TAVAF'IN GÜZELLİĞİ...
Özelliği olan her şeyin güzelliği de vardır. Özel olmak, zaten başlı başına güzel olmaktır.
Bazı güzellerin, kendisiyle mukayese edileceği benzeri yoktur. Böyle özelliğe sahip olanlar, mukayese de kabul etmezler.
Beşeri unsurlar içerisindeki beşeri aşk bunlardan biridir ama bu izafidir. "Gargaya yavrusu Ceylan gibidir" sözü bunu güzel özetlemekkedir.
Manevi alandaki güzellikler de, o güzelliği yaşayanların imani ve ihlası ölçüsünde anlamlıdır.
Bir mümin için en büyük güzellik, namazının kıblegahı olan Kâbe ile buluşmak, Kabe'ye ulaşmaktır.
Kâbe; Müslümanların kıblegahı, kul ile Allah arasındaki ilişkiyi sağlayan manevi oparatördür.
Bu manevi oparatör sayesinde mümin kullar Rablarıyla buluşurlar. Bir müminin dünya şartlarında Yaratanı ile buluşup kucaklaştığı en anlamlı yer Kabe"dir.
Secde ve rukü hali de, Allaha en yakın olunan dünyevî bir makamdır.
Bu makam da mümini, Kâbe aracılığı ile Allaha ulaştırır.
Kâbe, ilk mabeddir. İnşası Hz. Adem ile meleklerin attığı ilk temel üzerine kurulmuştur.
Bu günküne benzer ilk hâli Hz.İbrahim tarafından yapılmıştır. Son şekline de, Peygamberimizin ilahi elçilik görevi ile görevlendirilmesinden beş yıl önce getirilmiştir.
Kâbe'nin görünmeyen fonksiyonunu bilemeyiz. Ancak, böylesi önemli ve tek mabedin beşerin zihni melekelerini aşan fonksiyonları vardır.
Görünen ve bilinen hâli ile Kâbe, namazlarda kıble, diğer zamanlarda etrafında tavaf edilen merkez görevi yapmaktadır.
Kabe'nin kıble olarak görev yapması namaz kılan herkes ilgili, kılmayanlar da en azından bu konuda bilgilidir.
Ama, Kâbe'ye asıl güzellik yatan tavafın merkezi oluşudur.
Tavaf, sadece Kabe'nin etrafında yapılır. Kabe'nin güzelliği tavaf'ın da güzelliğinin ana omurgasını teşkil eder.
Tavafın sadece Kabe'de yapılmış olması önemli bir özelliktir. Bu özellik, dış dünyaya ve insan algısına güzellik olarak yansır.
Tavafın güzelliği, etrafında tavaf edenlere Kuran'i kardeşlik duygusunu yaşatmasıdır. Irkı, cinsiyeti ve imkanlarına bakmadan tüm müminleri hem kucaklaması hem de birbirine kucaklatmasıdır.
Allah c.c.a ulaşılacak yol da Kâbe ile olan samimiyetten geçmektedir. Bu sabah umreci dostlarımızla yaptığımız tavaf esnasında tüm bu güzellikler film şeridi gibi geçti gözümüzden.
Gönlümüzün imanı Kabe'nin bu güzelliklerini görmek için, mahallinde O'na misafir olmak gerekir. Kabeyi seyretmenin ibadet olarak tarif edilmesi de bu güzel özellikler nedeniyle olsa gerek.
Tavaf, ancak Kâbe'de yapılır. Bu nedenle de; imanın ve ibadetin tadı Kâbe'de çok daha yakından ve derinden hissedilir. İmkânları olan bütün müminlerin Kabenin misafiri olmalarını tavsiye ediyorum. Zaten Kâbenin sahibi Yüce Allah da imkanı olan mümin kullarını evine misafir olmaya davet etmiştir. Bu davete icabet mü'min olmanın gereğidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.