BELEDİYELERİN BORÇLANMASI KİMİN SUÇU?
İlçe belediyeleri borç içinde,
2014 yılında yürürlüğe giren büyükşehir yasası ile ilçe belediyelerinin mali kaynaklarında azalma oldu.
Bu nedenle 2014 sonrası öncesine göre büyükşehir belediyelerine bağlı ilçe belediyelerinin tamamı borç içinde ciddi sorunlar yaşamaya başladı.
Tabi ki buna etken başka sebeplerde var.
Belediyelerin kötü yönetilmesi, gelirlerin kötü kullanılması, israf, fazla personel, gereksiz projelerin yapılması belediyelerin borçlarını daha da artırıyor.
Belediyeler her zaman borçlu konumda iken 2014 sonrası borçlanmaları daha da arttı.
Bu duruma en büyük etken 7 yıl önce çıkan büyükşehir yasasının devreye girmesidir.
Nüfusu 750 binin üzerinde olan tüm iller büyükşehir sınırlarına dahil edilmiş, tüm ilçeleri de büyükşehirlerin merkez ilçesi olmuştur.
Büyükşehir yasası ile ilçe belediyeleri olumlu etkilendiği kadar olumsuzda etkilendi.
İlçe belediyeler için olumlu olan alt yapı ve otopark gibi maliyeti yüksek projeleri büyükşehir belediyeleri sorumluluğuna girmesidir.
100 bin nüfuslu bir ilçe belediyesinin yıllık ortalama 100 milyon tl bütçesi olsa, 1-2 yıl içinde yaklaşık 50-60 milyon tutarındaki alt yapı yenileme çalışmasını yapması gerekiyor. Bu durum çok büyük bir maliyet olduğu için ilçe belediyeleri diğer ihtiyaçları sağlamak için büyük borç yükleri altına girmek durumunda kalıyordu.
Ancak büyük bütçeleri bulunan büyükşehir belediyeleri tarafından büyük maliyetli projeler rahatlıkla hayata geçirilebiliyor.
Diğer taraftan sosyal projeler, büyükşehir belediyeleri tarafından daha rahat yapılabiliyor.
Bunlar büyükşehir yasasının getirdiği fırsatlar olarak ilçe belediyelerini bütçe ve hizmet olarak rahatlatmıştır.
Fakat ilçe belediyelerinin kültür sanat faaliyetleri, yasal olarak yapılması gereken projeler, eğitim, sağlık ve spora yapılacak katkıları için ciddi giderleri var.
Ama ne yazık ki yerel belediyelerin gelirleri büyükşehir yasası ile birlikte üçte 1 oranında düşmüştür.
Bu nedenle ilçe belediyeleri personel maaşı ödemenin yanında hizmet üretmek için borçlanmak zorunda kalıyor.
Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin de sınırlarına 2014 yılında dahil edilen bütün ilçe belediyelerinin durumu da borç halindedir.
Hepsi borçlu, hepsi zor günler yaşıyor.
Bu noktaya gelinmesinin ana sebebi 2014 yılında yasal değişiklik ile büyükşehir belediyesi sınırlarına dahil edilirken ilçe belediyelerinin gelirlerinin de düşürülmesidir.
Bu gelirlerle hizmet üretmek mümkün değildir.
Günümüz belediyeciliğinde de doğumdan ölüme kadar vatandaşın her anından sorumlu olan belediyeler hem proje üretmek hem sosyal yaşama katkı sağlamak hem de hiçbir hizmeti de aksatmaması bekleniyor.
Belediyeler hem hizmet üretip hem sosyal projeleri üretebilmeleri için de ciddi harcamalar yapmak zorundadır.
Bunları yapmak içinde büyük borçlanmaya girmek gerekmektedir.
Bu borçlanmadan kurtulmak için bütün ilçe belediyelerinin yaptığı tek şey ellerindeki arsaları satarak bütçeye kaynak sağlamak oluyor.
Ellerindeki arsalar bitince de yapacak başka bir şeyleri kalmıyor.
Bu durumun sorumlu kişileri başta hesapsız harcamalar ve gereksiz projeler yapan belediye başkanları olsa da sorumluluğun bir kısmı da büyükşehir yasasını çıkarıp ilçe belediyelerin tüm gelirlerini alan sistemdir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.