Ülke gündemini kilitleyen seçimlerde AK Parti ülke genelinde sürpriz yaparak % 50 civarında oy alırken şehrimizde beklendiği gibi mevcut milletvekili sayısını korudu. CHP ise hem ülke genelinde hem de şehrimizde hayal kırıklığına uğradı. CHP'nin tüm anketlerde %28 civarında oy alması beklenirken ülke genelinde % 25'te, Samsun'da ise % 22'lerse kalması hayal kırıklığı yarattı. MHP beklenenin aksine oylarında büyük düşüş yaşamamış, 2007 yılında aldığı %14'lük oy oranının sadece % 1 altında kalmıştır.

Bu seçimlerde şehrimiz için birkaç önemli tabu yıkıldı. Bunlardan en önemlisi mikro milliyetçiliğin prim yapmadığının açıkça ortaya çıkmış olmasıdır. Hatırlarsanız aday listesinin açıklandığının ertesi günü AK Parti listesine gösterilen tepkinin geçici bir tepki olduğunu, aradan bir kaç hafta geçince bu tepkinin unutulup herkesin partisine oy vermekle kalmayıp yanında bir kaç arkadaşını da ikna edeceğini yazmıştım ve yazının sonunda şayet dediğim çıkarsa Vezir Hazretleri'nin Batı Park'a diktiği Amazon heykellerinin yanına Gariban Adnan heykelini dikmesini talep ettiğimi yazmıştım. Aynen dediğim gibi de oldu kimse adayların nereli olduğuna bakmaksızın oyunu verdi. Bu saatten sonra kimsenin siyasetçilerin nereli olduğuna bakma hakkına sahip olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Bir başka önemli konu ise CHP'nin beklenen oyu alamamış olmasıdır. En güzel listeyi yapmış olmasına rağmen %22 oy alması ciddi anlamda düşündürücü bir durumdur. İlk üçteki milletvekili kamuoyu tarafından sevilen isimler olmasına rağmen bu durumun sandığa yansımamış olması CHP teşkilatlarının başarısızlığıdır. Zira CHP seçim boyunca çok pasif kaldı, adayların şahsi uğraşları dışında teşkilatların pek sesi duyulmadı. Parti içerisindeki gruplaşmaların sandığa da yansımış gibi bir durum ortada. Baykalcı ekip seçimde çalışıyormuş gibi yapsa da arka planda çalışmadılar. Milletvekili adayları ile teşkilat mensupları bir türlü kaynaşamadı, neticede bu sinerji yaratılamayınca Kemal Kılıçdaroğlu'nun havası ile anca bu kadar oy alınabildi.

MHP'ye gelince Osman Çakır'ın listeden çıkmadığı dönemde ona kırgın olanlar istifa ettikten sonra teşkilata geri döndü ancak üçüncü sıradaki İbrahim Özyer'in ikinci sıraya kayması Osman Çakır'a olan tepkinin belki iki misli fazlası kadar bir insanın teşkilattan uzaklaşmasına neden oldu. İbrahim Özyer MHP tabanında hiç sevilmeyen bir insan olmakla kalmamış, tavır ve hareketleri de bu durumu destekleyince MHP alması gereken oyları da alamamıştır. Son hafta Güneydoğu kökenli bir işadamının ekonomik desteğiyle ve oğlunun bizzat yanında çalışması ile kendisine duyulan tepki çığ gibi büyümüş, sandıktan çıkma ihtimali olmasa da MHP'nin alması gereken on bin civarında oyun başka partilere gitmesine neden olmuştur.

Bu seçimin galibi AK Parti olsa da kendilerinin beklediği milletvekili sayısı yedi iken altıda kalması morallerini bozsa da, mevcudu korumanın da başarı olduğunu kabul ederek mutlu olmanın yolunu aramışlardır. Doğrusunu ararsanız Kamuran Bey'in seçilmesini ben de isterim çünkü hoş bir arkadaşımız ama ben seçileceği yönünde hiçbir zaman bir kanaate sahip olmadım. Bir hafta önce yaptığım değerlendirmede 6-2-1 veya 5-3-1 olacağını yazmıştım, hatta 5-3-1 in daha yakın bir ihtimal olabileceğini ancak köylerden gelecek oyların bunu tam aksine çevirebileceğini yazmıştım ve dediğim gibi de oldu.

Artvin'den Samsun'a kadar yaptığım seçim değerlendirmesinde sadece Ordu'da tek vekilliği alması gereken MHP adayında yanıldım, ama onunla ilgili de sevilmediğini yazmıştım. Tahminlerimin %95'i tuttu Türkiye genelinde AK Parti'nin 320 civarında milletvekili alacağını yazmıştım o da yüzde doksan beş oranında tuttu, demek ki bu işi biraz biliyorum, önümüzdeki süreçte yeni gündemlerle buluşmak üzere, seçimlerin ülkemize ve şehrimize hayırlar getirmesini temenni eder, yeni seçilen parlamenterlerimize hayırlı olsun dileklerimi iletir, kendilerini tebrik ederim. Kalın sağlıcakla