Mehmet Ali Coşkuner

Mehmet Ali Coşkuner

SİNYALCİ

Bugün ders çıkarılacak yaşanmış bir hayat hikayesini daha sizinle paylaşmak istedim.

Sinyalci, yıllar önce oldukça rahat bir yaşam sürüyordu.

Paranın su gibi aktığı, kolay kazanıldığı günlerde, hayatın tadını çıkarmayı iyi biliyordu.

Büyük sofralar kurulur, dost meclislerinde en önde yer alır, her daim güler yüzle karşılanırdı.

Ancak hayat, insanın elinde tutmakta zorlandığı bir kum saati gibiydi.

Bir gün, işler ters gitmeye başladı. Şansı döndü, parası eridi, dostları birer birer uzaklaştı.

Eskiden selam verenler, onu görmezden gelmeye başladı.

Ama Sinyalci, hayatın gerçek yüzünü görmüştü.

Yeniden ayakta kalmak için ne yapması gerektiğini biliyordu.

İnsanların çıkarlarına göre hareket ettiğini, güçlü olanın her zaman kazanmadığını, bazen en küçük fırsatların bile büyük kapılar açabileceğini öğrenmişti.

O günden sonra, eski zengin adamın yerini yeni bir kimlik aldı.

Sinyalci.

Bu lakabı ona verenler, onun fırsatları yakalama yeteneğini bilenlerdi.

O, en küçük bir işaretin, en ufak bir hareketin altında yatan anlamları çözerdi.

Kim nerede, ne yapıyor, kime ne lazım; Sinyalci her şeyi bilirdi.

Küçük hesapları ustalıkla yapar, hiçbir detayı kaçırmazdı.

Artık eskisi gibi büyük paralar kazanmıyordu ama ne kaybetmeye ne de tamamen unutulmaya niyeti vardı.

Sinyalci, bir süredir bir ticarethanede çalışıyordu.

Kasaya bakıyordu.

Eskiden sahip olduğu işlerin, yönettiği paraların yanında burası küçük bir yerdi ama o burayı sadece bir iş yeri olarak görmüyordu.

Burası, onun için bir meydan okumaydı.

Yeniden ayakta kalma sürecinin bir parçasıydı.

Ticarethanenin çıkarlarını her zaman gözetirdi ama kendi çıkarlarını da asla unutmazdı.

Kasaya giren her kuruşun hesabını yapardı.

Küçük de olsa, her hareketi kendine bir katkı sağlamalıydı.

Bu hesapçılığı bazen birilerinin hoşuna gitmezdi, ama kimse onun dürüstlüğüne ya da işine olan sadakatine laf edemezdi.

Ne de olsa, en zor zamanında bile işine dört elle sarılan bir adamdı.

Ancak Sinyalci’nin hayatında biri vardı ki, onu gerçekten anlayan tek kişi oydu.

Komutan.

Komutan, dükkâna sık sık uğrayan, otoriter ama merhametli bir adamdı.

Genellikle sessizdi, ama konuştuğu zaman söylediği her kelimenin bir ağırlığı olurdu.

Sinyalci, ne zaman onu görse yüzü gülerdi.

Komutan onun geçmişini biliyor, yaşadığı inişleri ve çıkışları görmezden gelmiyordu.

Ama onu yargılamıyor, aksine olduğu gibi kabul ediyordu.

Bir gün komutan yine içeri girdi.

Yüzü her zamankinden daha sertti. Sinyalci hemen fark etti.

"Bugün keyfin yok gibi komutan?" dedi.

Komutan bir an duraksadı, sonra gözlerini Sinyalci’nin gözlerine dikti.

"Moralim bozuk," dedi. "Ama seni böyle görmek bana yetiyor."

Sinyalci, bu sözleri duyunca bir an durdu.

İlk kez, gerçekten anlaşıldığını hissetti.

Komutan, onun geçmişiyle, hatalarıyla, yaşadığı zor zamanlarla, her şeyiyle kabul ediyordu.

Onu değiştirmeye çalışmıyordu.

Çünkü biliyordu ki, Sinyalci artık hayatı böyle öğrenmişti.

Komutan, onun hesapçılığını, her hareketinin altında yatan mantığı, küçük manevralarını fark ediyordu ama bu durumu eleştirmek yerine kabulleniyordu.

Çünkü Sinyalci, bu kimliğiyle ayakta kalmıştı.

Ve belki de en önemlisi, bu kimliği onu daha güçlü yapmıştı.

Sinyalci, yıllar boyunca birçok şey kaybetmişti ama kendini kaybetmemeyi başarmıştı.

Hayatın ona öğrettiklerini inkâr etmiyordu.

Paranın, itibarın ne kadar kaygan olduğunu görmüştü ama aynı zamanda bir insanın nasıl yeniden doğabileceğini de öğrenmişti.

Artık o, sadece ticarethane kasasına değil, kendi hayatına da ustalıkla bakıyordu.

Eskisi gibi büyük paralar kazanmıyordu ama sahip olduğu her şeyin değerini biliyordu.

Küçük hesaplar, onu hayatta tutan detaylardı.

Ve belki de en önemlisi, hayatında onu gerçekten anlayan bir komutan vardı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Ali Coşkuner Arşivi
SON YAZILAR