Sivas olayları ve imam hatip liseleri       

            Bu günkü yazımda siyaset yazmak istemedim, zira bu akşam AKS televizyonunda Şakir Bey"le birlikte yarın yapılacak olan Ak Parti kongresi ve adayları hakkında bol bol konuşacağımız için, bu gün sizlerle Sivas Madımak otelinde yaşanan olaylar ve İmam Hatip Liselerini konuşacağız.

            Sivas Madımak Otelinde yaşanan olaylarla İmam Hatip Liselerinin ne ilgisi var demeyin; dün Mecidiye"de marijinal bir grup Sivas madımak olaylarının yıldönümü münasebetiyle bir gösteri düzenlemiş, gösteride yapılan konuşmada Ülkemizde açılan İmam Hatip Liselerinin fazlalığından bahsedilerek, bu olayların olmasında İmam hatip liselerinin sayısının fazlalığının da etken olduğu belirtilmiştir.

            Ebu Cehil"in asıl adı Amr Bin Hişam El Muğıre olmasına rağmen Allah Resülü tarafından kendisine bu adın verilmesinin nedeni cahilliğidir. O nedenle “ Cehaletin Babası” anlamına gelen Ebu Cehil ismi kendisine verilmiştir. İnsan bilmediği veya tanımadığı şeyin düşmanıdır. Bilip, tanıdığı şeye düşmanlık etmesi mümkün değildir. Bu toplumda son on yıldır İmam Hatip Liselerine ciddi anlamda haksızlık yapıldığı kanaatindeyim. Zira o okullardan mezun olan hiç bir vatan evladı ne devletine, ne milletine, ne de kimseye zarar veremez. O bilir ki bir insanı öldürmek tüm insanlığı öldürmekle eşdeğerdir.

            Hangi işi yaparsanız yapın, o işi ehli ile yapmaz iseniz başarılı olmanız veya sonuç almanız mümkün değildir. Hani derler ya; “Ekmeği ekmekçiye vereceksin, üstüne de on lira vereceksin.”diye. Bu Atasözü işi yaptırırken ehline yaptırmanın önemini anlatıyor. İmam Hatip Liseleri kurulmadan önce cenaze namazı kıldıracak insan bulunamazken, bu gün ülkemizde nerede ise üç kişiden birisi değil Cenaze namazı On binlerce insana sohbet edecek durumdadır. İmam Hatip Lisesinde okuyan gençler, bu ülkenin bağrından çıkmış, hiç kimseye kötülük yapmaktan zevk almayan insanlardır. Yoksa birilerinin düşündüğü gibi mürteci, gerici, yobaz, adam öldüren insanlar değildirler.

            Bundan birkaç yıl önce Yalova Gemisinde bir sohbete katıldım. Adamcağız bizim Hamit Seven" in ifadesi ile elifi görse mertek sanıyor, orada bulunanlara sohbet ediyor, ayet, hadis okuyor, dersiniz ki adam zembilli Ali Efendi. Konuştukları ile ilgili soru sormaya kalksanız,  size cevap verecek durumda değil, papağan gibi bazı şeyleri ezberlemiş, onları anlatıyor. Buradaki sıkıntı adamın anlattığı şeyler kendi düşünceleri, İslam"ın temel inancı, felsefesi ile uzaktan, yakından ilgisi yok, dinleyenler ise temel İslam bilgilerinden uzak insanlar olduklarından, onlara ne anlatılıyor ise, onu İslam"ın emri olarak algılamaktalar. İşte bu fevkalade yanlış ve sakıncalı  bir durum. İmam Hatip Liselerinden mezun olan birisi orada olmuş olsa idi, bu söylenenlere itiraz eder, o yanlışların orada söylenmesine izin vermezdi.

            Merhum Mahir İz hoca “vusulsüzlüğümüz, usulsüzlüğümüzden” derken, anlatmak istediği budur. Yani olaylardan sonuç alamamamızın nedeni, seçtiğimiz metodun yanlışlığıdır. Bundan nerede ise on altı yıl önce Sivas Madımak Otelinde yaşanan olayları hiç ama hiç kimsenin tasvip etmesi mümkün değil, onu yapan insanlara insan demek mümkün değil. Ancak, bu olayları değerlendirirken de olayla uzaktan yakından ilgisi olmayan bir camiayı suçlamanın hiçbir anlamı yok. Papaza kızıp kiliseyi yakmanın veya İmama kızıp, Camiyi yakmanın da anlamı yok.

            Toplum olarak hangi  siyasi düşüncede olursak olalım; karşımızdaki insanlarla iletişim kurup, ne düşündüklerini, olaylara ve insanlara nasıl baktıklarını anlamadan, bilmeden hüküm vermemiz doğru değildir. Körü körüne düşman olmak cehaletin ta kendisidir. İşte bu nedenledir ki İslam dini, geldiğinde sırf cahilliği ve egosu uğruna iman etmeyen Amr Bin Hişam El Muğıre"ye Ebu Cehil adı verilmiştir. Ebu Cehiller Asrı Saadette var idi de bugün yok mu? Elbette vardır ve olacaktır da.

            Bizden sonraki nesillere temiz bir toplum bırakmak istiyorsak insanların dillerine, dinlerine, renklerine bakmaksızın ilişki kurup, asgari müştereklerde anlaşarak ülkemize, milletimize ve bizden sonraki nesillere faydalı olabilmenin yollarını aramalıyız. Akşam saat 21.00 de AKS TV" de buluşmak üzere Hoşça kalınız.