Müslümanlar arası haklardandır biri, Müslümanın diğer bir Müslümana selâm vermesidir.
    Selâm; barış ve esenlik, dostluk ve arkadaşlık demektir. Selâm veren ve alan birbirlerinden emin olduklarını ifade etmiş olurlar.
    “Selâm veren ve alan; “Benden sana zarar gelmez” demiş olurlar selâm vererek birbirlerine.
     Selâm vermek; verenden hiçbir şey eksiltmeden, alana kazandıran bir sadakadır aynı zamanda.
    Selâm; Mü’minler arasındaki sevgi ve ilişkiyi kuvvetlendiren sünnetlerden bir tanesidir.
     Selâm vermekle bir sünnet gerçekleşir, alan kimse de bir farzı yerine getirmiş olur. Böylece veren de alan da ibadet etmiş olurlar.
      Selâm, Yaratanı zikir olması bakımından da, verilip alındığı zaman bir salih amel gerçekleşmiş olur.
    Selâm; nefsin ve egonun aşılması açısından, kibir gibi olumsuz bir fiilin ve tavrın önlenmesini sağlar.
    Verilen selâmı ya aynıyla ya da daha güzel bir selâm cümlesiyle almak, Müslümanın diğer Müslüman üzerindeki haklardandır.
     Nisa suresi 86.ayette Yüce Allah; “Siz bir selâm ile selâmlandığınız zaman, siz de ondan daha güzeliyle karşılık verin veya verilen selâmı aynen iade edin. Şüphesiz Allah, her şeyin hesabını gereği gibi yapandır” buyurmuştur.
     Peygamberimiz (s.a.v.)’de, Müslim’de rivayet edilen bir Hadis-i Şerifinde; “Nefsim elinde olana yemin olsun ki, siz iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Ben size yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir iş göstereyim mi? Selâmı aranızda yayın” buyurmuştur.
    İnsanlar arasındaki kin ve nefretin, öfke ve düşmanlığın panzehiri selâmdır.
     Kendini aşamamışlığın kırılması, kibir ve gururun önlenmesi; selâm gibi bir sünnetin uygulanmasıyla gerçekleşebilir ancak.
     Selâm; eşler arasında meveddeti, insanlar arasında muhabbeti arttırarak, huzurlu ve mutlu yaşamanın yolunu açan anahtardır.
     Sorunlu insanlarla olan zorunlu ilişkilerden birisi selâmdır. Hiçbir pozitif yaklaşımı olmayan kimseye bile en azından bir selâm verilmesi ilahi mesajın gereğidir.
     İmandan yoksun, ahlaktan eksik, davranıştan kusurlu olan insanlarla ilişkinin sınırı selâmla çizilmiştir.
    Selâm; emniyet ve adaletin yolunu açan ilahi şifredir.
     "Aranızda selâmlaşın" ilâhi mesajının hem bireysel, hem toplumsal işlevi; güven ve barıştır. İnsanların birbiriyle güvende olduğunu ilân eden parola "Selâm"dır.
     Kainatın sahibi ve Onun elçisi, selâmın yaygınlaştırılarak, huzura varılacağını bildirmektedir. 
      Selâmsız bir toplum; kaous bunalamı yaşanan huzursuzluklara sahne olur. Selâmsız bireyler topluma yüktür.
     İnsanlar arasında birleştirici unsur olan selâm; kenetlenmeyi sağlayan toplumsal bir harçtır.
     "Selâmı daha iyisiyle alın" ilahi beyanı, selâm verene iltifat etmenin zorunluluğunu ifade eder.
     Bütün toplumlarda, kendi örfi geleneklerine göre oluşmuş selâm şekli vardır. Müslümanın selâm şeklini Allah'ın resulü belirlemiştir.
      Gereginin yerine getirilmesi Allah'ın emri, şeklinin ihdası Resulünün yöntemi olan selâmı, çocuklara benimsetmek gerekir ki, kimse selâma karşı savaş açmasın...
     Selâma savaş açmak; Allah'a meydan okumaktır. Fıtrat toplumunun hilafına, kavgacı bir toplumun oluşmasına zemin hazırlamaktır.
      Selâmlaşın ki, saadet ve selamet; o  toplumun sermayesi olsun...