PARTİLERDE SIKINTILI SÜREÇ BAŞLADI
Geçtiğimiz günlerde yazdığım yazıda siyasi partilerde hareketli günlerin başladığını belirtmiştim. Bu hareketlilik sadece Ak Parti de değil, tüm siyasi partilerimizde mevcut. Köşe yazısını okuyanlar telefona sarılıp şikayetlerini bildirmeye başladılar. MHP'li bir hanımefendi bir hayli tepkili olduğu ses tonundan belliydi. Geçen il başkanlığı seçiminde yapılan çakma delegelerin partiyle uzaktan yakından ilgisi olamdığını, yapılan seçimde demokrasiden söz etmenin mümkün olmadığını dile getirdi.
Çakma delege konusunda partililerin tepkisine hak vermemek mümkün değil. Kongre alabilmek adına partiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan, hatta başka partili olan eş, dost, akrabaların delege yapılması bir hayli ilginç. Yaşasın demokrasi ben kral oldukça mantığı ile hareket etmek hiç bir partiliye yakışmaz. MHP il Başkanlığı seçiminde geçen kongrede yapılan hatalar bu kongrede yapılırsa sıkıntı daha da büyür. Zira eski partililer, 80 öncesi çile çekmiş insanlar ciddi anlamda sıkıntılı, bu insanları teşkilatlardan uzak tutarak seçimlerde sonuç almak mümkün değil.
2009 mahalli seçimlerinde İlkadım Belediye başkanlığı mücadelesinde eski partililer, Ülkü ocaklarının eski çilekeşleri, Kavaklılar birlikte hareket ettiklerinden sonuç almışlardır. Aksi halde, değil İlkadım Belediyesini İl Genel meclisinde tek bir üyelik dahi almaları mümkün değildi. Bu konuda Erdal Türker'in de büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. Partili, partisiz ayırımı yapmaksızın herkesle diyalog kurduğu için İlkadım'da oy oranına büyük katkısı olmuştur. Siyaset bir ekip çalılşmasıdır, birilerini dışlayarak yapılırsa sonuç almak mümkün olmaz.
Ak Parti 2009 seçimlerinde şehrin üçte ikisini kaybetmişse nedeni insanları dışlamak ve benim olsun küçük olsun mantığıdır. Gerek Atakum'da, gerekse İlkadım'da seçim kaybetmek çok ahmakça bir durum idi, ama o günkü parti yöneticileri, Belediye Başkan adayları kendi egolarını tatmin edecek kapasitesiz adamları tercih ettiklerinden yenilgi kaçınılmaz oldu.) Siyaseti adam gibi ülkeye hizmet etmek için yapmayanlar kısa vadede kazançlı çıksalar da uzun vadede yok olmaktan kurtulamazlar. Ak Parti'de bunun örneklerini yaşadık, diğer partilerde de durum aynı. (CHP yıllardır iktidar olamıyorsa tek nedeni parti içi hizipleşmedir.
Parti yönetimlerinde olmak onurlu insanlar için çok şey ifade etmediği gibi bir yük olduğu açıkça ortada bu tür insanlar göreve talip olmazlar. Onlar görev istenmez verilir mantığı ile hareket edereler, ama kapasitesiz, çapsız insanlar bu durumdan yaprarlanıp onun, bunun kıçını yalayarak bir yerlere gelmeye çalılınca ortaya çok komik manzaralar çıkar. Bu nedenle politikadaki baş aktörler ekiplerini seçerken çok dikkatli olmak zorundadırlar. Yanlarına yanaşanları değil, faydalı olacakları tercih etmeleri hem partileri, hem kendileri, hem de ülke için olmazsa olmazdır.
Geçtiğimiz günlerde Çarşamba'da Ak Parti delege seçimleri yapıldı, bundan bir hafta önce İstanbul'da Ahmet Yeni'nin kızının düğününde karşılaştığım ilçe Başkanına delege seçimlerinde yapacağı hataları söylemiştim. Kayınçomun verdiği adamları delege yapacağını biliyorum demiştim. Haklı çıkmışım zira yapılan delege seçimlerinde Ak Parti ile uzaktan yakından ilgisi olmayan insanlar delege yapılmış, rezalet diz boyu.
Ak Parti Genel merkezi yaşanan sıkıntıları çözebilmek amacıyla koordinatör Milletvekili'ni Samsun'a gönderdi, ilçeleri tek tek ziyaret ediyor sıkıntıları dinleyip çözmeye çalışıyor, umarım çözer. Çünkü insanlar bir hayli rahatsız. Bu rahatsızlıkları tamamen gidermek mümkün olmasa da, belli oranda çözmek mümkündür. Demokrasinin temel taşlarından olan siyasi partilerimizde demokrasi yaşanmıyorsa vatandaş ne yapsın. Padişahlık sisiteminden farkı olmayan çakma delege sisitemi bir anönce ortadan kalkmalı, yerine demokratik delege sisitemi gelmeli aksi halde kimse demokrasiden söz etmesin. Mutlu haftalar
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.