VEZİR HAZRETLERİ MİLLETVEKİLLİĞİ...
VEZİR HAZRETLERİ MİLLETVEKİLLİĞİ İÇİN OKYANUS ÖTESİNE GİTTİ AMA HAVASINI ALDI
Bu şehirde gerçek kimliğini saklayarak kendisini insanlara onların hoşlanacağı biri gibi gösterme noktasında en başarılı kişi Vezir Hazretleri olduğunu bilmenizi isterim. Zira bu şehirde onu en iyi tanıyanlardan birisi de benim. O da beni biraz tanır ama tam anlamı ile tanımış olsa idi bana yaptıklarını yapmazdı. Kendisi ile birlikte çalışırken aldığım aile terbiyesi ve kültürüm gereği ona en ufak bir saygısızlık yapmadığım gibi onun için kavga edip, darıldığım insan sayısını da hatırlamıyorum. Bu yaptıklarımı yaparken ona yaranmak adına değil, kendime yakışanı yapmak adına yaptığımı ve bundan ötürü en ufak bir pişmanlık duymadığımı da bilmenizi isterim.
Tıp fakültelerinde anatomi dersi okutan hocalarla sosyal içerikli dersler okutan fakültelerde davranış bilimlerine giriş dersleri okutan bölümlerde bu adamı inceleseler eminim öğrenciler ve hocalar çok istifade ederler. Bir insanın inanmadığı halde insanları nasıl kandırıp çok samimi inanıyor gibi gözüktüğünü bu adamdan öğrenmek gerek. Şayet kendisi bir iş yapmak istiyor ise önce sizin düşüncenizi alır sizin de kendisi gibi düşündüğünüzü görürse kendisi tam aksini düşünüyormuş gibi yapıp, sadece size olan saygısından ötürü sizin düşündüğünüzü uyguladığını söyleyip sizi onurlandırdığını zannedersiniz.
Takdir ettiğim yönü inanç bakımından durduğu yeri ve davasını hiç satmamış olmasıdır. Dün ne düşünüyor idiyse bugün de aynı şeyleri düşünmekte olup, bu konularda en ufak bir taviz de vermeden işi götürmektedir. Bizim riyakâr Müslümanlar gibi bir makama geldiklerinde ilk iş olarak sakallarını kesip, eski dava arkadaşlarını unutmamaktadır. Bu konuda hiç unutmadığım ve çok rahatsız olduğum bir anımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Sanırım 2006 veya 2007 yılındaki Cumhuriyet balosunda üç tane İl Genel Meclisi üyesi arkadaşımız başörtülü eşleri ile birlikte baloya gitmişler, daha sonra baloya gelecek olan dönemin garnizon komutanı Valiye haber gönderip bu üç arkadaşın baloyu terk etmemeleri halinde baloya gelmeyeceğini veya baloyu terk edeceğini söyleyince arkadaşlar inat edip baloyu terk etmemeleri üzerine kendisi baloyu terk etmişti.
Bu olay o günlerde şehrin gündemine bomba gibi oturdu. Bunun üzerine kamuoyundan gelen tepkileri azaltmak adına Garnizon Komutanı bazı sivil toplum örgütleri ile temasa geçip kendisini desteklemelerini ve bu konuda basın bildirileri, ilanlar vermelerini talep etmişti. Bazı marjinal sol partilerle rotaryanlar, lionslar bir olup gazetelere sayfa sayfa ilanlar verip başörtüsü aleyhinde olmadık hakaretlerde bulundular. Bu olaydan çok rahatsız oldum, gittim o günkü İl Başkanı olan Tijen Abla'ya dedim ki bak arkadaş bu adamlar bizim inancımıza saldırıyorlar, bizim Vezir Hazretleri de bu adamlarla 24 saat beraber, gel birlikte Vezir Hazretleri'ne çıkıp konuşalım da bu adamlarla bir daha beraber olmasın. Sağ olsun Tijen Abla yanına yağ tulumunu da alıp geldi ve çıktık zatı şahanelerinin huzuruna durumu anlattık. Kendisi hassasiyetlerimize hak verdiğini, bu devirde bu tür davranışların olmaması gerektiğini söyleyince kendisine bu ilanları verenlerle bir daha beraber olmaması gerektiğini anlattık ve kendisi de bize söz verdi.
Bir hafta sonra rotaryanların kuruluş yıldönümü vardı, birde ne göreyim bizim Vezir Hazretleri adamların verdiği resepsiyonda ev sahipliği yapıyor ve gelenlere hoş geldiniz diyor. O güne kadar kendisini bir ağabey gibi samimi olarak seviyordum ve kendisine sadık bir kardeşi olabilmek için her şeyi yapıyordum, ancak bu olayı bizzat yaşayınca dünyam yıkıldı, hani birisine aşık olursunuz da onu başkası ile birlikte flört yaparken yakalandığınızda dünyanız yıkılır ya bendeki duygular aynen bu şekilde olmuştu. O günden sonra ona olan tüm sevgim ve saygım bitmişti. Kendisi ile tam bir hafta hiç konuşmadım, hatta Amisos Restorant'ta pazar kahvaltısına gittiğimde kendisi de orada idi yanına gitmediğim gibi kalkıp masama geldiğinde kendisi ile konuşmadım. Her gün en az üç kez görüşürken bu olaydan sonra tam bir hafta ne yanına gittim, ne de gördüğüm yerde konuştum. Durumun ciddiyetini anlayınca geldi özür diledi ve barıştık.
Bazıları Adnan Bahadır belediyede iken ne yaptı, hangi olaya tepki gösterdi de şimdi konuşuyor diyorlar ya onlara söylenecek o kadar sözlerim var ki anlatamam ama zamanı geldikçe yaşadıklarımı anlattıkça neyin ne olduğunu onlarda görecekler. Şimdi bu bizim çok İmanlı!... Çok takva!.. çok mutaassıp!.... Cemaat mensubu!... Kardeşimiz Vezir Hazretleri vekil olabilmek için daha önceleri küfrettiği, mahkemelik olduğu adamlarla birlikte geçtiğimiz hafta ABD'ye gidip, okyanus ötesi zatı muhteremden icazet alıp, vekil olmanın yollarını aramaya başladı. Allah'a şükürler olsun ki hem Başbakan, hem de halkımız bu adamın gerçek yüzünü tanıdı. Geçtiğimiz hafta Ak Parti Genel Merkezi'nin Anar'a yaptırdığı ankette gerçek yüzü ortaya çıktı. Bu konuyu da zamanı gelince sizinle paylaşacağım, ancak bilmenizi istediğim şu ki bizim Vezir Hazretleri'nin umduğu dağlara kar yağdı haberiniz ola. Mutlu pazarlar
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.