MÜSLÜMANIN ÖNCELİĞİ

Müslümanın tarifini Kuran yapmış,örnek tipini Hz. Peygamber göstermiştir. Sahabe de müslümanın toplumunu oluşturmuştur. Müslümanın iyisi kötüsü olmaz. Kâmil Müslüman olur. Ilımlısı ılımsızı olmaz. İlkelisi olur. Müslümanın radikali uyuşuğu olmaz. Mücahidi olur. Müslümanın uyanığı uyuyanı olmaz. Akıllısı olur. Müslümanın menfaatçisi çıkarcısı olmaz. Paylaşımcısı olur. Müslümanın nifakçısı yalancısı olmaz. İnfakçısı olur. Müslümanın zalimi haini olmaz. Alimi olur. 

Müslümanın önceliği, Rabbına itaatidir. Bunu ibadetle ortaya koymasıdır. İnsanlarla paylayım üzere yaşamasıdır. Bunu infak yaparak ortaya koymasıdır. Müslümanın önceliği adalet ve merhamet üzere canlılara yaklaşmasıdır. Bunun pratiğini davranışlarla göstermesidir. İslamı din olarak tercih eden bir insan müslümandır. Bu kişi artık kendi anlayış ve algısına göre bir yaşam şekli belirleyemez. Kuralları ve ilkeleri inandığı dinin kaynağında bildirilen yaşam şeklinin dışında, kendi algı ve egosuna, çıkar ve menfaatine göre bir dünya kuramaz. 
     Saçının telinin görürmemesini temel bir kural kabul eden müslüman hanım, başkalarının hukukunu gözetmede daha hassas olabilmelidir. Sakalın sünnet olduğunu söyleyerek buna lâf söyletmeyen müslüman erkek, dedikodudan uzak durabilmelidir. Domuz etinin bulunduğu yerden helal et almayan müslüman, ölü eti yemekle tarifi yapılan gıybetten kaçınabilmelidir. Kendi çıkarı için yalan  söyleyebilen müslüman başkasının hakkı söz konusu olduğunda adaleti savunabilmelidir. Müslüman,  inandığı dinin tüm kurallarını yaşayan olmalıdır. Müslüman olmak böyle bir yaşamı özgür irade ile tercih etmektir. Bu ilkesel hayatın zikir, fikir, sabır, şükür ve tevekkülle harmanlananına Kâmil Müslüman denir.  

Nafile ibadetleri merkeze alıp, ahlaki kuralları görmezden gelen bir müslüman "Kemâli" olmaktan bahsedemez. Binlerce nafile ibadet, emredilmiş veya yasaklanmış bir ahlaki ilke karşılığında değere sahip olamaz. İçinde haram olan trilyonlar, bir liralık helal kazançla boy ölçüşemez. Şüpheli şeylerden bile kaçınılması emredilen bir dinin mensubunun haram yemesine müsade edilemez. "Helal haram ver Allah yiyemezsem al Allah" diyen  bir kimseden müslüman duyarlılığı beklenemez. Elde ettiği haramları cami paptırarak temizleme düşüncesinde olan bir kimseden infak yapması beklenemez. 

Müslüman öncelikle ve her zaman inandığı dinin kurallarına bakar. Müsmümana dışardan bakan da İslamın kurallarını o kişinin hayatında okur. İnsan fıtratı İslami kurallara uygun kodlanmıştır. Bu kuralların dışında bir yaşam şekli tercih eden her kimse mutlaka dünyada bedel öder. Ahiret hesabının dışında dünyevi huzursuzluklar o kimsenin günlük reçetesi haline gelir. Huzuru, sağlığı, rahatı, mutluluğu yok olur. Üstelik bu olumsuzluklar ona, cenneti kazandıracak bir karşılık değil, yaptığı yanlışların bedeli olarak verilir. Haram yolla elde edilen mutlaka bir şekilde elden çıkar, bu da tam da o haram kendisine ait zannedildiği bir noktada gerçekleşir. Ahlaki karşılığı olmayan hiç bir davranışın ilahi ve beşeri değeri yoktur. 

"Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin" uyarısı, müslüman için  bir nimettir. Düşünmeyi, silkinmeyi ve silkelenmeyi sağlar. Her gün yeniden imanı tazelemek gerekir. Lafızla tazelenen imanın, ahlaki ilkelerin davranışa dönüşmesiyle günlük formata sahip olması lâzım gelir. Hülasa  ! Müslüman ahlaklı olmalıdır. "Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim" buyuran Peygamberimiz; "Yaratılışımı güzel eylediğin gibi ahlakımı da güzel eyle Yarabbi !" diye dua etmiştir. 

Müslümanın önceliği ve gayesi; güzel ahlaklı olmaktır. Bu Kur'ani bir ilkedir. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR