İSRAF ÇILGINLIĞI

Dünya insan merkezli yaratılmış, çalışma sistemi de bu doğrultuda devam etmektedir. Bütün varlıkların insanlara hizmet ettiğini de görmekteyiz. İnsanların dünya nimetlerinin bir kısmından emek sarf etmeden istifade ettikleri bir gerçekse de bir kısmından istifade etmek için çalışmaları, emek sarf etmeleri gerekmektedir.

Yaratılıştan insanların hizmetinde olan varlıkların hizmeti devam ederken, insanın hayatını devam ettirmesi için çalışması gerekmektedir. Çalışıp, emek sarf ederken de yine diğer varlıklardan istifade ettikleri de bir vakıadır. Yüce Allah; çalışanları, emek sarf ederek, kazananları yalnız bırakmayacağını, onların emeklerini zayi etmeyeceğini ve onları mükafatsız bırakmayacağını Kur’anı Kerimde bildirmiştir. Helal yoldan kazanç elde etmek için çalışmak önemlidir. Ancak, kazancın doğru yerlerde ve gerektiği şekilde harcanması da en az kazancın helalliği kadar önemlidir. Elde edelin kazançtan ailenin, akrabanın, yoksulların ve toplumların hakkını vermek de kazanılan malın bereketinin arttırır. Böyle davranmak helal kazanılan servetin de gereğidir.

Allah her şeyi bir ölçüye göre yaratmıştır. Dünyada her konuda bir denge vardır. Yaratılan her kategorideki insan bir biri için hem bir nimet, hem de bir imtihan vesilesidir. Fakirlik bir imtihandır ama aynı zamanda fakir zenginin de imtihan vesilesidir. Varlıklı olmak bir imtihandır ama varlığın harcama şekli de bir imtihandır. Hastalık bir imtihandır ama bu imtihan aynı zaman da sağlıklı olanlar için de imtihan vesilesidir.

Her alanda bir denge ve ölçünün vardır. Kazançların doğru ve helal yöntemlerle harcanması kazancın dengeli dağıtılmasının bir ölçüsüdür. Bu nedenle, servetin nerede kazanıldığı ne kadar önemli ise onun nereye ve nasıl harcandığı da o kadar önem arz eder. Serveti belli bir ölçüye göre dağıtan Yüce Allah, vermediklerine de verdiklerinin vermesini emretmekte, böylece hem serveti vererek hem de verdiğinin nerelere harcandığını sorarak servet sahibini imtihan etmektedir. Furkan suresi 67.ayette Allah c.c.; “Rahmanın kulları, harcadıkları zaman ne savurganlık ederler ne de cimrilik, bu ikisi arasında bir yol tutarlar” buyurarak, elde edilen servetin harcama ölçüsünü bildirmektedir. İsraf ve cimrilik Kur’anın yerdiği fiillerden, ölçülü ve dengeli tasarruflar da övülen eylemlerdendir.

Günümüz toplumunun tüketim şekli ve sınırsızlığı daha çok israf merkezli olduğunu söylemek iddialı bir ifade olmayacaktır. Yemede, içmede, giymede ve ev eşyalarında izahı aşan bir harcama görülmektedir. Elde edilen servetin gereksizce harcandığı bir toplumda bereketin azalması nedeniyle huzursuzlukların baş göstermesi bir hakikattir.  Toplumdaki zengin-fakir dengesinin harcamalar üzerinden yürüdüğünü dikkate alırsak, kazanılan servetin Allahın istediği şekilde tasarruf edilmemesi halinde insanların bir kısmı servet çılgınlığı yaşarken bir kısmı da fakirlik nedeniyle yaşama sıkıntısı çekecektir. Böylece toplum arasında uçlarda yaşamalar çoğalacak, kaos ve huzursuzluk söz konusu olacaktır.

İsraf haramdır. Çılgınca israf yapmak huzursuzluğun habercisidir. İhtiyaç olan harcamaların dışındaki varlık, diğer insanların üzerinde hakları olan varlıktır. Tasarruf hakkının doğru kullanılmadığı her varlık, kişinin hem dünyada hem de ahirette canını yakan malı haline gelecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR