SAFLAR BELLİ OLMAYA BAŞLADI
AK Parti’de dün temayül yoklaması yapıldı. Sonuçları açıklanır mı bilemem ama kimlerin ilk sıralarda çıktığı üç aşağı beş yukarı belli. Yapılan anketlerle temayüllerin örtüşeceği kanaatindeyim. Anketler, kanaat önderlerinin görüşleri ve temayül oylamalarının ardından sıra aday adaylarını süzgeçten geçirecek stratejik kurulunun çalışmalarına gelecek. Kurul, belirleyeceği üç aday adayını Cumhurbaşkanı’nın önüne koyacak ve nihai kararı o verecek. Bu noktada saflar da belli olmaya başlamış durumda; hangi vekilin kimin yanında olduğu, genel merkezde kimlerin etkili olduğu, etkili kişilerin kimlerden yana tavır koyduğu da üç aşağı beş yukarı belli. Aday adayları arasında kimler şanslı derseniz bu konuda en önemli birkaç kriteri sıralayayım, kararı siz verin. Gerçi bazı okurlarımız ve dostlarımız bize bulmaca çözdürme diyorlar ama üstadımın dediği gibi lafın tamamı deliye söylenir. Her parti aday belirlerken öncelikli olarak anket sonuçlarına bakar, anketlerden çıkmayan isimlere itibar etmez, doğrusu da budur ancak sadece bu yeterli mi derseniz elbette değil. Aday olacak kişinin kişiliği de çok önemlidir. Halkla uyumlu olup olmayacağı, teşkilatlarla ve milletvekilleriyle uyumlu olup olmayacağına da ciddi anlamda bakılır. Bunları geçen adaylar arasından seçim ekonomisini kaldıracak isimler seçilir, o isimler arasından da aday tespiti yapılır.
Aday tespit süreci tüm partilerde böyle olmayabilir ama AK Parti’de süreç böyle işler. Cumhurbaşkanı, anketlerden çıkmayan isimlere itibar etmez. Önce anketlere bakar ondan sonra anketlerden çıkan isimlerin diğer özelliklerine bakar ve seçimini yapar. Peki, sadece anketlerden çıkmak yeterli midir? Elbette değil. Olayın teşkilatlarla ve seçilmişlerle ilgili uyum boyutu var, seçim ekonomisini finans boyutu var, belediyecilikten anlama ve yönetim boyutu var. Bu kriterler göz önüne alınarak sonuca varılır. Bu şartlarda Büyükşehir’e müracaat eden sekiz ismi ele alacak olursak kimlerin ön plana çıkacağına siz karar verin. Bana göre sadece bu sekiz isim arasından seçim yapılmayabilir, ilçe belediye başkanlarından temayül yoklamalarında ve vekillerin onayından geçen isimler de bu yarışta olacaklardır. Aday adayı olmadıkları halde teşkilatlardan çıkacak ilçe belediye başkanlarının da değerlendirmeye alınacaklarını düşünüyorum. Bu seçimde Büyükşehir adayı olacak kişi en az elli milyon bütçe yapmak zorundadır. 17 ilçede aracından pankartına, yemekli toplantısından çalışacak elemanına dek her şeye para bulmak zorundadır. Bu ekonomiyi kaldırmak her yiğidin harcı değil. Büyük ilçelerden İlkadım ve Atakum’da ise aday olacaklar en az 30 milyon bütçe yapmak zorundadırlar. Bu rakamlar ciddi rakamlar, herkesin altından kalkabileceği rakamlar değil.
Gelelim Büyükşehir’de aday adayı olanlar arasından kimlerin elenebileceğine. Tabanda desteği olup Gümüşhane, Bayburt derneklerinin ve Samsunspor taraftarlarının destek verdiği Eski Vali Osman Kaymak anketlerden çıkar ama ne vekillerden ne de AK Parti Genel Merkezi’nden destek bulabilir. Efkan Ala’nın desteğini aldığı konuşuluyor ancak Ala’nın bu konularda çok fazla uğraş veren biri olmadığı herkes tarafından bilinmekte. Daha önceki yazımda kendisinin kriz yönetme noktasında başarısız olduğunu yazınca sağ olsun aradı konuştuk. Kriz çözen vali olduğunu ifade etti ama daha sonraki basın ziyaretlerinde krizlerde tarafları belli olanları ziyaret etmek suretiyle ne kadar haklı olduğumu açıkça ortaya koydu. Benim kendisine karşı en ufak bir tavrım yok ancak durumu aydınlatmak adına yazma gereği duydum. Hüseyin Dündar da bu süreçte sıkıntılı olan isimlerden birisidir. On beş yıl başkanlık yaptığı Çarşamba ilçesinde AK Parti ilçe başkanlığını ziyaret edememiş, yıllarca ortaklık yaptığı belediye başkanıyla konuşmuyor, mevcut ilçe başkanıyla da hukuku yok. Sizin anlayacağınız kendi ilçesinde sıkıntılı olan bir ismin böyle bir yarışta ne kadar şansı olur siz takdir edin.
Son dakikada müracaat eden Celal Uzunkaya ismi de enteresan geldi bana. Cafer Uzunkaya olsaydı anlardım zira Cafer Uzunkaya siyasetin içinden gelmiş, il müdürlüğünden belediye başkan aday adaylığına, İSKİ’de daire başkanlığından genel müdürlüğe pek çok sosyal ve siyasal olayın içinde olmuş bir isim. Ama Celal Uzunkaya hayatında siyasetin hiçbir yerinde olmamış, il emniyet müdürlüklerinden Emniyet Genel Müdürlüğüne kadar yükselmiş, devletin resmi yüzü olmuş bir isim. Kanaatimce Musa Uzunkaya’nın Mustafa Demir’e olan kızgınlığından ötürü son dakikada aday oldu, yoksa kendisi de bu işin uzmanı olmadığını bilir. Önümüzdeki günlerde saflar biraz daha netleşir biz de sizlere netleşen isimler üzerinden yorum yapma imkânı buluruz. Bugünlük de bu kadar, kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.