Bir partinin grup başkan vekili, anayasa değişikliği için kurulan komisyonda yapmış olduğu konuşmada vermiş olduğu mesajın yanlışlığını kapatabilmek için Çanakkale şehitlerinin ardına saklanmasına rağmen , o verdiği mesaj içindeki iç savaş vurgusunun ön plana çıkışını engelleyememiştir.
Bu basiretsiz konuşmada oldukça yıkıcı ve ayrışmaya neden olacak bir vurgu vardı. Umarım bu vurgun şu dönemde, taraftarlarınca görev olarak benim senmez.
Tarihimizden ders aldığımız gibi çevremizde olup bitenlerden de ders almamız gerekmektedir.
Ders almıyoruz ,o ders halklara sempatizanı oldukları partilerce bir şekilde verilmek zorundadır. Eğer bunu yapmazsalar  taraftarları ,en ufak esintide rüzgarın önünde yaprak misali savrulurlar.
Ülke genelinde basın yayın organlarında kanal sayısı 500 ise o kanalların hepsinde aynı anda ‘’ Vatan Bilinci’’ ni anlatan programlar yapılmalıdır. Gazeteyi eline alan kişi, ilk olarak o Vatan Bilincini görmelidir sayfada.
Bu  bilinc, tüm vatanı kapsayacak, kişilerden, ideolojilerden uzak duracak sade bir tanım olmalıdır.
Neden bunu yapmalıdır devlet ?
insanların içerisindeki Vatan Bilinci sıradanlaşırsa eğer bu kez vatan sevgisi başka şekilde açığa çıkar  ki bu ileride kamplaşmalara neden olur . Sade ,yalın anlatım ile İşlenmelidir konu.
Sosyal medyaya bakın ,tartışmaları izleyin ,ülke ikinci planda ,başkalarının düşüncesi, savundukları , korkuları ,beklentileri ilk sırada.
Adam ‘’Şu gitmelidir’’ diyor ,bir gurup destekci heyecanla aynı şeyi savunmakta.Tamam ‘’Gitsin’’, bu anki durumda ülkenin kazancımı olacak kaybı mı ?  Bu  düşünülüyor mu?. Yönetim boşluğu doğduğunda neler olabileceği  düşünülüyor mu?
Bunu düşünebilmeleri için de, iyi bir vatan bilinci edinmiş olmaları gerekir.
Unutulmaması gereken ,hiçbir şahıs Vatan'dan daha değerli değildir.  Bu ülkede demokrasiden bahsediyorsan ,  o zaman senin keyfi çıkarların değil bu topraklar üzerinde yaşayan herkesin çıkarlarının bir ortak noktada kesişmesi gerekir.
A'ya sen karşısın ,ben benimsiyorsam ,yarın senin istediğin  geldiğinde, ben ona karşı olacağım bu anlaşılmayacak kadar zor bir olay değil.
Tabi ki herkes A'yı benimsemeyecek ama bir sonraki seçime kadar A'yı nasıl indiririz diye de  yaygara koparmayacaktır.
İnsanlar,
Eğer Böylesi bir düşünceye kapılırsa ve sorumsuz birilerinin ,sorumsuz açıklamaları ile ülkede bazı işler ters gitmeye başlarsa,
 
O zaman istediğiniz kadar  dindar , istediğiniz kadar milliyetçi, Marksist ,ateist, laik ,cumhuriyetçi olun çok kez ‘’ Ne yaptık biz’’ diyeceksiniz .
Irak, emperyalizmin çıkarları için halkı arasına nifak tohumu ekilirken, çıkıp kimse ‘’Ne yapıyoruz ‘’ demedi . Herkese göre kendi savunduğu fikrin taraftarları doğruydu, oysa o emperyalizm öyle oyuna getirmişti ki onları ,herkes vatana sahip çıkmaya çalışırken ,aslında vatanın yıkılmasını hızlandırmıştır.
Suriye
Yıllarca baskı altındaki , nüfus cüzdanı olmayıp yıllarca vatandaş dahi kabul edilmeyen halk , neden Irak'taki savaş bitmek üzereyken eksikliklerinin farkına varmaya başladılar  ? O zaman mı anladınız  üzerinizdeki baskıyı  ? Hayır istenilen saat ve zaman gelmişti ve oyun başlatılmıştı.
Sonuç ta ne oldu ?  Yıkılan bir devlet içerisinde  eski günleri  mum ile arayanlar için artık gayri nizami savaş içerisinde ,ezilmeninde , nufüs kağıdınında  önemi kalmadı. .
Gerçek olan,ölenler, ezilenler, acı çekenler, yıkılan bir devlet ve ellerini ovuşturan  emperyalizm.
Saddam heykelini yıkmak için mücadele eden Irak’lı o savaş öncesindeki  devletini  aradığını gözleri yaşlı anlatıyordu.
Hiç kimse ‘’Vatan'dan Üstün değildir’’
Hiçbir ideolojik yaklaşım veya çıkar, vatana  feda edilemez, hiçbir sorumluluk mevkiinde ki insan çıkarları için insanları kamplara ayıramaz, herkes sorumluluğunun bilincinde hareket etmek zorundadır.