AZ SÖZ ÇOK MANA

“Söz bilirsen söyle ibret alsınlar, bilmiyorsan sus da insan sansınlar” atasözümüz, konuşmanın usul ve muhtevası konusunda önemli bir ders niteliği taşımaktadır. Peygamberimiz; “Allaha ve ahiret gününe inanan; ya hayır söylesin ya da sussun” buyurmuştur.

Az sözle çok şey ifade etmek, konuşma sanatının özelliklerindendir. Bir kelime ile bir sayfalık bilgi özetlenirken, bazen de bir sayfalık konuşmadan bir cümle bile çıkmamaktadır. Peygamberimiz; “..Bana sözün özü verildi..” buyurarak, az sözle çok mana ifade ettiğini belirtmiştir.

Peygamberimizin ağzından çıkan her bir sözün ve cümlenin özgül ağırlığı çok yüksek olurdu. Öylesine yüksek değere sahip cümleler söylerdi ki; Müslümanlar, hala  Peygamberi söylemlerin mesajına göre hareket tarzı belirlemektedir. Hadis denen Peygamber sözleri kıyamete kadar anlamlı ve canlı olacaktır.

Peygamberlerin kendi hevalarından konuşmadıkları Kur’ani bir hakikattir. Elbette vahyin ürünü olan sözlerin özgül ağırlığı yüksek olacaktır. Ancak, Peygamberimiz; beşeri olarak kullandığı kelimelerde ve söylediği cümlelerde de ağır ve kalın, derin ve anlamlı mesajlar sunar, ya da hiç konuşmazdı. Onun ağzından dökülen sözlerde mutlaka hikmetler olur ve bu hikmetler hayat tarzına dönüşür ve dönüştürülürdü.

Sözün özlü ve kısa olması kadar, anlamlı ve hikmetli olması da önemlidir. Söylenen söz, muhatabı tarafından anlaşılmazsa, sözün güzelliği veya cümlenin kısalığının hiçbir kıymeti yoktur. Özlü konuşmak; hem kısa, hem anlamlı, hem anlaşılır, hem de derinliği ve ağırlığı olan konuşma tarzıdır. Müslümanın konuşma tarzı da böyle olmalıdır.

Her konuda rehber ve örnek olan, Allah Resulü Hz. Muhammed S.A.V. efendimizin konuşma tarzı; onu dinleyenlerin anlayabileceği incelikte, derinlikte ve hikmetlerle dolu olurdu. Peygamberi yöntemi tarz olarak benimsemek; her Müslümanın ilkesi olmalıdır. Az ve öz, kısa ve anlamlı konuşup, malayani laflardan uzak kalmak; Müslüman için örnek bir standarttır.

Güzel konuşmak için; lafı eğip bükmenin, cümleleri geveliyip yaymanın hiçbir anlamı yoktur. Anlaşılır olmayan hiçbir konuşma; takdir edilemez. Birbirleriyle iletişimi, konuşma üzerinden yapan insanların; birbirlerine olan muhabbeti ve yakınlığı da yaptığı konuşma, konuşma esnasında oluşturduğu muhabbete göre olmaktadır.

Gereksiz konuşmaların, yorucu ve anlamsız olduğunu atasözümüzün mesajından da görmekteyiz. Konuşma usul ve muhtevasının insani değerle tarif edildiği atasözümüzde; sözlerin diğer insanlar üzerinde etkisi, katkısı ve faydasının olması gerektiği işaret edilmektedir. Boş konuşmanın, hayırsız olduğuna işaret eden Peygamberimiz; eğer faydası olmayacaksa, susmanın daha faziletli olduğu hususunda hatırlama yapmıştır.

Güzel uslupla konuşanlara hatip denmektedir. Ancak, Hatip; hem güzel hem de anlamlı ve faydalı konuşan kimsedir. Saatlerce konuşup, bir şey söylemeyen bir çok hatip diye tanınan ve tanıtılan insan vardır. Bu sorunu; camilerde vaaz eden, salonlarda konferans veren, televizyonlarda konuk olan hatiplerde de zaman zaman görmekteyiz. 

Güzel ama anlamsız konuşmak; hiçbir faydası olmayan konuşma tarzıdır. Konuşmada esas olan; muhatabın halini ve dilini anlamak, onun anlayacağı uslubu kullanmaktır. Konuşmanın anlamı; muhatabın anladığı kadardır. Öyleyse ! Muhataba göre konu belirlemek ve kelime seçmek; güzel konuşmanın inceliğidir. Konuşmada; az sözle çok mana ifade etmek önemlidir. Güzel konuşma da budur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR