Palandöken'e gidecek .....
Palandöken'e gidecek arkadaşlara, yardımcı olabilirim
Herkes bürokraside yükselmek için birilerini araya koyarken veya yakınlarını bir yerlere getirebilmek için siyaset yaparken, bizler tam aksine bürokraside yükselmemek için siyasetçilerden yardım istemekteyiz. Bu yaptığımız hareket beklide ülkemizde eşine benzerine rastlanmaz bir davranıştır. Konuşurken veya yazarken anlattıklarımızı ilk önce kendi nefsimizde uygulamaz isek, konuştuklarımız veya yazdıklarımız bir anlam ifade etmez.
Ömrümün yirmi beş yılından fazlası, siyasetin içerisinde veya etkili yerlerinde geçmiştir. Yaptığım hiçbir görevi, kendi nefsime veya yakın akrabalarıma alet etmedim. Yaptıklarımdan da gayet memnunum. Benden üç yaş büyük ağabeyim, uzun yıllardır D.S.İ. bünyesinde İnş. Yük. Müh. olarak görev yapmakta iken 2000'li yıllardan itibaren Şube Müdürlüğü, ardından ise Bölge Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. Elimdeki siyasi imkânları kullanmak istese idim dilediğim göreve getirebilirdim onu, ancak bunu ne o, ne de ben istemedik. Tam aksine geçen yıl Çevre Bakanı Sayın Veysel Eroğlu Bey, kendisine Sivas Bölge Müdürlüğü'nü teklif etti, kabul etmedi. Bu kez Bakan Bey kızıp, Ankara Bölge Müdür Yardımcısı olarak resmen tayinini yaptı. Ankara'da bir yıl görev yaptıktan sonra şimdi Erzurum Bölge Müdürlüğü'ne tayin edildi. Tayinin durdurulması için bizzat ağabeyim bir milletvekilimizi arayarak yardım istedi. Sağ olsun vekilimiz, Bakan Bey'e giderek ağabeyimin görevden affını istedi. Bakan Bey sinirlenip, "Zaten Genel Müdüre de aynı şeyi söylemiş. Bize yetişmiş eleman gerek. Derhal gitsin görevine başlasın, aksi halde daha kötü bir yere sürerim onu haberi olsun" deyip, vekilimizi reddetmiş.
Bunu neden yazdığımı merak eden arkadaşlar olabilir ve de haklıdırlar. Dünyanın neresinde böyle bir şey görülmüş diyebilirler, ancak sorumluluk almanın tüyü başında bitmemiş yetimin hakkını korumanın ne demek olduğunu bilen insanların, görev alması kolay değildir. Hayatımın her döneminde kendi siyasi kimliğimi saklamadan diğer tüm siyasi parti yöneticileri ile ilişkilerim iyi olmuş, tüm taleplerim yerine gelmiştir. İsteseydim ağabeyime de her iktidar döneminde görev aldırabilirdim.
Şu anda kısa bir süre daha görev başında olacak İl Yönetim Kurulu'na bir bakın. Kimisinin kardeşi, kimisinin eniştesi, kimisinin yakın akrabaları üst düzey bürokrat. İsterseniz İl Özel İdaresi'ndeki yapılanmaya bir bakın! Kimisinin kardeşi, kimisinin eniştesi, kimisinin yakın akrabası görev almış ve birçoğu da işinin ehli değil. Köy Hizmetleri'nin lağvedilmesi ile yeni bir yapılandırmaya giden bu kuruluşta görev alan arkadaşların, büyük bir bölümü iş başında olan il, merkez ilçe teşkilatındaki insanların yakınlarından oluşmuş ve canım kurum perişan bir yapılanmaya mahkûm edilmiştir. Yakın akrabalarına bürokraside görev verdiremeyenler ise, oralara mal satmış, iş yapmış, taahhüt işleri ile iştigal etmiş, daha neler, neler.
Peki, bu yönetimdeki arkadaşlarımızın önümüzdeki süreçte durumları ne olacak derseniz, bir kısmı Palandöken'e tatile gidecek. Kendilerine yardımcı olabilirim. Ağabeyime rica ederim, onlara yardımcı olur. Kimileri aldıkları işleri bitirinceye kadar yeni gelecek yönetimle arayı uydurmanın yolunu arayacaklar, kimileri devri iktidarlarında iş başına getirdikleri bürokratlardan istifade yoluna gidecekler, kimileri İl Genel Meclisi üyeliğine getirdikleri arkadaşlardan, istifade cihetine gidecekler, kimileri ise vekillerin peşinde dolaşıp, "Onlardan istifade edebilir miyiz"in yollarını arayacaklar.
Önümüzdeki Ak Parti kongresinde sağlıklı bir sürecin işlemesi halinde, mevcut yönetimden hiçbir arkadaş bu teşkilatta görev alamaz. Bizim kuyucu başının kuş hikâyesi tutarsa, işte o zaman yandı keten helvası. Nedir bu kuşçu hikâyesi derseniz, onu kuyucu başından öğrenebilirsiniz. Kendisi her gün şehrimizin sokaklarında halkla iç, içe halkın sorunlarını dinlemekte. Umarım bulup, sorarsınız.
Ben Abdi aciz bir kul olarak, mevcut yönetimdeki arkadaşlarımıza tavsiyem; Onlar iyisiyle, kötüsüyle bu teşkilatta üç yıl görev yapmış insanlar. Ben, kendilerine yardımcı olurum, Palandöken'e gitsinler. Orada bol, bol kayarlar, yayla turizmi yaparlar, orada bir gölet varmış orada yüzerler. Siyasette usta yüzücü oldular, umarım orada da yüzerek sığınacak bir liman bulurlar. Aksi halde durumları vahim! H.Z. Ömer gibi birisi bu yönetimin başına gelirse bu şehri terk etmek zorunda kalabilirler. Belki biraz canınızı sıktım, kusurumuz varsa affola !
Şimdilik kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.