Kişinin ayinesi iştir lafa bakılmaz diye bir atasözü olduğunu hepimiz biliriz. Bu atasözünden kasıt insan ne konuşursa, konuşsun önemli değil, önemli olan icraatlarıdır demektir. Allah selamet versin Mersin"e atanan eski Vali Hasan Basri Güzeloğlu bu atasözünün tam tersine icraatları olan bir Vali idi, konuşmaya sıra geldiğinde mangalda kül bırakmazdı, ancak icraata geldiğinde kendisinde tık yoktu. En büyük özelliklerinden birisi siyasi havayı koklayıp, güçlüden yana tavır alması idi. Güçlüden yana tavır koyup, sandalyeyi muhafaza eden insanlar her dönemde olmuşlar, ancak tamamının akıbeti helak olmuştur. Haklıdan yana tavır koyan idareciler belli dönemlerde sıkıntı çekmişlerdir, ancak hem dünya, hem ahret saadetleri mutlu sonla bitmiştir. Belki dünya saadetleri mutlu sonla bitmeyenler olmuştur, ancak ölümlerinden sonra tamamının kıymeti anlaşılmıştır. Mehmet Akif Ersoy, Bediüzzaman Saidi Nursi, Necip Fazıl Kısakürek gibi isimler bu konuda en güzel örneklerdir.

            Köy Hizmetleri"nin lağvedilip, İl Özel İdaresi"ne devredilmesinin ardından ortaya çıkan yeni durumun yapılaşması bürokrasi açısından eski Vali Hasan Basri Güzeloğlu dönemine rastlıyor, siyasi kadroların başında ise eski İl Başkanı Ali Akyüz ve o günkü şartlarda var olan eski Merkez İlçe Başkanı İbrahim Sandıkçı bulunmakta idi. İl Özel İdaresi"nde o kadar kötü bir yapılanma sergilendi ki ayaklar baş, başlar ayak olma pozisyonuna getirildi. Bu tespiti yapar iken İl Özel İdaresi"nde çalışan değeri arkadaşlarımızın olduğunu da belirtmekte yarar var. İl Özel İdaresi yapılanmasında en büyük hata Aydın Sarıyıldız"ın  Genel Sekreter Yardımcılığı kadrosuna atanması idi, zira bu konuda milletvekillerinin bir kısmı olumsuz görüş bildirmesine rağmen, siyasetçilerden mahkeme kararı ile hayvanlar alemindeki yeri belli olan yağ tulumu, o günkü Merkez İlçe Başkanı Sandukacı Efendi, İl Başkanı Ali Akyüz"ün desteği ile  Aslan Karanfil ve Hasan Basri Güzeloğlu"nun diretmeleri sonucu atanmıştır. Bu konuda Bayındırlık Bakanı Mustafa Demir eski Vali"ye diretmesine rağmen, hatta o günkü İl Genel Meclisi Başkanı Necati Demir ile eski AK Parti Grup Bşk. Vekili Davut Albayrak"ın ciddi uyarılarına rağmen Vali böyle hatalı bir atamayı gerçekleştirdi. Gerçekleştirdi de ne oldu, aradan üç yıl geçince bu insanların dediklerinin ne kadar doğru olduğu anlaşıldı ve insanların gerçek kimlikleri teker, teker ortaya çıkmaya başladı. İlk olarak Aydın Sarıyıldız görevinden ayrılmak zorunda kaldı. Şimdi ise Aydın Sarıyıldız olayından daha önemli ve sıkıntılı bir durumla karşı karşıya kalmış durumdayız. Ancak bu duruma geçmeden önce siyasi makamlarda olanların yaptıkları diğer büyük hataları ele alalım. Ali Akyüz babasının ekonomik sıkıntılarından ötürü bir hayli bunalınca, siyasette de bunun kendisine sıkıntı vereceğini bilen Adem Güney onu İl Başkanlığına aday olmama noktasında ikna etti. Bu fedakarlığının karşılığında önümüzdeki genel seçimlerde milletvekili adaylığını destekleme sözü verdi. Zaten Ali Akyüz"ün İl Başkanlığı döneminde de perde arkasındaki İl Başkanı Adem Güney idi, icraatların tamamını o yapıyordu, sizin anlayacağınız AK Parti"nin o dönemdeki Önder Sav"ı Adem Güney idi. 2009 mahalli seçimlerindeki İl Genel Meclisi ve Belediye Meclisi üyeliklerinin tamamına yakını Adem Güney tarafından yapıldı. Bu yapılanmayı yaparken dikkat ettiği hususlardan en önemlisi güvendiği adamları iş başına getirip, onlar vasıtası ile istediklerini yaptırabilmekti. Bu çerçevede İl Genel Meclisi üyeliği adaylarının başında iş ortağı olan Ali Talak vardı.  Ali Talak ilkokul mezunu olmasına rağmen Ankara"ya gönderilen müracaat formunda üniversite mezunu yazılmış, bunun izahını yaparken de yanlışlıkla yapılmış deniliyor!.. ancak ne hikmetse bu yanlışlar zinciri o kadar fazla ki üniversite mezunu olan Haluk Tan"ın müracaat formuna da lise veya ilkokul mezunu olarak yazılmış. Yaklaşık yirmi yıldır çok iyi tanıdığım Adem Güney"in bu işleri ne kadar güzel becerdiğini çok iyi bildiğimden, bu formların da nasıl doldurulduğunu tahmin edebiliyorum. İl Genel Meclisine İlkadım İlçesi"nden liste başı yazılan Ali Talak meclise girdikten sonra encümen üyeliğine de getiriliyor. 500 bini aşkın nüfusu olan ilimizde onca üniversite mezunu varken Ali Talak"ın neden tercih edildiğini az sonra öğreneceksiniz. O günlerde onca yazı yazmamıza rağmen Ali Talak"ı listeye yazan arkadaşların Ali Talak"a ne kadar önemli bir görev verdiğini daha sonraki uygulamalarından öğreniyoruz. Geçtiğimiz günlerde elimize ulaşan bir mektup ile İl Özel İdaresi"nde neler olup, bittiğini, ihalelerde neler döndüğünü, bir Daire Başkanı ile bir İl Genel Meclisi üyesi arasında yaşanan duygusal ilişkileri tüm detayları ile yetkili makamlara ve bize yazmışlar.

Bu yazılanları tüm detayları ile yazımıza ekleyecektik, ancak kısa bir giriş yapalım derken sayfanın bittiğini fark edemediğimiz için yazı yarına kaldı. Yarın bu yazıyı noktasına, virgülüne dokunmaksızın sizlerin takdirine sunacağız. Bu yazıyla ilgili en büyük görev Vali Hüseyin Aksoy Bey"e düşmektedir. Bu güne kadar müspet yönleri ile takdir ettiğimiz Valimiz ilk sınavını bu yazı sonucu yapacağı icraatla verecektir. Umarım şehrin beklentilerine cevap verecek doğru icraatları yapar da hak yerini bulur. Ümit dolu yarınlarımızın daha güzel olması temennisi ile kalın sağlıcakla