NEREYE DOĞRU GİDİYORUZ…

Uykum var diyerek sabah namazlarına kalkmıyoruz.
Vaktim yok diyerek diğer namazların sünnetini kılmıyoruz.
Sıcaklarda tansiyonum yükselir diyerek oruç tutmuyoruz.
Zekat vermemek için sahip olduğumuz altınları nisaba erişmesin diye çocuklarımıza dağıtarak ibadette hileyi tercih ediyoruz.
Yaşım henüz gelmedi, bu genç yaşta günahlara karşı kendimi tutamam gerekçesiyle hacca gitmiyoruz.
Yardım yaparken paranın en küçüğünü, elbisenin en kalitesizini, yiyeceğin en ucuzunu vererek gönlümüzü kandırıyoruz.
Suriye’de bebekler öldürülürken, yaşlılar boğazlanırken, kadınların ırzına geçilirken rahatlıkla kahkaha atmaya devam edebiliyoruz.
Afrikada  insanlar ağaç kabuklarıyla beslenirken tıkanana kadar yiyoruz.
Cenaze salaları okunurken bile ölümü hatırlamıyoruz
Ölen yakınımızı uğurlarken ibret almıyor da uğurladığımızın durumunu güya hesap ediyoruz.
Dinimizle alay edenleri görünce hiç etkilenmiyoruz.
Başörtüsüne “sıkmabaş” diyecek kadar toplumun değerlerinden uzak olan koca koca adamları alkışlıyoruz.
Nefsimizin tatmini için her yolu mübah görüyoruz.
Neslimizi terbiye etmek için hiçbir efor sarf etmiyoruz.
Helal haram ayırt etmeden servetin peşinden koşuyoruz.
Nereye sürükleneceğimizi düşünmeden şöhret aşığı oluyoruz.
Eş ve çocuklarımızın yüzüne bakamayacak kadar şehvetperest oluyoruz.
Aile mutluluğunu temin edecekken başkalarının aile mutluluğunu da bozuyoruz.
Eşimizin elini tutacağımıza başkasının gözüne bakıyoruz.
Kaliteli mal satacağımıza önce çürüğünü müşteriye kasıyoruz.
Siyaseti menfaat, ticareti çalmak, ibadeti kandırmak için yapıyoruz.
Her şeyimiz bozulmuş ve biz Müslümanız diyoruz.
Nasıl olacak bu Müslümanlık ?
Nereye doğru akıyoruz ?
Kim bu gidişe son verecek ?
Kimler bu sürüklenişi durduracak ?
Mahallelerimizden rahmeti, hanelerimizden bereketi, ailelerimizden huzuru kaldırdık.
Geçmişte asgari ücretle beş çocuk okutanlar varken, şimdilerde beş tane asgari ücret alarak bir çocuk okutamayan toplum haline geldik. 
Allah(c.c.)'ın rahmet ve bereketini beklerken, bela ve musibetini hak eden işlerle uğraşmaya başladık.
Çare mi ?
Ezana kulak vermeli..!
Namaza devam edip, camiye gitmeli..!
Musibetlerden ders alıp, istikamet çizmeli..!
Nefsimizi yenerek, helal peşinde koşmalı..!
Yalanı bırakıp, haramdan kaçmalı..!
Allah(c.c.)'ın koyduğu sınırları öğrenerek, haddi aşmamalı..!
Peygamberi hayatı takip ederek, Allah’ın ipine sarılmalı..!
Affımızı dileyerek Allahtan yardım talep etmeli..!
Tövbe ederek, fıtrata dönmeli..!
Ey İman edenler ! İman edip, yeniden Müslüman olmalıyız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR