Yılbaşı ile Noel aynı şey değildir. Yılbaşı yeni bir miladi yılın tarih başı olarak algılanır. Aslında sıradan bir gündür. Sadece tarihin belirlenmesi bakımından önem arz eder. 

Kutsallığı söz konusu değildir. Kur’ana ve Hz. Peygamber hadislerine konu olan ayların bulunduğu takvim yılı kameri takvim yılıdır ve hicretle başlamaktadır. Oruç, zekat ve hac ibadetimizi de bu takvime göre yerine getirmekteyiz. Miladi yılbaşı Hz. İsa’nın doğumunu esas alan takvimdir. Ancak bunda da yanlışlıkların olduğu kanaati ağırlıktadır. Zira Hz. İsa’nın doğum tarihi tam olarak bilinmemektedir. 

Peygamberimizle Hz. İsa’nın doğumu arasında yaklaşık 900 yıldan fazla bir zamanın olduğu da kabul gören bilgiler arasındadır. Halbuki kullanılan takvimde Peygamberimizin miladi 571 yılında doğdu belirtilmektedir. Böyle olunca miladi takvimde  300 yıllık bir zaman eksikliği söz konusu gibi görünmektedir. Takvimin tarih belirlemek amacıyla kullanıldığı dikkate alındığında bu farklılığın fazla bir öneminin olmadığı da kabul edilecektir.

Hz. İsa’nın 25 aralıkta doğduğu Hıristiyan geleneğinin kabulüdür. Bunun için Hıristiyanlar 25 aralık tarihinde başlamak üzere on günlük “Vaynak” bayramı yaparlar. Bazı Hiristiyanlar da Hz. İsa’nın 6 ocak tarihinde doğduğuna inanırlar. Bu hesabın yapılmasında sağlıklı bir dayanakları da yoktur. 25 mart tarihini Hz. İsa’nın ana rahmine düştüğü gece olarak belirlerler ve buradan hareketle belirtilen sonuca varırlar. Bu gün Hiristiyanların Hz. İsa’nın doğum günü olduğundan hareketle kutladıkları bayramları Hz. İsa misyonuna uygun değildir.

Hz. İsa’nın getirdiği din de genel adı İslam olan dindir ve bu günün İslami kurallarıyla örtüşmektedir. Hz. İsa’nın dininde de sarhoş olmak, yağmalamak, fuhuş yapmak gibi fıtrat dışı davranışlara müsaade edilmemektedir. Bu günün Hiristiyan geleneğinde Hz. İsa adına bu davranışların yapılarak adına da bayram denmiş olması,  aslında Hz. İsa’ya hakaret olarak değerlendirilebilir. 

Hz. İsa Müslümanlar için de bir Peygamberdir ve imanın şartları gereği her Müslüman buna inanır. Müslümanların Hz. İsa’nın doğum gecesi olarak kutlanılan gecede Hiristiyanlar gibi yemesi, içmesi ve eğlenmesi haramdır. İçeresinde haram ve günah olmayacak davranışlarla her geceden bir gece gibi bu gecenin de değerlendirilmesi uygun kabul edilebilir. Bu gece bir Müslüman tarafından değerlendirilecekse eğer yapılması gereken geçmiş yılın muhakemesi ve muhasebesi olmalıdır.

Gelecek yılda hata yapmamak üzere kararlı bir duruşun belirlenmesine sebebiyet teşkil edecek duyarlılık sergilenmesidir Bu geceye mahsus olmak üzere hindi alıp yemek, çam ağaçları ile evleri ve dükkanları süslemek tamamen ekonomik bir tuzaktır. Hindi Hiristiyanların şükür olarak kestikleri ve yedikleri bir hayvandır. Çam ağacının da her hangi bir kutsallığı yoktur, sadece sembolleşmiştir. Bunların yılbaşı vesilesiyle gündemde tutulması ticarete dönük bir manipülasyondur. Müslümanlar İslami duyarlılıklarını bu gecede de unutmamalıdır.

Noel de bayram adı altında isimlendirilmiş bir efsanedir. Noel baba kılığı ile Müslüman çocuklarının kafalarının karıştırılması misyonerlik faaliyetinden başka bir şey değildir. Noel Baba ismiyle şöhret bulan ve şeklinin de İslami bir formata dönüştürülmüş olan zat bu günkü Muğla şehrinin Fethiye ilçesi civarında doğmuş Aziz Nikolas’tır. Zengin bir ailenin oğlu olan bu kişinin doğumu başta olmak üzere birçok mucizeler gösterdiği bilgilerine rastlanmaktadır. Döneminde yaşayan ve zenginken çok fakir olan bir ailenin kızlarına çeyiz yardımı yaptığı, bu yardımları kızların odalarına kendilerinden habersiz olarak pencereden ve bacadan bıraktığı, kızların da sabah kalktıklarında bu yardımları bulup sevindikleri bilgisi efsaneleşmiştir. 

Bugün de benzer davranışlar çocuklar için yapılmakta ve böylece noel baba’ya özenti bilinci yerleştirilmektedir. Mutlaka engellenmesi gereken bir durumdur. Noel baba 65 yaşında vefat etmiş, kemiklerinin bir kısmının Antalya müzesinde olduğu bilinmektedir. Noel baba bir figür haline getirilmiştir. Model olarak sunulmaktadır. Müslümanın model alacağı rehberleri Peygamberimizdir.