KORANAVİRÜSE KARŞI MORAL
10 Mart tarihinden itibaren Ülkemizde KORONAVİRÜS tedbirleri uygulanmaktadır. Kamu otoritesinin koyduğu söz konusu kurallara toplumumuz da büyük ölçüde riayet etmektedir. Bu hafta itibariyle bu tedbirlere kısmi yasaklama sayılacak bazı tedbirler de ilave edilmiştir.
Bütün televizyon kanallarında Koronavirüs hakkında bilgi verilmekte, korunmak ve kurtulmak için gerekli olan hususlar, konunun uzmanları olan akademisyenler tarafından anlatılmaktadır. Her şey yolunda gitmesi halinde bu sürecin Haziran ayı başına kadar devam edeceği konuşulmaktadır. Bugün hayatta olanların hiç karşılaşmadığı bir süreç yaşanmakta, insanlar evlerinde bile özel izalasyon hâlinde günlerini geçirmektedir.
Toplumumuza; KORONAVİRÜS hakkında ve bu virüsten korunmakla ilgili yapılan bilgilendirme kadar, hatta daha fazla morâl destek olacak paylaşımlar yapmak da gerekmektedir. 30 büyük şehirde yapılan "sokağa çıkma" yasağı ve ülke genelinde "evde kal" çağrısını dikkate alarak, bundan sonra mutlaka; sosyal bilimcilerin, sosyologların, psikologların, ilahiyatçıların toplumu moralize edecek konuşmalar yapmaları çok yerinde, hatta gerekli olmaktadır.
Maksadı aşmadan, hâmasi ifadelerden kaçınarak, siyasi ve ticari mülâhazalardan uzak kalarak; sürecin hikmetleri üzerinde durulması, ibret alınmasıyla ilgili bir takım rahatlatıcı paylaşımlar yapılmalı, böylece toplumun psikolojik durumunun bozulmasının önüne geçilmelidir. Süreç sonrası, yeni döneme; insanların korkusuz ve panik yapmadan geçmesine şimdiden katkı sağlanmalıdır.
Kehf suresi 71-82.ayetler arasında, insanların yaşadıkları ve anlamlandıramadıkları olayların arka planında hikmetlerin olduğunu anlatan örnekler va'z edilmiştir. Her olayın bir görünen şekli yanı, bir de görünmeyen hikmet tarafı vardır. "Hayır zannedilenlerde şer, şer zannedilenlerde de hayır vardır", bilemeyiz. Atalarımız; "Her şerde/şeyde bir hayır vardır" diyerek bu konuyu özetlemiştir.
KORONAVİRÜS; dünyayı dize getirmiş, kendisini dünya egemeni ilân eden devletleri çökertmiştir. Tüm ülkelerin ekonomisini bozmuş, tüm insanları korkutmuştur. Dışardan bakılıp, görünen sonuçları değerlendirildiğinde KORONAVİRÜS; çağın ortak düşmanı olmuştur. KORONAVİRÜS sonrası yeni şekillenecek dünya için belki bu mikroba neslimiz dualar edecektir. KORONAVİRÜS'ün arkasında, görünmeyen hikmetleri sonradan görülecektir.
İnanıyoruz ki; Allah hiçbir kuluna zulmetmez. İlahi kontrol altında olan bu süreç aynı zamanda ilahi bir projedir. Sözünü ettiğimiz ayetlerde anlatılan konular düşüncelerimizi teyit etmektedir. Allah her şeye kadirdir ve O'nun izni olmadan yaprak bile oyna(ya)maz. Müslüman olarak üzerimize düşeni yapar, kurallara yerine getirir, tevekkül ederiz.
Covid-19 mikrobu olarak isimlendirilen sözkosu Koronavirüs'ün nereden ve nasıl bulaştığı konusunda uzmanları bir takım bilgiler paylaşmaktadır. Bunun; dünya siyaset dengelerinin yeniden şekillenmesi için egemen göçlerin bir üretimi olduğunu söyleyenler olduğu gibi, ticarî düşünce ve hesapla yapıldığını söyleyenler de vardır.
Kimyacı uzmanlar virüse karşı aşı üretme çalışmaları yaparken, sağlıkçı/tıpçı uzmanlar virüsten korunma ve kurtulma yollarını anlatmaktadırlar. Bilim kurulunun günlük gelişmelere göre tavsiye ettiği önlemler de siyasi irade tarafından uygulamaya konmaktadır. İnsanların büyük bir bölümü söz konusu tedbirlere de riayet etmektedir.
Ancak; ilahiyatçılar, sosyal bilimciler, sosyologlar ve psikologların sesleri hiç çıkmamaktadır. Hâl böyle olunca sosyal medyada, "zihni virüslü" kişi ve gruplar hamasi değerlendirmeler yaparak, "ben/biz demiştik" mesajıyla kendilerinin ne kader ilhami bir statüye sahip olduklarını imâ etmektedirler.
Her şeyin ilahi kontrol altında olduğu mutlaka topluma anlatılmalı, insanların panik yaşamadan, istenen kurallara riayet ederek sürece katkı sağlamalarının dini bir sorumluluk olduğu hatırlatılmalıdır. Hiç kimse bu süreçten kendine bir pâye de çıkartmamalıdır.
Ülkemizin en güvenilir kurumlarından olan DİB Din İşleri Yüksek Kurulu başkan ve üyeleri toplumu moralize etmelidir. Bu kurul, yasal bir bilim kuruludur. Onların söyleyecekleri her konuya toplumun büyük bir bölümü itibar etmektedir. Tıp uzmanlarının teknik hatırlatmaları kadar, ilahiyatçıların yapacakları dini hatırlatmalar da çok faydalı olacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.