VEDA HUTBESİNDEN…..
Peygamberimiz (s.a.v.)’in miladi 632 yılında yaptığı ilk ve son haccında, 8 Mart günü “Cebel-i Rahme”de sunduğu, adına “Veda Hutbesi” dediğimiz mesajlarıyla kıyamete kadar insanlığa ve Müslümanlara ışık tutup yol göstermiştir.
Veda Hutbesi İslam’ın özetidir. Temel haklar bakımından çok önem arz eder. İnsanların Allah(c.c.) katındaki değerlerinin takvaya bağlı olduğunun, Kur’an ve Sünnete itibar edilmesi halinde zulmün ve vahşetin olmayacağının bildirildiği temel metindir.
Veda Hutbesinde Peygamberimiz özetle şu mesajları vermiştir:
"Ey insanlar!
“Canlarınız, mallarınız, namuslarınız mukaddestir, her türlü tecavüzden korunmuştur. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönmeyiniz ve birbirinizin boynunu vurmayınız. Biliniz ki, faizin her çeşidi kaldırılmıştır. Allah böyle hükmetmiştir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız.”
“Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah(c.c.)’ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah’ın emriyle helal kıldınız. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakkı vardır. Sizin kadınlar üzerinizdeki hakk, istemediğiniz kimseleri evinize sokmamalarıdır. Kadınların sizin üzerinizdeki hakları, meşru örf ve adete göre yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir.”
“Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler, Allah’ın kitabı Kur-an-ı Kerim ve Peygamberin (a.s.m) sünnetidir. Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslümanın kardeşidir ve böylece bütün Müslümanlar kardeştirler. Bir Müslümana kardeşinin kanı da, malı da helal olmaz. Fakat malını gönül hoşluğu ile vermişse o başkadır.”
“Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Adem’in çocuklarısınız, Adem ise topraktandır. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahin da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah’tan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız O’ndan en çok korkanınızdır.”
“Siyahî bir köle başınıza amir olarak tayin edilse, sizi Allah’ın kitabı ile idare ederse, onu dinleyiniz ve itaat ediniz. Suçlu kendi suçundan başkası ile suçlanamaz. Baba, oğlunun sucu üzerine, oğlu da babasının sucu üzerine suçlanamaz. Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayacaksınız. Allah’ın haram ve dokunulmaz kıldığı canı, haksız yere öldürmeyeceksiniz. Zina etmeyeceksiniz. Hırsızlık yapmayacaksınız..”
“Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?" Sahabe-i Kiram; “Allah’ın elçiliğini ifa ettiniz, vazifenizi hakkıyla yerine getirdiniz, bize vasiyet ve nasihatte bulundunuz, diye şehadet ederiz!” dediler.
Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v.) şehadet parmağını kaldırdı ve “Şahit ol, ya Rab! Şahit ol, ya Rab! Şahit ol, ya Rab!” buyurdu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.