Açıkcası maça giderken pek ümitli değildim. Takımımızın kırılma maçlarındaki basiretsizliği, ikinci devrede oynadığımız kötü futbol ve ligin iyi kapanan takımlarından Kartal'ı tek hucüm ümidimiz olan Zenke'siz açma ihtimalimizin düşüklüğüydü hevesimi kıran. Ancak maç öncesi gördüğüm kadro maç için umut vericiydi. Turgay'ı kesen Kalpar, ofansif gücü yüksek bir orta sahayı oyuna sürmüştü ve İzzet'in bulduğu şansı değerlendireceği hissine kapılmıştım. Maçın başlamasıyla birlikte ligin ilk yarısında 10 kişi ile savunma yapan Kartal'ın yerine devre arasında gelen oyunculardan da cesaret alarak öne oynayan bir Kartalspor vardı sahada. Zira defansın önünde oynayan Murat-Hakan ikilisi ile orta sahayı çabuk geçiyorduk ve Aziz-Agbetu-Ufuk üçlüsünün dönüşümlü oyunlarını hedefliyorduk. Rakibimiz ise Erhan'ın Ersin'in üzerine oynamaları ile sonuca gitmeyi umuyordu ta ki Kemal-Erhan eşleşmesi olana kadar. Burada takımımız adına şans gibi gözükse de Kartal'ın 10 kişi kalması çok yararlı olmadı. Zira Kartal'ın maçın son 1 saati tamamen kapanmaya yönelik oynaması, anahtarsız ve santraforsuz olan takımımızın pek işine gelmedi. Sonuçta beklediğimiz gibi oldu ne yazık ki.

Bu takım antremanlarda ne yapıyor bilmiyorum. Duran top organizasyonu sıfır, kanat organizasyonu sıfır. Kaleye şut atacak özgüvende oyuncumuz yok. Mental olarak sorunlar devam ediyor, Sorumluluk alma konusunda adaletsizlik devam ediyor, topu alan Hakan ve Murat'ı görüyor ve saha içinde bir köşeye saklanıyor. Her maç aynı isimler Hakan,Murat ve Kemal kusursuz bu maç Allah'ı var Orhan da müthiş mücadele etti, hucüma çok sık katıldı ve insiyatif aldı. Ya diğerleri? Abdülaziz dökülüyor, 90 dakika sahada. Agbetu her maç 2-3 pozisyonda görüntü yapıyor, 60'da kenarda. Adem bu sezon git gide geriliyor, Ufuk tanınmaz halde. Billy'de ne fiziken ne tekniken ne de ruhen hiçbir yarar yok. Sonradan giren Musa ve Dilaver hiçbir ekstra yapamadı. İzzet'i görelim dedik sağolsun Kalpar aldı devre arasında kenara. 10 kişi kalmış ve tamamen kapanan takımı - sakatlığı bulunan - tek santraforla açmayı deneyen bir hocamız, Abdülaziz'i kenara alıp forveti ikilemeyi neden düşünmedi bilmiyorum.

Samsunspor'un handikapları belli. Kapanan takımları açamıyoruz, göbekten adam eksilterek içeri kat edecek oyuncumuz yok. Her maç 7-8 tane korner kullanıyoruz - duran topları saymıyorum bile - herhangi bir organizasyonumuz yok. O zaman sormazlar mı kardeşim sana, Anıl'ı neden gönderdin? Billy hiç beklediğimiz gibi çıkmadı, fiziken heybetli görüntüsünün altında bir kuş yatıyor adeta. Bu kadar ofsayta kalan, şişirilen her topta stoperlerin altında ezilen adama şampiyonluğa giden takımın santraforluğunu emanet ettiniz. O zaman sormazlar mı kardeşim, Cenk-Savaş neden gönderildi? Samsunspor'da bir tane kanat oyuncusu yok. Abdülaziz ve Agbetu'nun hızından başka hiçbir özelliği yok. O zaman sormazlar mı kardeşim Sezer'i neden gönderdiniz? Gelenler İzzet,Billy,Dilaver ve büyük umutlar beslediğimiz Ufuk. Hepsi fıss şu ana kadar. Jonathan'ı gönderdik yabancı kontenjanını dolduramadık. O zaman sormazlar mı kardeşim size neden bir adam alamadınız diye, Türki Cumhuriyetlerden adam bulamadınız mı diye? Çok açık ve net, Bank Asya 1.liginde devre arasında malum durumlardan ötürü Diyarbakırspor ve Samsunspor'dan başka kadrosu zayıflayan bir takım yok! Haftaya Bolu deplasmanı sonra bay geçe hafta ve Adana deplasmanı. Üç haftada sıfır çekeceğiz bu görüntüde devam edersek ve ilk 6'dan düşeceğiz bir mucize olmazsa. O zaman sormazlar mı kardeşim ne demeye takımı bu hale getirdiniz?

Not : 19 Mayıs Stadyumu'nda anonsçu rezaleti ne zaman son bulacak? Dün biten maçların sonuçlarını tekrar etmek bir nevi anlaşılır da, devre arasında Güçlü Soydemir'in arabesk parçalarını çalma rezilliğinin açıklaması nedir? Bu takımın yöneticisi, stad müdürü vs.. ne işe yarıyor? Bu anonsçu bu cesareti nereden buluyor?