KÖTÜYÜ TANITMAK GIYBET DEĞİLDİR
Hucurat suresine “Ahlak” suresi de denir. Bu surede ahlak kuralları anlatılır. İnsanlar arası ilişkilerden bahsedilir. Müminlerin kardeş olduğu ilan edilir. Kardeşlik hukukunun gerekleri belirtilir. Müslümanın yapması veya yapmaması gerekenler izah edilir. Yapılmaması gerekenlerin sonuçları bildirilir.
Bu surede tanıtılan önemli hususlardan bir tanesi “Gıybet”tir. Gıybet; bir kimseyi duyduğunda üzüleceği şekilde anlatmak ve tanıtmaktır. İnsanı tanımak için; ya onunla yaşamak veya onun hakkında anlatılanları dinlemek gerekir.
Peygamberimize, “anlatılan konu söz konusu kişide varsa da mı yapılan gıybettir” diye sorulunca, Peygamberimiz de “evet, varsa gıybet yoksa iftira olur” cevabını vermiştir. Gıybetin tarif edildiği hucurat suresinde Yüce Mevlamız; gıybetin ölü insan eti yemek gibi olduğunu ve bunun iğrenilen bir eylem olacağını hatırlatmıştır.
Tabii ki, hiç kimse ölü bir canlının etini yemez, kesilerek yenen hayvanların bile ölü etleri yenmez, mundar kabul edilir. Kaldı ki; insan etinin, öyle ki ölmüş kimsenin etinin yenmesi değil, yenilmesi fiilinin düşünülmesi bile insanı tiksindiricidr. Gıybet, öylesine etkili bir şekilde tanıtılmış ki, bu tanımı düşünen hiçbir kimse gıybet yapamaz.
Gıybet’in, bir başkasını arkasından, duyduğunda rahatsız olacağı şekilde anlatmak diye klasik olarak tarifi yapılır. Onurlu kimseler, kendileriyle ilgili konuşulanları duyduklarında üzülürler. Üzülecek iş yapmayanlar kendilerinin arkasından konuşulmasından rahatsız olurlar.
Her işi olumsuz olan kimse, yaptığı işlerden üzülmez ki, bu konular arkasından konuşulduğunda üzülmüş olsun. Onuru ve omurgası yoktur ki üzülecek işler yapmasın. Allahın sevmediği fiilleri işleyen kimselerin, gıyaplarında bu fiilleri ile, yani kötülükleri ile anlatılıp, tanıtılmaları "Gıybet" değildir. Her şeye "Gıybet" denirse kötü insanlarla iyi insanlar toplum tarafından tanınamazlar.
Elbette ki, kötü insanlar kötülükleriyle anlatılacak ve tanıtılacaktır. Buna "Gıybet" demek ve hakkında konuşmamak; kötüleri korumak olur. Bu da; iyilere yapılacak en büyük kötülüktür. Kötü insanların topluma tanıtılması için; onların olumsuzluklarının anlatılması gıybet kapmasında değildir.
Bir insanı diğer insanlara tanıtmak “Gıybet” değildir. Kuranı Kerimde Yüce Allah geçmiş milletlerin özelliklerini ve yaşadıkları ahlaksızlıkları anlatmış, böylece o toplumları bugünün insanına tanıtmıştır. Bu tanıtma üzerinden de insanlara yol haritası çizmiştir.
Peygamberi tarifle de bunun sınırı belirlenmiştir. Duyduğunda üzüleceği şeylerle kişiyi tanıtmak “Gıybet”tir. Ahlaksızlığı ile övünen, namussuzluğunu ifşa eden, sahtekarlığı dillere destan olan, hırsızlığı markalaşmış, yalancılığı kural haline gelmiş, dolandırıcılığı sınırları aşmış biri hakkında konuşmak “Gıybet” değildir.
Hata ve kusurları yüzünden cemali kızaranlar, kazara bir hatası oluşanlar, bunun konuşulduğunu duyduklarında mahcup olanlar; mahzun insanlardır. Bunların hatalarını anlatmak ve kusurları üzerinden bir tanıtım yapmak elbette ki o kimseleri üzecektir.
“Gıybet” fiilinin oluşmasında esas belirleyici; muhatabın haksız mağduriyete düşürülmesidir. Hakkında yapılan tezviratlardan ötürü mağduriyet yaşayanlar hakkında yapılanlar “Gıybet”tir. Kötü insanların kötülükleri, diğer insanlara anlatılıp, o gibiler tanıtılmaz ise; o toplumda kötülükler ve mağduriyetler yaygınlaşacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.