İSABET OLDU

          Bir kaç günden beri,  köşe yazılarına ve yazarlar kısmına  giremediğinizi biliyorum, bunun nedeni yedi yıl önce ilk kurulduğumuzda yapmış olduğumuz internet sitesini ancak yenileme  imkânı bulduğumuzdan,  bu süreçte bazı okurlarımız köşe yazılarımıza giremediklerinden haklı olarak muzdarip olmuşlardır. Ancak dün itibarı ile sitemiz yenilenmiş, yeni görseli  siz değerli okurlarımızın hizmetine sunulmuştur. Umarım siz değerli okurlarımızın istediği gibi bir site olmuştur. Bazı Köşe Yazarlarımız köşe yazılarının tamamının eski sitede gözükmediğinden dert yapmaktaydı bu uyarıları da dikkate almak suretiyle köşe yazarlarımızın tüm yazılarına ulaşma şansını da sizlere sunma imkânımız oldu. Rabbim rızasına münafık çalışmalar yapan kullarının zümresine ilhak eylesin temennisiyle konumuza geçelim.

           Malumunuz AK Parti Genel Merkezi’nin İl Başkan adayı belli oldu. Bu konuda başından beri yazdıklarımız bu yönde olduğundan bize sürpriz gelmedi. AK Parti’nin Dengeleri açısından en doğru tercihin Muharrem Göksel ismi olduğunu belirtmiştik. Diğer adaylardan Canik Beylerbeyi Genç  Osman'ın adayı olan Yılmaz Hocaoğlu’nun tercih edilmeme nedeni Vezir Hazretlerinin karşı tavrı olduğunu da daha önce yazmıştık. Nurettin Canikli ile Mustafa Şentop ikilisinin bastırmasına rağmen, sonuç alamamaları gayet normal bir şey. Zira Giresun Milletvekili, Bakan dahi olsa bu işe ağırlık koyması sonuç itibarı ile çok fazla bir şey ifade etmedi. Süleyman Soylu'nun, Yılmaz Hocaoğlu’nu  Yirmi Dakikadan fazla bir süre dinleyip onunla konuşması, o cenahı bir hayli ümitlendirse de ben pek ihtimal vermemiştim. Yılmaz Hocaoğlu ismi, AK Parti’nin dengeleri bakımından  sıkıntılı bir isimdi. Zaten bunu AK Parti Genel Mrrkezi de bizzat kendisine sormuş, il Başkanı olması halinde Vezir Hazretleri ile Osman Genç'in kavgasını nasıl çözeceği  sorulmuş, o da benim olduğum yerde kavga olmaz cevabını vermiş. Ama kimseyi ikna edemediği açıkça ortada.

Namı diğer O(s)buruktan tayyare selam söyle o yâre ekibinin, KERTEL kafalılarına  sıra gelince, işin başından itibaren boşa kürek çektiklerini, siyasi süreçte İrabdan mahallerinin olmayacağını yazmıştım. Aslında bu ekibin arka planında da Vezir Hazretleri vardı. Onları üç- dört kişi olarak yola çıkarıp, asıl gönlünde olan Çerkes arkadaşı ön plana çıkartmak sureti ile her zaman ki manevralarına yenisini ekleyip, malı götüreceğini sanmış ama bu numara AK Parti Genel Merkezi tarafından fark edilip geri tepince, Vezir Hazretlerinin KERTEL kafalıları da devre dışı kalmış oldu. Vezir Hazretleri bu tezgâhı o kadar güzel kurmuştu ki şayet tutsaydı, şehrin beş yıllık siyasi geleceğini daha kontrolü altına alma imkânı bulacaktı. Ama Allah fırsat vermedi. İşin enteresan yanı, daha önce Vezir Hazretlerine veryansın  edip aleyhinde konuşmadık şey bırakmayan bazı köşe yazarları da onun bu tezgâhının kalemşörlüğünü  yapmak suretiyle ona ortak olmalarıydı. Ama biz olayı yazınca, anında frene basmak zorunda kalmışlardı. Bu insanların bu kadar ilkesiz, bu kadar idealsiz, bu kadar çaresiz olmaları gerçekten şehrimiz adına üzücü bir durum. Üç kuruşluk Dünya menfaati için, şehrin geleceğini ipotek altına alma girişimlerine destek verenler, bu şehre ihanet ettiklerinin farkında değiller. Daha düne kadar kendileri nemalanamadığı için feryat ederken azıcık kemik gördüklerinde, doksan derecelik dönüş yapanlar,  bu yaptıklarının toplumun gözünden kaçmadığının farkında olmaları gerekmektedir.

       Gelelim son adayımız, Bilboard güzelimiz yakışıklı Osman Çetinkaya kardeşimize. Allah insana hayatında bazı fırsatlar verir. İnsanoğlu o fırsatları değerlendirmesini beceremez ise elinden kaçırır ve bir daha asla ve kat’a o fırsatı yakalayamazlar. Bilboard güzeli yakışıklı Osmanım da ömrü hayatında yakaladığı en büyük fırsatı 2012 Kongresinde kendi beceriksizliği yüzünden kaybetti. Şayet birazcık kafasını çalıştırıp ona akıl veren dostlarını dinlemiş olsaydı, şimdi çok farklı yerlerde olacaktı, ama vermeyince Mabud neylesin  kör Mahmut misali  Osmancığımın kapasitesi ve karakterinin gereği bu olduğundan ona ne derseniz deyin, bildiğinden şaşmadığı için sonucunun bu olması mukadder oldu.

İnsan birazcık akıllı dostlarının sözünü dinlemez ise sonuçlarına da katlanacak. Siyaset kapasiteli ve kaliteli insanlarla yapılır, aksi halde yakışıklı resimlerinizi bilboardlara koymanın ötesine geçemezsiniz.

Ezcümle, yaşanan süreçte AK Parti Genel Merkezi tarafından tespit edilen İl Başkan adayı Muharrem Göksel en isabetli isim olmuştur. Bunu söylerken Kayınçomun başarısıdır da demiyorum zira Muharrem Göksel’in kişiliği, karakteri, kültürü bu iş için en uygun olan isimdir. Hakan Karaduman da olabilirdi ancak Babasının Osman Genç'e olan yakınlığı nedeniyle ki bana göre de öyledir. Bir arkadaş, Canik Belediye'sini mahkemeye vermek için kendisine gitmiş.  Aldığı cevap, ‘Ben Osman Genç'i mahkemeye veren tarafın Avukatı olamam’ cevabı olduğunu bizzat o arkadaş bana anlatmıştı. Bu nedenledir ki kabul görmedi. Burhan Erçal’a gelince, her ne kadar noter aracılığı ile Cemaatten istifa ermiş ise de geçmişteki ilişkileri göz önüne alındığında, il Başkanı olması bazı sıkıntıları doğurabilirdi. Zaten Vezir Hazretlerinin de ikinci tercihi Burhan Erçal’dı. Üçüncü tercihi Muharrem Göksel idi. İşte bu değerlendirmeler ışığında en isabetli tercih, Muharrem Göksel ismi olmuştur. Kendisine başarılar dilerken, şehrimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ederim. Kalın sağlıcakla.