Vekilin Mafyası
Dün yazdığım yazıdan bazıları hayli rahatsızlık duymuş, malumunuz yarası olan gocunuyor, yazılanların doğru olduğunu bilenler de arayıp, teşekkür ediyorlar, bizim görevimiz doğru olanları yazmaktır, yazdığımız doğrulardan ötürü neden bu doğruları yazıyorsun diye bizleri tehtid edenlerden korkacak değiliz herhalde.
Merak ettiğim konulardan birisi de insanlar yaptıkları hatanın ortaya çıkmasından birilerini sorumlu tutup, üzerine gitmeleridir, ne garip bir dünyada yaşıyoruz ki, suçlular güçlü, haklılar suçlu olmuş bu dünyada, bizim genç, yakışıklı ve de bebek yüzlü vekil dünkü yazılarımızdan o kadar rahatsız olmuş ki saldırmadığı yer kalmamış, evrakı nereden bulduğumuzu araştırıp, ona, buna saldırıyormuş, bazı vekillerin evlerini aratıyormuş, bizim gazeteye de mafyasını gönderdi.
Gazete ilk kurulduğu günlerde tanımadığım birisi beni arayıp, adının Yüksel Çakmak olduğunu söyleyip, benimle görüşmek istediğini söyledi, gel buyur dedim, geldi oturdu başladı konuşmaya Suat Kılıç"ın yakını olduğunu, ona Allah gibi taptığını, onun hakkında kimsenin yazı yazmasına müsaade etmeyeceğini söyleyip, onunla ilgili iyi köşe yazıları yazmamı istedi, olmaz dedim gönderdim, ancak sürekli telefondan beni arayarak, görüşme talep edince telefonlarına bakmadım, yazmayacağımı sandı, şeytan taşlamaktan zaman bulup, yazamayınca ara verdiğimi, veya korktuğumu sandı, aslında benim beklediğim zamanını bulup, gereğini yapmaktı, zamanı gelip çatınca kimin ne olduğunu topluma gösterince bizim bebek yüzlü vekilin paçaları tutuştu, çünkü foyası ortaya çıktı, baskı yaparak vekil arkadaşlarına imzalattığı evrak yayınlayınınca hanya, ile konyayı gördü, bu kez işi kabadayılığa döküp,evrakı verdiğini zannettiği insanları töhmet altında bırakmaya başladı, halbuki o zavallı evrakı gezdirir iken biz suretini almıştık bile, gazetenin telefonları adeta kilitlendi, insanlar bu haksızlıkları görünce emin olunuz ki sinirlerinden nerede ise telefonları yiyeceklerdi, görevden alınan arkadaşı hiç tanımam işim de olmadı kendisi ile ancak adam uzun yıllardan beri orada müdür, şayet işini yapamıyor idiyse şimdiye kadar neden tuttunuz onu o görevde, yok işini yapıyor ise o garibimin günahı ne, çocuklarına görevden alınışını nasıl izah edecek, ne diyecek iktidar değişti de beni aldılar mı diyecek, iktidar değişeli nerede ise 7 yıl oldu, şimdiye kadar neden almadılar da şimdi aldılar görevden, hiç böyle haksızlık olur mu, adı adalet ile başlayan bir partinin iktidarında böyle adaletsizlik olur mu?
Dün gazeteye geldiğimde bizim mafya bozuntusu Yüksel Çakmak yeniden geldi, konu belli tavırlar belli, hedef belli, hiç konuşturmadan kovdum iş yerinden, gitti, sizin anlayacağınız vekil iyilikle terbiye edemediği adamlara bu tür mafya bozuntularını gönderip, terbiye ediyor haberiniz ola, bende korkumdan altıma kaçırıp, bu yazıyı yazamadım!... sadece beni değil, gazeteyi,konuyla ilgili önüne geleni arayıp,tehdit ediyormuş, herkeste korkusundan sus, pus olmuş!....hani derler ya; merdi Kıpti şecaat arz ederken sirkatini fahşeylermiş yani Çingene büyüklüğünü anlatırken yaptığı hırsızlıkları anlatırmış, bizim vekil hazretleri de yaptığı hatayı ört, bas edebilmek için insanları tehdit ediyor, aslında bunlar güzel şeyler insanlarımız neyin ne olduğunu, kimin ne yaptığını, daha iyi görüp, karar vermelerine fırsat tanıyor, kendisine teşekkür ederim.
Demek ki insan haklı olunca tek kalsa bile güçlüdür, önemli olan doğrudan, dürüstlükten, hakkaniyet ölçülerinden taviz vermemektir, hak ile batıl, doğru ile yanlış, sarhoş ile ayık ne kadar yan yana gelmiş olsalar bile tabii olmuyor, nasıl teyemmümlü adamın abdesti suyu görünce bozuluyor, sarhoş, ilkesiz, menfaatçi adamlar da iki kadeh rakıyı görünce her şeyden nasıl vazgeçtiklerini önümüzdeki yazılarda göreceksiniz, hoşçakalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.