Ondokuz Mayıs Üniversitesi"nden bir grup öğretim görevlisinin göndermiş olduğu mektubu noktasına virgülüne dokunmaksızın yayınlıyoruz.

            05 Temmuz 2010 Pazartesi tarihinde yazmış olduğunuz “SİYASETÇİ İŞ ADAMI VE BÜROKRAT” başlıklı makaleniz Samsun"da böyle bir yazıyı yazabilecek tek gazetecinin siz olduğu düşüncemizi tamamen doğrular niteliktedir. Sizin de belirttiğiniz gibi “Bürokratlar hangi şartlarda olursa olsun siyasetten uzak durmalı”. Ancak ülkemizde böyle olmuyor. Yüzlerce örneği var. Evet üniversitede yapılan atamalarda liyakat esas alınmadığı, siyasetin kriter alındığını söylüyorsunuz ve yüzde yüz haklısınız. Tek liyakat unsuru cemaat kardeşliği. Ancak Bunların cemaatini anlamak mümkün değil. Tüm ilişkileri vıcık vıcık ve para üstüne kurulmuş. Biz size üniversite ve tıp fakültesindeki kirlenmişliği bir kaç örnekle anlatmak isteriz. Tıp Fakültesi Dekanı. Prof.Dr. Haydar ŞAHİNOĞLU aynı zamanda AKP İl Başkanı Adem GÜNEY ile özel bir sağlık kuruluşuna ortaktır. Ancak ortaklıklar sadece bununla sınırlı değildir. Ekte size ticari sicil kayıtlarını gönderdiğimiz şirketlerin ortak isimlerini lütfen bir inceleyin. Sayın ŞAHİNOĞLU bakın daha kaç şirkete kimlerle ortak. Bu kayıtlardan da görüleceği gibi Haydar ŞAHİNOĞLU"nun esas gizli (esasında aşikar) ortaklarından birisi de Hacı Ömer TONTUŞ"tur. Karısı (Saniye NEBİLOĞLU TONTUŞ) AKP İl Yönetimi"nde olan ve yaklaşık bir sene önce H.ŞAHİNOĞLU tarafından Tıp Fakültesi"ne öğretim üyesi olarak alınan bu kıymetli şahsiyet geldiğinden beri çok özverili!!!! çalışmalar yapmıştır. Ekteki şirketlere bakarsanız bu TONTUŞ gelir gelmez şimdiki adı Samsunpark olan eski Samsun Tıp Merkezi"nin %60"ını satın almıştır. Sonrasında “Afşar Yemekçilik” adında karısıyla bir şirket kurarak Kurupelit"teki KÖRFEZ Restoranın işletmesini almıştır. Nasıl oluyorsa “öğretim üyeleri başka iş yapamaz” yasa hükmü varken TONTUŞ bu şirkette yetkili ve müdür olarak görülmektedir. Ve önemli bir ayrıntı da TONTUŞ"lar Körfezin işletmeciliğini alırken mal sahibi ile aralarında yapılan sözleşmede kefil yine tanıdık bir isim, Tıp Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Haydar ŞAHİNOĞLU"dur. Bu akçeli işler sadece Haydar ŞAHİNOĞLU ile sınırlı değildir. Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof.Dr. Mustafa Bekir SELÇUK"da ondan geri kalmamaktadır. Etrafında müdür, yardımcı vs. gibi isimlerle bulunanların nasıl semirdikleri gün gibi ortadadır. Bu konuda hastane ile iş yapan herhangi bir firmaya sormanız yeterlidir. Atakent"te VENÜS KOZMETİK ve TEMİZLİK ürünleri satan bir firma bulunmaktadır. Ne hikmet ise hastane ile iş yapan tüm firmaların uğrak yeridir. Temizlik şirketi malzemeleri buradan alır, hastaneden alacakları geciken buraya uğrar. Tesadüfe bakınız ki buranın ortağı da Tıp Fakültesi Başhekimi Prof.Dr. Mustafa Bekir SELÇUK"un oğludur. Çocuk aç kalacak değil ya. Daha yazacak çok şey var ancak vaktinizi almak istemeyiz. Daha fazla performans alabilmek için kendisini gece radyoloji nöbetine yazdıran bir rektörün olduğu üniversitede “Tencere dibin kara, seninki benden kara” şeklinde yürüyor işler. Ve ağızlardan din-imam-cemaat kardeşliği hiç düşmüyor. Böyle giderse bunlar bu ülkede herkesi dinden imandan soğutacaklar. Sizin söylediğiniz gibi; bunlara söylenecek söz “Hata yapan onu kapatmaya uğraşmak yerine kendisini düzeltip, tövbe etmenin yollarını arasın, aksi halde bu dünyada Adnan"ın, ahirette Allah"ın gazabından kurtulamayacağını unutmasın.” Allah sizi korusun. Çalışmalarınızda başarılar temenni ederiz.

OMÜ"den bir grup Allah korkusu olan insan.