Hakkari'de görevli asker eşini ziyaretten  dönerken, kullandığı otomobilin geçişi sırasında, hainler tarafından kurulan tuzak sonucu şehit olan Nurcan Karakaya ve 11 aylık bebeği Mustafa Bedirhan'a Allah'tan rahmet, ailesine sabırlar, Milletimize başsağlığı diliyorum. 
      Onlar şehittir. İslamda Şehid ,Canını hiç çekinmeden Allah yolunda feda eden demektir. Nurcan bacımız da, hiç çekinmeden vatan müdafası yapan eşini ziyarete giderken, canını cesurca ortaya koymuştur. Vatan savunması sırasında canını feda eden ve ruhunu Rabbına teslim edenlerin şehit olacağını aldığı eğitim ve terbiye sürecinde duymuş ve öğrenmiştir. Bu nedenle, vatan evladı olmanın gururu ile, kendine olan güvenini de ortaya koyarak, biricik yavrularını eşiyle birlikte sevebilmek için, eşinin görev yerine korkmadan gitmiş, dönüşte hain tuzak sonucu şehit olmuştur. Aslında Nurcan bacımız kazanan olmuştur. Ebedi âlemde şehitlik gibi bir ünvanla Peygamberler makamında, Rabbiyle Cennette görüşmeyi hak etmiştir. Hele yavrusu Mustafa Bedirhan zaten bir melektir. Onun için rahmet dilemek bile fuzuli bir istektir. O zaten rahmetin menbaıdır. 
      Zalim haccac, Abdullah b. Zübeyr'i Kâbe'de şehit ettikten sonra, annesi Hz. Ebu Bekirin kızı Esma annemize giderek, oğlunun hayatını bitirdiğini gururla söylerken, annemizin cevabı Nurcan bacımıza tuzak kuran hainlere de cevap olacak mesaj niteliğinde olmuştur. "Ey zalim  ! Sen oğlumun hayatını karartamadın, onu şehit etmekle onun ebedi âlemini inşa edip, kendi ahiretini perişan ettin" diyerek, olayı özetlemiştir. Nurcan kızımız da kaybetmemiş ahiretini kazanmıştır. Ama o hainler, hem dünyalarını hem de ahiretlerini zindan etmişlerdir. 
      İslam dininde insanın ulaşabileceği en büyük ve kutsal mertebe şehidliktir. Şehidlerin Allah katında kadir ve kıymetleri çok yüksektir. Âhirette en büyük rütbenin peygamberlikten sonra şehidlik olduğu belirtilmiştir. Bunun içindir ki, şehidlerin bütün günah ve kusurları Allah tarafından affedilmektedir.
      Kur’an-ı kerim’de on beş yerde şehitler övülmekte, Âyet-i kerime’lerde Allah yolunda hayatlarını fedâ etmekten çekinmeyen şehitlerin yüksek mertebeleri, ilâhî lütuflara mazhar kılındıkları, ruhânî bir haz içinde ebedî bir hayat ile  mükâfatlandırıldıkları haber verilmektedir: “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanmayın.”    
       Müslümanları, düşmanlarına üstün kılan en mühim esaslardan biri "Ölürsem şehidim, kalırsam gazi!.." inancıdır. Bu durum, ayette "iki güzelden biri" şeklinde ifade edilmiştir.  Yani, mü´min için savaşta iki güzel neticeden biri vardır: Ya galip gelecek, ya şehit olacaktır. 
      Halid b. Velid´in İran komutanına söylediği şu sözler, şehitlik kavramının Müslümanlara neler kazandırdığını gösteren güzel bir misaldir: "Sizin, hayat ve şarabı sevdiğiniz kadar, ölümü seven bir orduyla size geldim." 
       Şüheda hayatı, ruhani bir hayat, daha doğrusu hakiki bir hayattır. "Şehit kendini hayatta bilir." Ölümün acısını hissetmeden, kendini daha güzel bir alemde bulur. 
      Hz. Peygamber (a.s.m), Uhud´da hayatını kaybeden yetmiş şehitle ilgili olarak şunu bildirmiştir: "Kardeşleriniz Uhud´da şehit olunca, Allah onların ruhlarını yeşil kuşların cevfine koydu. Cennetin nehirlerinden içerler, meyvelerinden yerler. Arşın gölgesinde asılı altından kandillerde yerleşirler. Yiyecek, içecek ve istirahatlerinin güzelliğini görünce, "Keşke, derler Cennette hayatta olup, rızıklandırıldığımızı biri dünyadaki kardeşlerimize haber verse. Ta ki, cihaddan geri kalmasınlar, savaş esnasında kaçmasınlar." Cenab-ı Hak, "Sizin bu halinizi onlara ulaştıracağım." der ve şu ayetlerle bildirir." 
      "Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilakis onlar diridirler, Allah´ın lütfundan kendilerine verdikleri ile sevinçli bir halde, Rableri katında rızıklandırılırlar. Arkalarından gelecek olanlara şunu müjdelemek isterler: Onlara hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmezler. Allah´tan bir nimeti ve lütfu ve Allah´ın mü´minlerin ecrini zayi etmeyeceğini müjdelemek isterler.” 
      "Malını müdafaada öldürülen şehiddir, ırz ve nâmusunu müdafaa ederken öldürülen şehiddir, nefsini müdafaada öldürülen şehiddir..." "Şehidleri kanları ile sarın. Zira Allah yolunda açılan bir yara kıyâmet günü mahşere geldikte, o yara, rengi kan rengi, kokusu misk kokusu olarak kanar..." "Şehidler cennetin kapısında, nehrin parlak zinetinde, yeşil çadırdadır. Sabah - akşam rızıkları Cennetten onlara gelir." "Ma'rûfu emr ve münkeri nehiyden dolayı katledilen şehiddir. 
     Vatan müdafaasında canını veren, ruhunu teslim eden şehittir. Bunlardan birisi de Nurcan Karakaya ve yavrusu Bedirhan olmuştur. Nurcan bacımız ve küçük yavrumuz Mustafa Bedirhan ile tüm şehitlerimizin ruhları şad, makamları cennet, kabirleri nur olsun.