Vah benim ülkemin haline vah
Dokuz günlük bayram tatili ülkemiz için lüks ve fazla bir tatil, memur arkadaşlar belki kızacak ancak, gerek ekonomik açıdan, gerekse teknik açıdan 9 günlük tatil yapma hakkına henüz ulaşmadığımız bir gerçek, Avrupa yapıyor da biz neden yapamıyoruz diyecek olur iseniz, nedenini açıklayacağım az sabırlı olun yeter.
Bayram faaliyette olup, tatil yapmayan iki gazeteden birisi olduğumuzdan, matbaamız da sürekli olarak çalışmak zorunda kalınca malum, makine aksamı bu belli bir aşınmadan sonra devre dışı kalabiliyor veya eskiyebiliyor, matbaa makinesinin ana dişlilerinden birisi sayılan Vargel dişlisi karşılığının yalama yapması sonucu arıza yapınca ünitelerin bir kısmı devre dışı kalıyor, bu tür olaylar makine aksamında olabilecek şeylerdir, bizim dışımızdaki matbaalarda da bu tür olaylar sık, sık olur, hatta kâğıdı biten arkadaşlarımız bizi ararlar kağıt veririz, bizim rakibimiz olup, olmadığına hiç bakmayız, önemli olan ertesi güne gazete yetişmesidir, bizim meslek ahlakımız da bunu gerektirir. Personelimiz matbaadaki sıkıntıyı görünce gazetelerin bayram tatiline girdiğini bildiklerinden iki gazetenin matbaasının kapalı olduğunu, ancak Kenetor hazretlerinin genel yayın yönetmeni olduğu gazetenin matbaa ustalarını tanıdıklarından, onları arayıp, bir akşamlığına gazeteyi ücreti mukabilinde basmak istediklerini söylüyorlar, kaldı ki bir dönem o matbaada gazetemiz basıldı mal ettiğimiz fiyatın tam iki katına gazete bastılar bize yinede sesimizi çıkarmadık, ustalar haklı olarak genel yayın yönetmeni olan Kral Hazretlerinin finö köpeği Kenetor"dan izin almak gerektiğini söyleyince, bizim ustalar olur arayın demişler, ve aramışlar bizim Kenetor asla olmaz demiş, nedenini bilmiyorum ancak anladığım kadarı ile Kral hazretlerinin kızmasından korkmuş olmalı ki böyle bir tutum sergiledi, halbuki ben kendisine bir öğlen yemeğinde dedim ki; bak arkadaş bu Kral"a güvenme o seni fino köpeğinden farklı görmüyor, sen ise ondan korkuna adım atamıyorsun, her ne ise bizim çocuklar bakmışlar ki onlardan fayda yok kendi işlerini kendileri görmek zorundalar, makineleri tamir edip, baskılarını yapmışlar.
Asıl anlatmak istediğim enteresan durum bu tamiratı yapar iken, yapılacak olan dişli ile ilgili bu dişilinin malzemesi her yerde bulunacak bir malzeme değil, ayrıca dişliyi de Samsun"da iki tornacı çekebiliyor, bir tanesi Sayın Hayri Bahadır"ın tornası kendisine tatil gününde bize verdiği destekten ötürü teşekkür ediyorum. Yapılacak olan dişlinin malzemesini bulunduran usta malzemeyi Suat Uğurlu Barajından aldığı hurdalardan yaptı, bu hurdalarının öyküsü ise çok enteresan bir öykü; Baraj kapakları su fazla gelince veya bakım yapılırken ihtiyaç halinde açılırmış, ancak bu kapakların vidaları sürekli yağlanması gerektiğinden, görevli teknisyen bu işi yapmakla görevlendirilmiş, barajı ziyarete gelen Bakan kapakların açılmasını istiyor, derhal efendim denilip, düğmeye basılıyor, ancak kapaklar açılmıyor, tekrar basılıyor, tık yok, hemen mühendisler, teknik elemanlar devreye girip, neden açılmadığına bakınca birde ne görsünler kapaklar 15 yıldır yağlanmamış, bu nedenle de açılamıyor, açma imkanı da yok, ilgili teknisyen kravatla gezip, çay içmekten zaman bulamamış, ilgili müdür ise iş yoğunluğundan!... Zaman bulup denetleyememiş, peki şimdi ne olacak derseniz, vidaların uzunluğu 2 metre, sökülebilmesi için kaynak makinaları iş başında, yenileri ise sıkı durun açıklıyorum, tam iki trilyon lira, eskileri hurdaya, bizim matbaanın bozulan dişlilerinin yapımında kullanılıyor, işte benim devletimin memuru, işte benim ülkemin hali
Dikkatinizi çekiyor mu bilemem ama, benim hayli dikkatimi çeken bir şey var bazı bürokratlar var işleri, güçleri, protokol, basın, açılış, tören v.s. geçenlerde sert bir rüzgar esti sabah 6 dan saat 10 a kadar elektrik yoktu, kurumu aradım, arıza servisi yoğunluk var ekip yetmiyor diyor, YEDAŞ müdürünü sordum açılışta dediler, hakikaten bizim YEDAŞ müdürü nü arasanız ya Ankara"da toplantıda ya siyasilerin açılışlarında baş köşede veya bir törende gövde gösterisinde, bizim bürokratlar da bir karar vermeli, siyasetçiler de, bürokrasiye atamaları yapan siyasetçiler, şayet gövde gösterisi yapacak bürokrat atayacaklar ise o zaman kendilerine ihtiyaç yok, kendileri bürokratların işini yapacak ise siyasetten vazgeçsinler de, bizde bu işin doğrusunu bilelim, aksi halde sapla saman biri birine karışmış durumda haberleri olsun.Bu kadar iş yoğunluğundan!... vakit bulamayan bürokratlarımız devleti bu kadar zarara sokmalarına izin verenlere bu millet ceza verir herkes bunu bilmeli.Hoşçakalınız iyi hafta sonları.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.