Bugünkü sohbetimizin asıl konusuna girmeden yazılarımıza gelen bazı yorumları cevaplamak istiyorum. Değerli bir okurumuz neden sürekli AK Partilileri eleştirdiğimi, neden diğer partilileri eleştirmediğimi soruyor. Haklı bir soru, ancak ülkemizde son 7 yıldır AK Parti iktidarda, şehrimizde ise, son 5 yıldır, yerelde de Ak Parti iktidarda olunca haliyle icraatları yapanlarda onlar olduğundan, görevimiz yapılan hataları eleştirmek olunca ister, istemez eleştiri yoğunluğundan Ak Partililer nasibini daha fazla almaktadırlar. Önümüzdeki dönemde belediye başkanlıklarını kazanan diğer partiler de eleştirilerden nasibini alacaklarını unutmasınlar. Ayrıca benim tüm siyasi partilerin arka planında olup, bitenleri tüm detaylarıyla bildiğimden kimse şüphe duymasın, zamanı gelince yazdığımda görürler.
Siyaset çok enteresan bir sanattır, normal zamanda yanınıza gelip, sizden bir şeyler talep etmek için elli takla atanların, sadece bir Oy'unu istediğiniz zaman nasıl ukalalaştığını görmeniz bakımından Milli Eğitim Bakanımız Sayın Hüseyin Çelik Bey'in, ilimizi ziyaretinde anlattığı bir nükteyi nakletmek istiyorum; Güneydoğu'da bir ilçede kaymakamlık görevine başlayan genç, bürokrat ilçe halkının aşırı hürmet ve yağcılığından bıkınca aklına bir plan gelmiş. Her gün kaymakamın huzuruna gelip, 'Kaymakam bey bir emriniz var mı?'  diye soran ilçenin ileri gelenleri, ağaları, paşalarından bıkan kaymakam, seçimin yaklaştığı bir dönemde ağaları yanına çağırıp; 'Ağalar bu gün sizinle çok önemli bir mevzu konuşacağım' deyince, ağalar hep bir ağızdan 'Emret Kaymakam bey' demiş, bunun üzerine kaymakam bey, 'Beyler malumunuz seçim yaklaştı, siyasete girmek istiyorum, sizin bu konudaki görüşlerinizi almak istiyorum' deyince, o ana kadar kaymakam bey'in karşısına hazır ol vaziyetinde duran ağalar teker, teker kaymakamın karşısındaki sandalyeye geçip 'Kaymakam bey, Bu çook möhhüm bir mesele, hele bir kayfe  söyle, bide cigara ver de oturup, düşünek' deyip, geçmişler kaymakam beyin karşısına atmışlar bacak, bacak üzerine yakmışlar sigarayı, başlamışlar ukala, ukala konuşmaya. Bunun üzerine kaymakam yerinden kalkıp 'Ben aday, maday olmuyorum' deyip, hepsini odasından kovmuş.
İşte siyasetin en güzel tarifi size, adamın sosyal hayattaki kapasitesi, kültürü, kariyeri beş kuruş etmez,  gidip, kendisinden bir oy istediğiniz zaman veya ona başka bir ihtiyacınız olduğunda gerçek yüzünü gösterip, o kadar ukalalaşır ki sormayın gitsin, aslında siyasetin iyi tarafı bu tür insanların, gerçek yüzünü tanıma imkânına sahip olmaktır.
Dün akşam dostlarımızla birlikte güzel bir gece geçirdik, katılım da fevkalade idi. 50 arkadaş davet edilmiş, 35-40 civarında da katılım olmuştu. Konu ise, dostların bir araya gelerek, bazı siyasi olayları değerlendirmesiydi. 15 civarında arkadaşımız kalkıp, fikrini söyledi, çok enteresan şeyler duydum. Görünüşüne baktığınız zaman çok kültürlü olmadığını düşündüğünüz insanların neleri bildiklerini ve ne muazzam şeyler konuştuklarını görünce şaşırıp, kalıyorsunuz, 'Demek ki bizim insanımız dolu ancak, önü açılmamış' diyorsunuz.
Konu dönüp, dolaşıp AK Parti'nin seçimlerde neden istediği başarıyı yakalayamadığını değerlendirmeye geldiğinde, sanki herkes bir ağızdan mevcut il teşkilatını suçlu buluyordu. İlçelerden gelen arkadaşlar adeta isyan ediyordu, 'Benim ilçemden kimin il genel veya belediye meclis üyesi olacağını, ildeki üç arkadaş belirleyecekse ben bu siyasette yokum' diyeninden tutun da, 'Bu bir siyasi tasfiye hareketi idi. Onlar, bazılarını tasfiye etmek isterken toplum da onları tasfiye etti' diyenine kadar farklı fikirler vardı. Bir arkadaşımız gayet medeni bir biçimde eleştiri yapıp, suçun sadece teşkilatlarda olmadığını, aday yapılmayan belediye başkan adaylarından tutun, meclis üyelerine kadar başka partilere çalıştıklarından bahsedip, ihanetten bahsediyordu. Sizin anlayacağınız gayet medeni bir biçimde herkes fikrini ortaya atmıştı ancak, geceye damgasını eski meclis başkanı Necati Demir Bey'in tespiti vurdu. Necati Bey, konuşmasında "Arkadaşlar partiye küfredenler, hırsızlar, arsızlar meclis üyesi olurken, kaliteli insanlar dışlandı, bu karıncanın öleceği zaman kanatlanmasına benzer, bizim il teşkilatı da kanatlanmıştır, ölümüne çok az bir zaman kalmıştır" diyerek, her zamanki veciz sözlerinden birisini daha söyleyerek, olayı özetlemiştir.
Bizim niyetimiz karınca misali su taşımaktır, arkadaşlarımızın yaptığı bu güzel organizasyon, gayet güzel ve birilerinin sabote etmek için onca uğraş vermesine rağmen, başarılı bir organizasyon olmuştur. Emeği geçen arkadaşları tebrik eder, devamını dilerim. Mutlu pazarlar.