Aslında böyle bir tartışmaya girmek benim işim değil, zira o şunu dedi, şöyle anlaşıldı, bu bunu dedi, böyle anlaşıldı tarzı yazılar benim tarzım değildir. Ben bildiğim ve yaşadığım doğruları, yontmadan, süsleyip püslemeden, olduğu gibi  yazarım. Son birkaç gündür eski otogar arsasının satışı ve alan firmanın yapacağı otel binası ile ilgili tarafların açıklamaları ve yapılan haberlerle ilgili tartışmalar yaşanmakta olduğunu gözlemlemekteyim, olaya isterseniz farklı bir boyuttan bakalım ve neyin nasıl olduğunu daha iyi anlarız kanaatindeyim
Ahmet Havyalı kişilik olarak hem saygı duyduğum, hem de sevdiğim değerli bir insandır, ancak böyle bir açıklamayı neden Sayın Havyalı yaptı da, başka bir meslek odasının başında bulunan kişilerden birisi yapmadı diye hiç merak edeniniz oldumu bilmem. Ancak bana göre böyle bir açıklamayı konuyla ilgili mimarlar odası yapabilirdi  veya başka bir teknik oda başkanı yapabilirdi, olmadı Türkçe dilini çok iyi bilen bir dil bilimci yapabilirdi.  Peki neden Ahmet Bey neden tercih edildi diye soracak olur iseniz bizim ağaların yaptığı en güzel icraatların başında insan kullanmak olduğunu unutmayalım. Peki kimleri kullanırlar diyecek olur iseniz üç kuruşluk destek verdikleri insanları tepe  tepe kullanamazlarsa, anında sokağa koyarlar. Sayın Havyalı kısa adı SABEK olan Samsun Bölgesel Ekonomik Kalkınma Ajansı diye kurdukları, ancak birilerinin ekonomilerini kalkındırmadan öteye gidememiş bir ajansın muhasebecisi ve yine Ahmet Bey"in oğlu İŞGEM olarak kurdukları , (Bu konunun üzerinde ileriki yazılarımızda duracağız) iş geliştirme merkezinin müdürü olduğundan, Ahmet Bey"den böyle bir basın açıklaması istemiş olmalılar ki; Sayın Havyalı da böyle bir açıklamayı yapsın. Yoksa düğün değil, bayram değil, durup dururken Ahmet Bey"in böyle bir basın açıklaması yapacağını sanmıyorum. 
Peki bu işin pazarlama boyutunu kimler yapıyor diyecek olur iseniz, keresteci kardeşimiz vasıtası ile elinde tuttuğu gazete artık yarı resmi el ahram gazetesi gibi belediyenin resmi yayın organı durumuna girmiş vaziyette, Sizin İçin Dergilerini basan arkadaşımızın gazetesi; gerek tiraj, gerekse içerik olarak yeterli olmasa da yapılacak duyurular,Sizin İçin Dergisi"yle belediye bütçesinden bedavaya getirileceğinden, önem arz etmiyor. Bu arada üzerinde durulması gereken önemsiz, ancak ayrıntı olarak bilinmesi gereken bir başka konu da biz gazeteyi kuracağımız zaman köşe yazısında gazetecilik sizin işiniz değil diyen gazeteci arkadaşımız, daha sonra Gürses Gazetesi"ni de bünyemize dahil ettiğimizde, feryadı figan edip; herkes gazetesini sattı, doğruları yazacak bizden başka kimse kalmadı, okurlarım arıyor sakın ha, sen gazeteni satma diyor! Biz dava adamıyız doğruları yazmak adına bu gazeteyi asla satmayız, dediğini çok çabuk unutmuş olmalı ki; gazetesini satmış hem de öyle bir ekibe satmış ki, işleri güçleri şantaj ve tehditle birilerinden para koparıp, dergi çıkaran, bugün ak dediğine yarın rahatlıkla kara diyebilecek bir ekibe satmış, çok merak ediyorum gazetesini satan arkadaşımız ne zaman Kral hazretlerini övmeye başlayacak diye heyecanla bekliyorum. Gerçi sattığı arkadaşlar şimdiden yazmaya başladı bile, bir anlamda aynı amaca sayın eski meslektaşımızda hizmet etmiş oluyor. Fark eden bir şey yok, zaten arkadaşımız veda yazısını bitirirken virgül koyarak bitirmiş, şimdilik hoşça kalın demiş, demek ki devamı var, herhalde strateji değiştirerek, ben öyle anladım, yoksa dava adamıyım diye bunca yazılar yazan birisi kalkıp da, gazeteyi inandıklarının aksine yayın yapacak birilerine satmazdı.   
Her zaman dediğimi tekrarlayarak yazıma son vermek istiyorum, edebiyat dönemi bitti, 25 kuruşa şoför mahalli yok, çünkü artık DENGE var. Kalın sağlıcakla.