YENİ BELEDİYECİLİK
Yerel seçim süreci bitti, belediye başkanları artık görevlerinin başında.
Peki, şehrimizde yaşayan olarak kafanızdaki şehrimiz nasıl bir yer olmalı?
Belediye başkanlarımız nasıl donanımda biri olmalı?
Belediye başkanının artık belediyeciliğin günümüzde sadece şehirsel değil, küresel bir ortamda yürüdüğünü ve bu anlamda bizim de çağa ayak uydurmamız gerektiğini düşünüyorum.
Bütün Dünya şehirleri marka olma peşinde ciddi hedefler koyuyorlar. Biz neden koymayalım?
Belediye başkanının işi kaldırım, çöp ve hizmet benzeri unsurlar olabilir. Fakat bunlar zaten her başkanın yapması gereken zorunlu görevlerdir. Kaldırım, çöp işleri hatta su tedarik hizmetiyle övünmek bir başkanın sorumlu olduğu şehrin halkını kandırmasından başka bir şey değildir.
Belediye başkanlarına sorulması gereken soru; “Seçildiğin şehrin Dünya’daki itibarıyla ilgili ne yapacaksınız?” olmalıdır.
İngiltere’nin Londra şehrinin bilinirlik açısından değerlendirildiğinde “tanıtıma ihtiyacı yok” şeklinde düşünebilirsiniz fakat 2012 olimpiyatları için “Kazanmak adına ne inşa edelim?” den daha çok tartışılan konu, Londra’ya nasıl yeni bir kimlik kazandırılacağı ve bir marka olarak Londra’nın nasıl yönetileceği oldu. Londra sadece İngilizlerin merkezi mi yoksa Dünya kültürünün merkezi mi olmalıydı düşüncesi ile yola çıktılar ve olimpiyatların hemen sonrasında Londra, Dünya’nın en fazla turist çeken şehri haline geldi.
Buradaki ana nokta olimpiyatlara ev sahipliği yapmak değil, şehrin potansiyelinin belediye başkanının şehir ile ilgili vizyonuyla sınırlı olduğu.
Şehirde yer edinmiş markaları destekleyen en büyük güç o şehrin kendisidir.
Şehrin kendisini bir marka yapmadıkça ve Dünya’da bir yer edindirmedikçe, içinde doğan markaların büyüme potansiyelleri sınırlanacaktır.
Seçilen belediye başkanlarına yeni nesil belediyecilik önerileri sunmak gerekirse, öncelikli şunları sıralayabiliriz.
Hava kirliliği endeksine göre Türkiye’de tüm şehirlerin havası kirlidir. Belediye hava temizliği ile ilgili hedef bir oran belirlemeli ve bunu uygulayacağı adımları atmalıdır.
Elektrikli araçlar ve otonom sistemler artık hayatımıza girmeye başladı. Bu teknolojilere ayak uydurabilmek için trafik işaretleri, trafik ışıkları ve yol çizgileri akıllanmalıdır.
Kişi başına geri dönüşüm endeksi de bir başka yeni nesil belediyecilik örneğidir. Çöp, kişisel atıklar, su, bina ve parklardaki her şeyin dönüştürülebilir olması ekonomik bir değerdir. Buradan elde edilen değer vatandaşa yansıtılmalıdır.
Hava kirliliği kadar önemli başka bir kirlilik de gürültü kirliliğidir. Gürültü kirliliği de aktif mücadele gerektiren bir unsurdur.
Günümüzde büyük şirketler sürdürülebilirliğe yönelik enerji ve su kullanımlarını azaltacaklarını vaat ediyorlar. Aynı şekilde geri dönüşüm konusunda da hedeflerini her yıl yeniliyorlar. Belediyeler de sürdürülebilirlik hedeflerini açıklamalı ve su, enerji vb. gibi diğer enerji türlerinin tüketimlerinde de verimliliğe gitmelidir.
Türkiye’de sanatla özdeşleşmiş ve sanatıyla bilinen bir şehir bulunmamaktadır. Bu kategoriye sanat gibi spor da dahil edilebilir. Kültür, sanat ve spor gibi alanlara yatırım yapılmalı ve bu alandaki faaliyetlerinin kolay takip edilebilmesi için bir ajanda oluşturulmalıdır. Bu ajanda herkesin kolayca ulaşabileceği bir şekilde herkese açık olmalıdır.
Çevreci bir belediye sadece yeşil alanlarıyla değil, bütün konut ve işyerlerinin çevreci niteliğe kavuşturulmasıyla çevreci olabilir.
Belediyelerin aktif olarak kullandığı ve depoladığı belgelerin tamamının dijital ortama aktarılması ve dijital ortamdan ulaşılabilmesi gerekmektedir. Belediye ile işi olan kişilerin işlerini dijital ortamdan yapabilmesi ve belgelerin dijital ortamda saklanması istihdam tasarrufu konusunda belediyeciliğe önemli bir aşama kazandırmış olacaktır.
Her yaşta bireyin spor yapacağı ve hareketliliğini sağlayacak spor kulüpleri yaygınlaşmalı ve belediyelerin desteğini almalıdır. Günümüzde büyük bir problem haline gelmeye başlayan obezite ile mücadele doğrultusunda herkese hareket sağlayacak etkinlik ve spor alanları en önemli çalışmalar arasında yer almalıdır. Gerekirse her öğrencinin mutlaka en az bir spor kulübüne üyeliği zorunlu hale getirilmelidir. Bu açıdan, her ilçede her türlü spor ve sanat için mekanlar hazırlanarak kamuya açık hale getirilmelidir.
Dünya’yı yakalamak için teknolojinin hayatımıza kattığı kolaylıklardan son damlasına kadar faydalanmamız gerekiyor. Yaşadığımız şehri bir marka haline getirebilmek yalnızca Dünya’da güncel olarak kabul edilmiş ve uygulanan çeşitli strateji ve doktrinlerle mümkündür. Böyle bir vizyona sahip olmayan başkanlar, başkan oldukları şehrin potansiyelini tam olarak kullanamayacak ve gelecek nesillere geleceği yakalayamamış bir şehir bırakmış olacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.