Arkasından Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığının, bu dağıtımlar hakkında soruşturma başlattığı belirtildi.

            Ama bence asıl dikkat edilmesi gereken Adalet Bakanının televizyon kameraları önünde söylediği sözlerdir. Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin de yardımlarla ilgili Yüksek Seçim Kurulu'nun duyurduğu suç kararı ile ilgili olarak ''Yardımlar YSK kararı dışındadır.'' değerlendirmesinde bulundu.

            Hâkimler ve savcıların bağımsız olduğunu söyler durur bizim devlet yöneticilerimiz.

            Adalet Bakanı ile hâkimlerin ve C. savcılarının bağlantısına bir bakalım. Bir hâkim veya C.savcısı hakkında yapılacak soruşturma Adalet Bakanlığı bünyesindeki müfettişler eli ile yapılır. Müfettişler Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığına bağlıdırlar. Görevlendirmelerini bu başkanlık yapar. Müfettişler bir hâkim veya savcı hakkında mahalline giderek gerekli gördüğü inceleme ve araştırmaları yapar. İlgili kişileri dinler. Yine gerek gördüğü belgeleri toplar. Kendi kanaatini belirten bir rapor hazırlar. Bu raporu Teftiş Kurulu Başkanlığına verir. Kurul başkanlığı raporu yine Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne verir. Bu müdürlük kendi görüşünü yazıp raporu ve soruşturma dosyasını Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna verir.

            HSYK bu soruşturma dosyası ve müfettiş raporundaki bilgilere göre soruşturulan hâkim veya savcı hakkında karar verir. Bu kararların en hafifi uyarı, en ağırı meslekten çıkarmadır.

            HSYK"nun başkanı Adalet Bakanıdır. Bakanlık müsteşarı kurulda üyedir. Adalet müfettişleri Adalet Bakanlığı tarafından seçilir.

            Bu durum karşısında gelelim Tunceli"de beyaz eşya dağıtımını soruşturacak savcıya.

            Adalet Bakanı tüm medyanın önünde açıkça bu dağıtımların YSK kararı dışında olduğunu düşündüğünü söylemiş. Sayın savcı mesajı almıştır artık.

            Bu ülkede gerçekten bağımsız bir yargı isteniyorsa, herkesten önce Adalet Bakanları ne konuşacaklarını çok iyi düşünmelidirler.

            Geçmişte tutuklu parti yandaşını cezaevinde ziyaret eden Adalet Bakanlarının, yine bakanlık ve cezaevi kadrolarına kendi yandaşlarını doldurmakla övünen Adalet Bakanlarının ve şimdi bir soruşturma hakkında kendi görüşünü belirterek savcıya mesaj gönderen Adalet Bakanlarının yargı bağımsızlığına ne katkıları olabilir?