ticarettedir. Dilencilik kapısını kendine açana, Allah (c.c.) yetmiş fakirlik kapısı açar; ihtiyaç ve zarureti artar.’’ buyurmuşlardır.
Hz. Ömer (r.a.), bir hutbelerinde cemaate vaaz ederken: ‘Sizden herhangi biriniz bir köşeye çekilip, Allah’ım (c.c.) bana rızık ver! diye tembel tembel beklemesin. Hepiniz çok iyi bilirsiniz ki; gökyüzü altın, gümüş yağdırmıyor ve yağdırmaz’ buyurmuşlardır. Müslüman çalışacak ve çalışma sebeplerine sarılacaktır. Peygamberimiz (s.a.v.), “Doğru yoldan çalışıp kazananlar, Allah’ın (c.c.) sevgili kullarıdır. Çalışıp kazanan kullarını Allah (c.c.) sever.’’ buyurmuştur.
Rasûlullah (s.a.v.) “Helalinden istemek, kazanmak, Hak uğrunda yapılan, bir muharebe kadar faziletlidir. Hiçbir kimse, kendi elinin emeğinden daha tatlı ve hayırlı bir yiyecek asla yememiştir” buyurmuştur.
İslama göre iş ve çalışma ahlakını, yine İslamın temel kuralları belirlemiştir. Helal kazanmak için çalışmanın gerekli olduğunu emreden İslam, kazanılanın da paylaşılmasının esas olduğunu vaaz etmiştir. Dinimize göre; helal kazanmak ve helal yolda harcamak esastır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.