VALİNİN ARKASINDA KİM VAR?
Toplumumuz çok enteresan bir yapıya sahiptir. Bir insanı sevmese bile, mağdur olduğunda onun yanında olmaktan geriye kalmaz. Emniyet Müdürü ilk geldiğinde bazı davranışlarından ötürü veya daha önceki müdürün yanlış yönlendirmesi sonucu, karşılıklı bazı problemler yaşamış olmamıza rağmen, bana yapılan saldırı olayında, Emniyet Teşkilatı"nın mükemmel çalışması sonucu olayın aydınlatılmasıyla birlikte dost olmayı başarmıştık.Daha doğrusu kavga ile başlayan dostlukların daha iyi olacağı varsayımı ile Müdür Bey"le bu minval üzerine bir dostluğumuz oluşmuştu. Önemli olan dost veya düşman oluşumuz değil, yaptığı işteki başarısıdır. Bu noktada eleştirdiğim yönleri olsa da, şehri tanıdıktan sonra daha güzel hizmetler yapacağına inanmaktaydım. Ahmet Türk"e yapılan saldırıdan sonra Emniyet Müdürü ve yardımcıları veya Şube Müdürü"nün görevden alınmasının yanlış bir icraat olduğunu daha önce de yazmıştım. Zira bu konuda yapılması gereken Vali Bey"i görevden almaktı. Vali Bey"in görevden alınması gereği sadece bu olayla bağlantılı da değil.Bir şehri yöneten ve devletin temsilcisi makamında olan Sayın Vali"nin icraattan ziyade, vitrin adamı olması hasebiyle görevden alınması gerektiğine inanıyorum. Söylediklerimin ne kadar doğru olduğunu bu olay bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Peki, Sayın Vali"nin bunca olumsuzluklarına rağmen, hala daha koltuğunu muhafaza etmesinin nedenine gelince; Öncelikle bu konuda aile dostları olan, eski İçişleri Bakanı Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu"nun Bakanlığı döneminde Valilik koltuğuna oturduğunu ve şehrimize Vali olarak geldiğini düşünecek olursak, en büyük siyasi destekçisinin kim olduğunu tekrarlamaya gerek olmadığı kanaatindeyim. Sadece Abdülkadir Aksu"nun arkasında durması yeter mi? Şehrimizdeki siyasetçilerle olan durumu nedir diyecek olursanız, Ak Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç"ın en büyük destekçisi olduğunu belirtmekte yarar var. Bu ilişki o kadar ileri gitmiş ki, Hoca Nasreddin"in deyimi ile Vali Bey"in kime gözüküp, kime gözükmeyeceğini dahi Vekille istişare ettiği dilden dile dolaşmaktadır. Bu konuda en büyük delilim bundan iki buçuk yıl önce gazetemizin açılış kokteyline gelmemek için, şehri terk etmesidir. Bugün bir gazetenin kokteyli var, oraya katılmaya izin aldığını düşündüğümden, gideceğinden şüphem yok. Valimiz işini bilen bir Vali olduğundan Ahmet Türk"e saldırı olayı gerçekleştikten sonra, bazı il başkanlarını arayıp, hepimize geçmiş olsun demiş, böylece muhalefetin de ses çıkartmasını önleyip, yanına almasını becermiş. Vali dediğin sesi çıkacak olanların sesini kesmesini bilmeli, siz bakmayın bizim sesimizi kesemediğine, onunla ilgili de ellerinde yetkisi olanların hangi yollara başvurduklarını bir bilseniz şaşarsınız. Yeri ve zamanı geldiğinde onları da detayları ile yazacağımdan emin olabilirsiniz. Bu yazdıklarımı sanmayın birilerine düşman olduğumdan ya da sevmediğimden yazıyorum, tam aksine Büyükşehir Belediyesi"nde görev yaptığım süre içerisinde, Vali Bey"le çok iyi ilişkilerim olmuş, en ufak bir olumsuzluk yaşamamıştım. Burada anlatmak istediğim şey, beşeri münasebetlerden ziyade uygulamalar ve icraatlardır. Keşke benimle kötü olsa da, yaptığı icraatlarında istihdam, iş, aş imkanı sağlayıp, onca çaresiz insanın derdine derman olsa. O zaman kendisi ile ilgili müspet şeyler yazmasaydık hesabını hem dünyada, hem de ahirette çok kötü verirdik.Ama bakıyorum yapılan bir icraat yok, işlem yok, faaliyet yok, bol bol açılış, sempozyum gibi medyatik eylemler dışında bir şey yok. Sağ olsun Suat Kılıç"da bu konuda onunla aynı paralelde olduğundan, çok iyi anlaşıyorlar, bu yüzden de koltuğunu muhafaza etmesi için hayli mücadele veriyor. Her ne hikmetse siyasetçiler icraat yapan bürokrat istemiyorlar, tam aksine sesi soluğu çıkmayan, kendilerine tabi olan bürokratlar aramaktadırlar. Diyeceksiniz ki bir Vali"den ne beklenir? Ne beklenmez ki! merhum Recep Yazıcıoğlu görev yaptığı illerde neler yapmadı ki.Hizmet birliklerinden tutun da, birlik kooperatiflerine, üretim, imalat, istihdam yaratacak nice müesseselerin yapılmasına imza atmış. Şehrimizdeki işsiz insanlara iş bulabilmek için nice yapılması gereken projeler var, bunları saymaya kalksam sayfalar alır. Şehirdeki egemen güçleri veya iktidar adamlarını memnun ederek koltuğu korumak halkın işine değil, sadece bir veya birkaç kişinin işine gelecektir. Hazreti Ömer"in, Hazreti Ali"nin ve diğer örnek alınacak değerli insanların yaptığı yöneticiliği bugün onların yapmalarını kimse beklemez, en azından vicdan muhasebesi yaparak, idarecilik yapmaları sanırım birçok olumsuzluğu ortadan kaldıracaktır. Siyaset yapan insanların unutmamaları gereken şey, destekleyecekleri bürokratları seçerken kendi işlerine yarayanı değil, toplumun işine yarayanlarını seçmeleri gerekir, aksi halde toplumun zamanı geldiğinde gereğini yapacağını unutmasınlar. Bugünlük de bu kadar yeteceğini düşünerek, mutlu hafta sonları dileklerimle hoşça kalınız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.